Gündem

Abdurrahman Dilipak: DEVA’nın da bir KADEM’i olacak anlaşılan, bu gidişle, onlarla da davalık olacağız

10 Mayıs 2021 14:42

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın eşi Zeynep Babacan'a ilişkin olarak “Geçen gün, Babacan’ın başörtülü hanımı Zeynep Babacan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı sonrası tedirgin olmuş. DEVA’nın da bir KADEM’i olacak anlaşılan. ‘Hatice Babacan’ adını 60 sonrası Ankara İlahiyatta başörtüsü eyleminden biliriz.. O günden bugüne köprünün altından çok sular akmış anlaşılan. Korkularımız da umutlarımız da değişmiş. Ne garip değil mi... Nereden nereye! Bu gidişle, onlarla da davalık olacağız anlaşılan.” dedi.
 
"AKP’nin Papatyaları" başlıklı yazısı nedeniyle AKP Genel Başkanlığı tarafından açılan davada bugün görülecek duruşmanın 17 Kasım'a ertelendiğini söyledi.

Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında davaya ilişkin “Bu süreçte dostluklarını esirgemeyen kardeşlerime, STK’larımıza, Platform üyelerine ve avukat arkadaşlara teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz, bu konuda hakkımda bir de Halkın Kurtuluş Partisi kadın kolları birçok ilde hakkımda suç duyurusunda bulunmuşlardı. Onlar hakkında takipsizlik kararı verildi. HKP, İstanbul Sözleşmesini savunan bütün kadınlara ‘Fahişe’ dediğimi iddia ediyordu. AK Partililer ve KADEM kendilerine hakaret ettiğimi iddia ediyordu. Oysa ne dediğim ortada. Arzu eden www.dilipak.com’a girer bakar. Orada suçlama da var, iddianame de, benim cevabım da, yazının aslı da var. Orada duruyor. “AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi AKP’liler ve AKP’nin Papatyaları” cümlesinden nasıl bir anlam çıkar, herkes evdeki ilkokul son sınıftaki çocuğuna sorsun. Çocuğunuzun zekasını ölçün ve memleketin haline karar verin" dedi.

Ne olmuştu?

Dilipak, söz konusu yazısında şunları kaydetmişti: "AK Parti içindeki AKP’liler, FETÖ’nün zihniyet ikizi gibi davranıyorlar. Hem uluslararası fonlarla destekleniyorlar hem de kamu fonlarını kullanıyorlar. Malum 'Yeşil Sermaye' de bunlara sponsor olabiliyor. Koç kadar, Sabancı kadar, Eczacıbaşı kadar bizim 'Yeşil sermaye' davasına sadakat gösterip, bu fahişelere ve onların türevlerine karşı seslerini yükseltebilecekler mi? Konfeksiyoncu, gıda zinciri, finans kuruluşu, ses ver Türkiye! Ne bekliyorsunuz!"