Gündem

'AB'nin Türkiye'nin üyelik sürecini yavaşlatma ihtimali yok'

AB Komisyonu Sözcüsü Stano son dönemde yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin AB sürecini olumsuz yönde etkileyeceği iddialarının gerçek dışı olduğunu söyledi

10 Mart 2014 11:13

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin sözcüsü Peter Stano, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin askıya alınabileceği iddialarına ilişkin "Üyelik sürecinin AB tarafından yavaşlatılması ihtimalinin de bulunmadığını" belirtti.

Türkiye’nin AB üyelik süreci hakkında Milliyet’ten Burcu Karakaş'a değerlendirmelerde bulunan Stano, "Avrupa Birliği tekrar ve tekrar Türkiye’nin Avrupa’ya ve AB entegrasyon sürecine her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu söylemektedir" diye konuştu.

Stano, geçtiğimiz günlerde yabancı basında yer alan yargıda yaşanan kriz ve yolsuzluk soruşturması gibi gelişmeler nedeniyle Türkiye’nin AB üyelik sürecinin askıya alınabileceği iddialarının doğru olmadığını söyledi. Stano, üyelik sürecinin AB tarafından yavaşlatılması ihtimalinin de bulunmadığını belirterek, “Avrupa Birliği tekrar ve tekrar Türkiye’nin Avrupa’ya ve AB entegrasyon sürecine her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu söylemektedir. Türkiye’yi AB standartları ile tanıştırmanın en iyi yolu ise güvenilir bir üyelik sürecinden geçiyor” diye konuştu.

 

Samimi tartışmalar

 

AB’nin Türkiye konusundaki kaygılarını Türk hükümeti ile sıklıkla paylaştığını dile getiren Stano, şöyle devam etti:

“Türkiye’deki yetkililerle görüşmelerimiz ve fikir alışverişlerimiz düzenli olarak devam ediyor. Kendileriyle, ortak çıkarları ilgilendiren her türlü konuyu tartışıyoruz. Türk hükümeti ile samimi ve açık sözlü tartışmalarda bulunuyoruz. Bu görüşmeler sırasında gerek AB gerekse Türk tarafı, fikirlerini ve gelişmeler konusunda yaptıkları değerlendirmeleri birbirine sunuyor. Avrupa Komisyonu tarafından her yıl hazırlanan son ilerleme raporunda Türkiye’nin katılım süreci için gerekli kriterlere uyum gösterdiği anlatılmıştı. Aynı raporda, Türkiye’nin ilerleme kaydettiği ancak daha fazla çabaya ihtiyaç olduğu değerlendirmesi de bulunuyor.”