Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında cemaatin hem kavram hem de müessese olarak dejenere olduğunu yazdı. Dilipak, “Cami, dergâh gibi kişilik ve şahsiyet mektebi olması gereken mekânlar bozulunca cemaatin oluşma mekanları tevhitten uzaklaşınca tefrikanın, fitnenin merkezi oldu. Kişilerin yaratılıştan kabiliyetlerinin Terakki ve tekamülü için bir mektep-medrese olması gereken mekanlar, şahsiyetin baskılandığı, ferdi menfaat hesaplarının öne geçtiği tereddi mekanlarına dönüştürüldü.” görüşünü dile getirdi.
Din ve devlet büyükleri ile kanaat önderlerinin ilah ve rab edinildiğini, onların putlaştırıldığını yazan Dilipak özetle yazısına şöyle devam etti:
"Bugün ferdin camiden uzaklaşması sonucu, caminin bu müfsitlerin elinde bir dırar mescidine dönüşmesi ile ifsad gerçekleşmiş oluyor. Bugünkü cemaat denilen yapılar da bu camideki cemaati ümmetin vahdetine çağıran yapılar değil, oradan kopartılan ve herkesin kendini işin merkezinde gördüğü yapılar haline geldi.
Zaten eğitim kurumlarında maarif yok. Devlet bir yandan, partiler, menfaat kurumları bir yandan, İslam karşıtları öte yandan, tefrikaya düşmüş, ahlakı zaaf ve menfaat topluluklarının elinde oyuncak olmuş bir cemaatten kim hayır bekler ki."
Yazının tamamını okumak için tıklayın