Ünlü yönetmen Abdullah Oğuz, Tempo dergisinin Mart sayısı için objektifin arkasına geçti.
Oğuz, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" nedeniyle, altı kadının "film karesi tadında" fotoğraflarını çekti. Ebru Akel, Demet Evgar, Dolunay Soysert, nörolog doktor Pınar Yalınay Dikmen, Dünya Boks Şampiyonu Gülsüm Tatar ve manken Dilek Çelik'i fotoğraflayan Oğuz, kadınlar adına erkeklere seslendi: "Kalbinizle düşünün"
Ünlü yönetmen Abdullah Oğuz, Tempo dergisinin Mart sayısı için objektifin arkasına geçti. “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nedeniyle, altı kadının “film karesi tadında” fotoğraflarını çekti ve kadınlar adına erkeklere seslendi: “Kalbinizle düşünün!”
Ebru Akel (Oyuncu)
Kadın dendiğinde Ebru Akel’in aklına ilk gelen karakter Carmen... Çünkü onun gibi güçlü ve cesur kadınlara büyük hayranlık duyuyor: “Her zaman güçlü ve özgür, Georges Bizet’nin ateşli ve hırslı çingenesi Carmen... Cesur, kalbinin sesini dinleyip tüm gerçek duygularıyla ayakta duran ve savaşan bir kadın. Hayatla mücadelesi aslında sadece yanılsamalardan uzak, kendisiyle mücadelesidir. Canlandırma şansına sahip olduğum, Carmen gibi güçlü karakterlere, bu yüzden hayran oluyorum. Onlar, her zaman en gerçektir, en kadındır.”
Dr. Pınar Yalınay Dikmen (Nörolog)
Abdullah Oğuz, kadınların yalnızca aklın soğuk yönüne giden değil, kalbin sıcak çarpıntısına kapılmayı göze alan bir erkeğe duydukları özlemi Pınar Yalınay Dikmen için tasarladığı mizansende yansıttı. “Kadın olmanın binbir türlü hali var. ‘En kadın hangisi?’ diye sormayın bana” diyor Yalınay. “Hepimizin içinde bir anne, bir eş, bir sevgili, bir katil ve bir mazlum var. Bu kadar renkliyiz, bu kadar kadınız.” Ama bir tek aşk var. Abdullah Oğuz, “Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlara, kalpleriyle düşünen erkeklerin daha çok olduğu bir dünya diliyorum” dileğiyle basıyor deklanşöre.
Dilek Çelik (Model) Mesleği mankenlik. Dünyanın en acımasız endüstrilerinden birinin sivri dişlerini saklamak onun işi... Tayland’da altı yaşında bir çocuğun günde 14 saat çalışarak ortaya çıkardığı bir ayakkabıyı, podyumda bir arzu nesnesine dönüştürmekte ne kadar başarılı olduğu belirliyor kariyerini... Abdullah Oğuz, vahşice harcanan paranın, ilkelce tüketilen dünyanın, popüler kültürün makyajıyla gizlenmiş silahların hedefindeki kadını görüntüledi. Korunaksız, çıplak...
Gülsüm Tatar (Boksör)
“Hayatta bana kendimi en kadınsı hissettiren şey, mesleğim olan boks sporunu, sadece erkeklerin değil, kadınların da yapabildiğini bilmek. Ve aldığım başarılarla bunu göstermek” diyor Gülsüm Tatar...
Dolunay Soysert (Oyuncu)
Dolunay Soysert, kadın olduğunu en çok sahnedeyken, işini yaparken hissettiğini söylüyor: “Sahnede işimi yaparken kendimi gerçekten kadın hissediyorum. Sadece kendime dair ‘kadını’ değil, farklı karakterleri canlandırıyorum. O yüzden sahnenin üzeri, o duyguyu en çok hissettiğim yer. Marjinal ve kadınlıktan uzak görüntü bana göre değil. Kırmızı, kadını çağrıştıran bir renk. Buradaki, kırmızı rujuyla, hatlarını belirleyen kostümüyle, uzun saçlarıyla tam bir kadın...”
Demet Evgar (Oyuncu) Demet Evgar, kadın olma konusunu uzun uzun düşündüğü ve irdelediği bir yılı geride bıraktığını söylüyor: “Kadın olmak üzerine en çok düşündüğüm, irdelediğim, hissettiğim bir yıldı. Sebebi içinde yer aldığım ‘Güneşi Gördüm’ ve ‘1 Kadın 1 Erkek’ projeleri. Altı çocuğuyla Doğu’da çok zor koşullarda yaşayan küçücük yaşında anne olmuş Havar ve bütün kadınların iç dünyalarını, erkeklere bakış açılarını ve ilişkilerini ortaya koyan modern dünya kadını Zeynep... ıkisinde de üretkenliği, vericiliği, sonsuz şefkati ve korumayı görebilirsiniz. Bu, onların doğalarında, çamurlarında var. Günümüzden en eski çağlara, mitolojik dönemlere kadar tüm kadın kahramanlar ve kadını temsil eden tüm öğeler arasında toprak ana, bana göre gerçek kadındır. ”