İstanbul, Eyüpsultan'daki orman yolunda yaşanan kazanın ardından annesiyle ABD'ye kaçan T.C.'nin çarpması sonucu hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci'nin kuzeni Anıl Aci benzer bir kazaya kurban gitti. Geçen pazartesi günü emniyet şeridindeki Anıl Aci'ye çarparak ölümüne neden olan Sait İ., kullandığı kamyonu rüzgârın savurduğunu öne sürdü, adli kontrol uygulanarak serbest kaldı. 2 ay sonra düğün yapmayı planlayan 26 yaşındaki Anıl Aci'nin ailesi, sürücünün serbest kalmasına tepki gösterdi. Anıl Aci'nin babası Soner Aci, "Murat'ın katili yurt dışına kaçtı, bizimkisi de bir gece gözaltında kaldı, ertesi gün serbest bırakıldı. Adaletli bir şekilde tecelli etmesini istiyorum" dedi.
Kaza, 11 Mart Pazartesi günü saat 16.00 sıralarında TEM Otoyolu Silivri Kavaklı Mahallesi mevkiinde meydana geldi. İddiaya göre, sürücü Soner Aci ve oğlu Anıl Aci'nin bulunduğu otomobil Ankara istikametine ilerlerken arızalandı. Emniyet şeridinde duran baba Aci ile oğlu Anıl Aci araçtan indi. Bu sırada aynı yönde ilerleyen Sait İ.'nin kullandığı 34 ET 4116 plakalı kamyon önce otomobile ardından Anil Aci'ya çarptı. Kamyon, 100 metre ileride dururken Anıl Aci, çarpmanın etkisiyle savruldu. İhbar üzerine olay yerine, sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerince hayatını kaybettiği belirlenen Anil Aci'nin cenazesi Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Kazanın ardından gözaltına alınan kamyon şoförü 32 yaşındaki Sait İ. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Rüzgâr savurdu diyerek savundu
Sait İ. ifadesinde "Rüzgârın idaremdeki aracı hafif savurması sonucu aracım sağ tarafa doğru yani emniyet şeridine doğru savruldu. Sonrasında emniyet şeridinde bir araç olduğunu fark ettim ve aracı toparlamaya çalıştım. Ancak emniyet şeridindeki aracın sol yanına sürterek çarptım. Orada birisine çarptığını aracımın aynasından arkaya baktığımda gördüm. Yolda herhangi bir ikaz bulunmamaktaydı" dediği öğrenildi.
"Onun ki yurt dışına kaçtı, bizimkisi serbest bırakıldı"
Baba Soner Aci, "Oğuz Murat Aci'nin olayının birebir aynısı. Nasıl emniyet şeridinde onları gelip ezip geçtiyse, kaza aynı fakat yerler ayrı, bizi de emniyet şeridinde geldi ezip geçti. Kaza anını şöyle hatırlıyorum. Bir toz duman içinde kaldım önüme baktığım zaman, kamyonun hızla gittiğini gördüm. Ben o arada olayın tam farkında değildim, bağırdım 'kamyonu yakalayın' dedim. Kamyon 500 metre sonra durdu. Zaten arkamı döndüğümde olanlar olmuştu. Arızaya bakacaktık, basit bir şeyse kendi çabamızla yapmaya çalışacaktık fakat durmamızla, kaputu açtık ve arkasından bu olay yaşandı. Arabayı ben kullanıyordum. Kaza hemen hemen birebir aynı, emniyet şeridinde. Onunki yurt dışına kaçtı, bizimkisi de bir gece gözaltında kaldı ertesi gün serbest bırakıldı. Adaletli bir şekilde tecelli etmesini istiyorum" dedi.
"Acının ne olduğunu daha anlayamadan serbest bırakıldı"
Nişanlısından geriye kalan yüzüğü boynunda taşıyan Elif Aydın ise, "Olay anında orada değildim ama onlarla gidecektim. O gün biz zaten Anıl ile beraberdik. Dediği gibi düğünüme iki ay vardı. Nikah tarihi almak için beraberdik o gün, nikah tarihi almaya gittik. Acının ne olduğunu daha anlayamadan benim perşembe günü karşıma avukat çıkıp dedi ki, 'Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.' Şu kadarcık bir dosya getirdiler elime, dedim ki, 'Bu mu bunun karşılığı'. Anlatmadığımız duyguların vicdan azabını çekip, bir köşede oturup saatlerce duruyoruz. İnsanlar bizi toplamaya çalışıyor. En azından ilk duruşmaya kadar, o dört duvarın içinde kalsın. Vicdanıyla baş başa kalsın" ifadelerine yer verdi.