Politika

"AB,'paralel yapı mı' var, 'faiz grupları' darbe mi yapacak, bunlara bakmaz"

CHP'li Rıza Türmen AB İlerleme Raporu'ndaki eleştirileri T24'e değerlendirdi

13 Ekim 2014 12:25

CHP İzmir Milletvekili, TBMM Anayasa ve Soruşturma Komisyonu Üyesi Rıza Türmen, Avrupa Birliği’nin Türkiye İlerleme Raporu’ndaki hukuki eleştirilerine ilişkin olarak, "Raporda, dikkate alınması gereken en önemli nokta Türkiye’de hukuk devleti ilkesi ile yaşadığı sorunlardır. Bu rapor yazılırken AB ülkede 'paralel yapı' mı var, 'faiz grupları' darbe mi yapacak bunlara bakmaz. AB değerlendirmesini uluslararası standartlara ve evrensel olarak kabul görmüş değerlere göre yapar" dedi.

Rıza Türmen, 8 Ekim 2014 günü açıklanan AB İlerleme Raporu'nda öne çıkan endişeleri T24'e değerlendirdi.

Türmen, İlerleme Raporu'na ilişkin şunları söyledi:

“AB ilerleme raporunda ‘AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler’ başlığı altında AB Komisyonu hukuk devleti ve temel hakların üstünlüğü alanındaki son gelişmelerin ciddi endişelere yol açtığını dile getirmiştir.

Yargının bağımsızlığının zarar görmesi ve hukuk devletinin rafa kaldırılması elbette AB ile ilişkilerimizi de olumsuz etkileyecektir.”

 

‘Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası’

 

“Raporda değinilen bir diğer konu ise geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Bu seçimleri gözlemlemek için ülkemize gelen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın yapmış olduğu eleştirileri unutmamak gerekir.

İlerleme raporunda da dile getirildiği gibi seçimlerin kampanya döneminde, dönemin Başbakanı’nın resmi pozisyonunu kullanması ve medyanın fazlasıyla taraflı olması, kendisine önemli bir avantaj sağlamıştı.

Ayrıca mevzuattaki kampanya finansmanı, kapsamlı raporlama ve yaptırımlar ile ilgili eksiklikler seçimlerin şeffaflığına ve hesap verilebilirliğine gölge düşürmüştü.

Eğer seçimlerin özgür ve adil yapılmasına önem veriliyorsa, Hükümet’in bu sorunları, önümüzdeki genel seçimlerden önce çözmesi gerekmektedir. Bunların başında medyanın üzerindeki baskının kaldırılması ve basın özgürlüğünün güçlendirilmesi gelmektedir.”

 

‘Çocuk yoksulluğu ve çocuk işçiliği öne çıkıyor’

 

“Çocuk hakları konusunda rapor, çocuk yoksulluğu ve çocuk işçiliğini öne çıkarıyor. Bunun yanında Hükümetin bedensel cezalandırmayı hala açıkça yasaklamadığının ve Suriye’den Türkiye’ye sığınan çocukların çoğunluğunun eğitime erişemiyor olmasının altını çiziyor. Demokratik yasa yapma sürecinin kapsayıcı olabilmelidir. Bu süreçte ilgili paydaşlara danışılması ve görüşlerinin alınması bu ilkenin gerekliliklerindendir."

 

'MİT, internet ve yargı düzenlemeleri etraflıca tartışılmadan'

 

“İlerleme Raporunda, AKP’nin Meclis'e getirdiği yasa tasarılarının özelliklede yargı, MİT ve internet gibi kilit tasarıların Meclis'te etraflı olarak tartışılmadan ve ilgili paydaş ve sivil topluma danışılmadan kanunlaştırılmış olmasına dikkat çekilmiştir.

Hükümetin sivil toplum örgütlerine karşı tutumu da raporda getirilen eleştiriler arasında. Devletin STK’lar üzerinde orantısız bir denetim kurmasına ve STK’ların yurtiçi finansmanının vergi teşviki gibi tedbirlerle desteklenmesi yerine orantısız mali şartlar getirilmiş olmasına değinilmiştir.

Halbuki sivil toplum katılımcı demokrasiyi geliştiren bir bileşendir. Halkın kendini ilgilendiren kararlara ve politikalara katılmasının bir yolu da güçlü bir sivil toplumdur.”

 

HSYK'daki değişiklik

 

“Yargı sistemi bizim de devamlı olarak dikkat çekmeye çalıştığımız gibi Türkiye’nin en önemli sorunudur. Yargının bağımsızlığının zayıflatılması, insanların yargı sistemine olan güvensizliği aslında tüm demokratik sistemi tehlikeye sokmaktadır. Raporda HSYK’da yapılan değişikliklerin ve ardından çalışanların işten çıkarılması, çok sayıda hakim ve savcının yerlerinin değiştirilmesinin yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile güçler ayrılığı ilkeleri konusunda ciddi endişelere yol açtığı söylenmiştir.”

 

'Basın mensuplarını sindirmeye yönelik söylemler'

 

“Son yıllarda birçok uluslararası insan hakları kuruluşları tarafından dile getirilen ifade özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne getirilen ciddi kısıtlamalar ilerleme raporunda da tekrarlanmıştır. Hükümet yetkililerinin basın mensuplarını sindirmeye yönelik söylemleri, gazetecilere açılan davalar ve medyanın sahiplik yapısı, bu sektörde otosansür ve gazetecilerin işten çıkarılmasına yol açmıştır.”

 

'Cemevlerinin tanınması'

 

“Türkiye’nin AİHM kararlarına uygulamaması da önemli eksiklerden. Özellikle de din ve vicdan özgürlüğü konusunda Avrupa Konseyi tavsiyelerini ve AİHM kararlarını uygulamamız gerekiyor. Örneğin raporda da cemevlerinin tanınması ile ilgili sorunun çözülmesi gerektiğine değinilmiş.”

 

'Cinsel yönelim, cinsel kimlik'

 

“Ayrımcılık konusunda, cinsel yönelim, cinsel kimlik temelli ayrımcılığın önlenmesi ile ilgili mevzuatta eksiklik olduğu söylenmiş. Ayrıca dönemin Başbakanı’nın zamanında Demokratikleşme Paketi ile duyurduğu Ayrımcılık ile ilgili Komisyon’un da hala kurulmadığı hatırlatılmış.”

 

'Hükümetin yolsuzluk iddialarında izleyeceği politika'

 

“İlerleme Raporu'nda değinilen ve ivedilikle dikkate alınması gereken diğer birçok önemli nokta ise Hükümet’in yolsuzluk iddiaları karşısında nasıl bir politika izlediği. Rapor, Aralık 2013’de yolsuzluk iddialarının Hükümet tarafından ele alınmasının, bu iddiaların gelecekte tarafsız ve şeffaf bir şekilde ele alınacağı ile ilgili ciddi endişelere yol açtığını belirtmiştir. Aslında AB bu açıklaması ile Hükümete etkili bir soruşturma yapma konusundaki güvensizliğini göstermiştir.”

 

'Meclis soruşturma komisyonu aylar geçti toplanmadı'

 

“Bu algının değiştirebilmenin tek yolu Soruşturma Komisyonu’nun etkin bir şekilde çalıştırılmasıdır. Aylar geçmesine rağmen Soruşturma Komisyonu, Başkan tarafından hala toplanmamış, Komisyon’un kurulması ve çalışması aşamasında devamlı engellerle karşılaşılmıştır. Bu iddiaların etkin ve tarafsız bir şekilde soruşturulması, 4 Bakan ile ilgili iddiaların aydınlatılmasına yardımcı olacaktır.”