Dünya
Deutsche Welle

AB’ye iltica başvurularında rekor artış

Avrupa İstatistik Dairesi Eurostat verilerine göre AB ülkeleri 2008 yılından bu yana 750 bini aşkın kişiye sığınma hakkı tanıdı. AB Komisyonu artan sığınmacı sayısı karşısında eylem planı açıkladı.

13 Mayıs 2015 23:36


Avrupa İstatistik Dairesi (Eurostat) verilerine göre, 2014 yılında Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde değişik ülkelerden 184 bin 665 bin kişiye sığınma hakkı tanındı. Bu rakamla birlikte, 2008 yılından bu yana AB içinde sığınma hakkı elde eden kişi sayısı 750 bini aşmış oldu.

AB ülkelerine 2014’te yaklaşık 434 bin sığınma başvurusunda bulunulmuştu. Bu sayı 2012’de 332 bin, 2013’te ise 434 bin olarak kaydedilmişti.

AB ülkeleri, 2014 yılında iltica başvurularını kabul ettiği 184 bin 665 kişiden 103 bin 670’ine “mülteci”, 60 bin 995’ine “uluslararası korunmaya muhtaç kişi” statüsü verdi, 20 bin 300 kişi ise “insani nedenlerden ötürü” sığınma hakkı kazandı. Mülteci statüsü 1951 Cenevre Sözleşmesi temelinde, ırkı, dini, uyruğu, siyasi görüşleri veya sosyal bir grubun mensubu olduğu için baskı görenlere veriliyor. “Uluslararası korunmaya muhtaç kişi” statüsü ise mülteci kategorisine girmeyen, ancak ülkesine döndüğünde ciddi riskle karşılaşma olasılığı olan kişiler için AB’nin 1995 yılında kabul ettiği bir direktif çerçevesinde oluşturuldu. Bu genel kriterlere rağmen AB içinde ortak bir sığınma politikasına henüz geçilmiş değil, her ülke pratikte kendine has siyasi, ekonomik ve idari kriterleri ön plana çıkarıyor.

AB’nin sığınma hakkı tanıdığı kişilerin yüzde 37,1’ini Suriye uyruklular oluşturuyor. AB 2014 yılında 68 bin 435 Suriyeliye sığınma hakkı tanıdı. Bu rakamla AB’den iltica hakkı alan Suriyeli sayısı 2013’e oranla iki kat, 2012’ye oranla ise dört kat artmış oldu. Suriyelileri, yüzde 7,9'la (14 bin 585 kişi) Eritreliler ve yüzde 7,6'la (14 bin 80 kişi) Afganlar izliyor.

Eurostat verilerine göre, AB ülkeleri tek tek ele alındığında 2014'te en fazla sığınmacı kabul eden ülkeler sırasıyla Almanya, İsveç, Fransa, İtalya, İngiltere ve Hollanda oldu. Almanya 47 bin 555 kişiye sığınma hakkı tanıdı. Bu kişilerin 37 bin 640’ına “mülteci”, 6 bin 110’una ise “uluslararası korunmaya muhtaç birey” statüsü veren Almanya, 3 bin 810 kişiyi “insani nedenlerden ötürü” koruma altına aldı. Berlin’in en fazla Suriyeli (25 bin 735), Afgan (4 bin 965) ve Iraklılara (4 bin 195) sığınma hakkı tanıdı.

Aynı dönemde İsveç 33 bin 25, Fransa 20 bin 640, İtalya 20 bin 630, İngiltere 14 bin 65, Hollanda ise 13 bin 250 kişiye sığınma hakkı tanıdılar. İsveç ve Hollanda’nın da en fazla sığınma hakkı tanıdığı kişilerin başında Suriyeliler (16 bin 785 ve 5 bin 485 kişi) geliyor. Buna karşılık Fransa’da ilk sırada Ruslar (2 bin 80), İtalya’da Pakistanlılar (2 bin 420), İngiltere’de ise Eritreliler (2 bin 275) var.

Avrupa Komisyonu’ndan eylem planı

Özellikle son iki yıldır Akdeniz üzerinden çok sayıda göçmenin kaçak olarak AB’ye girmeye çalışması üzerine Avrupa Komisyonu bugün yeni bir eylem planı açıkladı. Komisyonun eylem planının ana hatlarını göçmen kaçakçılığı yapanlarla mücadele ve denizde ölüme terk edilen göçmenleri kurtarma oluşturuyor. Komisyonun eylem planında, göçmen kaçakçılığı yapanların kullandığı gemi, bot veya sandalların AB güvenlik güçleri tarafından imha edilmesi öneriliyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin AB’li daimi ve geçici üyeleri bu konuda New York’ta ortak bir karar metni üzerinde çalışarak güç kullanımına meşruluk kazandırma çabasındalar. Rusya’nın sıcak bakmadığı bu konu gelecek hafta AB Dışişleri Bakanları toplantısının gündem maddeleri arasında yer alıyor.

Avrupa Komisyonu, göçmen kaçakçılarına karşı güç kullanımına ek olarak, göçmenlerin denizde kurtarılması için mevcut olanakların arttırılmasını da öneriyor. Bu da İtalya’daki Triton ve Yunanistan’daki Poseidon kurtarma operasyonlarının bütçelerinin arttırılması anlamına geliyor.

Komisyon, AB’ye yapılan iltica başvurularının üye ülkeler arasında adilane biçimde paylaşılması amacıyla belirli kriterlere göre kota sistemi de istiyor. Almanya ve Fransa’nın sıcak baktığı bu fikre, başta İngiltere ve Macaristan olmak üzere, AB karşıtı hareketlerin yükselişte olduğu ülkeler mesafeli duruyor.

Komisyonun önerileri, AB İçişleri Bakanları tarafından 15 Haziran’da ele alınacak. Bakanlar tarafından varılacak olası uzlaşıya 30 Haziran’daki AB liderler zirvesinde son halinin verilmesi bekleniyor. Ancak kulislerde, birçok AB ülkesinin çekinceleri nedeniyle Komisyonun bugün sunduğu önerilerin hükümetler tarafından “katledilme” olasılığının yüksek olduğu yorumları yapılıyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle