Gündem

Açlık grevindeki ÇHD’li avukatlara destek: "Halktan yana ve halk için yargılama faaliyeti istiyoruz"

08 Şubat 2020 19:03

Açlık grevinde girdiklerini açıklayan ÇHD’li avukatlara, insan hakları örgütleri ve diğer avukatlık örgütleri de destek ve dayanışmalarını açıkladı. Açıklamada, avukatların, adil yargılanma taelpleri hatırlatılarak, "Mücadeleler sonucu elde edilmiş yargılama ilkelerinin hayata geçirildiği, savunma ve adil yargılanma hakkının gereklerinin yerine getirildiği; somut, bilimsel delillere dayalı olarak “suçun” ispat edildiği; belirli, öngörülebilir, açık, halktan yana ve halk için bir yargılama faaliyeti istiyoruz" ifadeleri kullanıldı
 

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile üyeler Aycan Çiçek, Aytaç Ünsal, Barkın Timtik, Ebru Timtik, Engin Gökoğlu, Ayşegül Çağatay ve Oya Aslan’ın tutuklu bulundukları hapishanelerde açlık grevine girmesine dair İstanbul Barosu’nda dün bir basın açıklaması düzenlendi.

Açıklamaya ÇHD’li avukatların yanı sıra HDP İstanbul Milletvekilleri Züleyha Gülüm ile Musa Piroğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul temsilcisi Ümit Efe, TİHV İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu’ndan Prof. Dr. Ümit Biçer, yazar, sanatçı Temel Demirer, Adalet Nöbeti adına Kemal Aytaç, Halkın Hukuk Bürpsu avukatı Didem Baydar Ünsal, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Ayşe Acinikli, Avukat İnisiyatifi adına Gülendam Şan Karabulutlar, Demokrasi İçin Hukukçular Derneği’nden Yıldız İmrek, Avukatlar Sendikası adına Selin Aksoy, Çağdaş Avukatlar Grubu adına Damla Atalay ve dava avukatlarından Hasan Fehmi Demir katıldı.

“Hüküm süratle kuruldu, süratle onanıyor”

bianet'ten Ayça Söylemez'in haberine göre basın açıklamasını, ÇHD İkinci Başkanı Ümit Büyükdağ okudu:

“Tutuklu meslektaşlarımız, sadece adı yargılama olan bir pespayeliğin sonucunda apar topar toplamda 159 hapis cezasına çarptırıldı. Gizli tanıklar ve itirafçılarla yangından mal kaçırırcasına kurulan hüküm, istinaf makamınca derhal onandı, şimdi de Yargıtay süreci aynı hızla devam ediyor.

Avukat arkadaşlarımızın "yargılama" kılıfı altında yaşadıkları bu süreç Türkiye'de yargı olmadığının en yalın örneklerinden biri olarak karşımızda duruyor.

Avukatlık anlayışlarını ezilenlerden yana saf tutmak üzerinden inşa etmiş dostlarımız, faşizm karşısında direnmeyi devrimci avukatlığın bir gereği olarak görüyorlar. Direnişleri sadece kendilerinin karşı karşıya kaldığı hukuksuzlukla ilişkili değil. Aksine bu coğrafyada hala vicdanı ve insanlığını yitirmemiş her bir bireyin ortaklaşacağı talepleri dile getiriyor, ezilen ve sömürülenlerin, doğanın ve yaşamın avukatlığından vazgeçmeyeceklerini ilan ediyorlar.”

“Halktan yana bir yargılama faaliyeti istiyoruz” 

Büyükkan’ın ardından söz alan avukat Didem Baydar Ünsal, avukatların dava süresince de girdiği açlık grevini hatırlatarak adil yargılanma taleplerinin devam ettiğini söyledi ve şu anki taleplerini sıraladı:

“Mücadeleler sonucu elde edilmiş yargılama ilkelerinin hayata geçirildiği, savunma ve adil yargılanma hakkının gereklerinin yerine getirildiği; somut, bilimsel delillere dayalı olarak “suçun” ispat edildiği; belirli, öngörülebilir, açık, halktan yana ve halk için bir yargılama faaliyeti istiyoruz.”

ÖHD Eşgenel Başkanı Acinikli de taleplerinin haklı ve meşru olduğunu, tutuklu avukatlarla dayanışma içinde olduklarını belirtti.

HDP Milletvekili Piroğlu da hukuksuzluğun her alanda hakim olduğunu ifade etti: “İktidar, mahkemeleri uzun süredir zor aygıtı olarak kullanıyor. Avukatların talepleri hepimizin talepleridir.”

Yazar ve sanatçı Temel Demirer, avukatların ne yaptılarsa işçi sınıfı için yaptıklarını söyledi.

Avukat İmrek de açlık grevindeki avukatların taleplerinin bir an önce karşılanarak sürecin olumlu bitmesini dilediklerini ifade etti.

TİHV’den Ümit Biçer, en temel haklardan adil yargılanma hakkı için avukatların mücadele vermek durumunda kaldığını, açlık grevinden endişeli olduklarını belirtti. 

TIKLAYIN - Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi 8 avukat açlık grevine başladı