Politika

Abdullah Gül, besmele çekti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suudi Arabistan'ın Şura Meclisi'nde bir konuşma yaptı.

04 Şubat 2009 02:00

Resmi bir ziyaret için Suudi Arabistan'da bulunan Cumhurbaşkanı Gül, Şura Meclisi'ne hitap etti. Konuşmasına besmele çekerek başlayan Gül, çalışma hayatının bir kısmını geçirdiği Suudi Arabistan'da şimdi Cumhurbaşkanı olarak bulunmaktan gurur duyduğunu söyledi. 

Üç boyutlu Abdullah Gül

Şura Meclisi'ne hitap eden ilk Müslüman ülke cumhurbaşkanı olduğunu öğrendiğini belirten Gül, bundan da ayrı bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, Suudi Arabistan'da kendisine gösterilen misafirperverliğe de teşekkür ederek, "Burada kendimizi evimizde gibi hissediyoruz. İki kardeş devlet ve iki kardeş halk olarak birbirimize çok yakınız" diye konuştu.

Türkiye ve Suudi Arabistan'ın güçlü tarihi, dini, sosyal ve kültürel bağlara sahip olduğunu anlatan Gül, son yıllarda gelişen ilişkilerin bu bağları daha da güçlendirdiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, ilişkilerin ivme kazanmasında 2006 ve 2007 yıllarında Türkiye'yi ziyaret eden Kral Abdullah'ın da büyük katkısı olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin tarihi dostluk bulunan, aynı kültürel ve dini değerlerin paylaşıldığı Suudi Arabistan ile ilişkilere büyük önem verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, son yıllarda Türkiye'den Suudi Arabistan'a gerçekleştirilen çok sayıda üst seviyedeki ziyaretlerin de bunun göstergesi olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, karşılıklı olarak yapılan bu ziyaretlerle dostluğun ve kardeşliğin önemini hissettiklerini bildirdi. Kendisinin de ilişkilerin daha da gelişmesi ve büyük saygı duyduğu iki kutsal caminin koruyucusu Kral Abdullah'ın ziyaretini iade etmek için Suudi Arabistan'a geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, "Çünkü gerçekten şunun farkındayım ki bir ülkeyi üst üste iki yıl içinde ziyaret ettiği nadirdir. 2006 ve 2007 yılında bu olağanüstü bir ziyaretti. Ve Türkiye'ye gösterilen olağanüstü alakanın ve ilginin ifadesiydi. O bakımdan bu ziyareti gecikmeden iade etmek için buradayım" dedi.

Faydalı kararlar aldık’

Cumhurbaşkanı Gül, Suudi Arabistan'ın son yıllarda Kral Abdullah'ın tecrübesi ve yol göstericiliğinde muazzam bir ekonomik büyüme kaydettiğini, siyasi ve ekonomik gücünü çok üst seviyeye taşıdığını ifade ederek, bunun herkes tarafından görüldüğünü ve takdir edildiğini söyledi.

İki ülke vatandaşlarının, Türkiye ve Suudi Arabistan arasında her yıl artan ziyaretlerinin de dostluğun pekişmesine ayrı bir katkı sağladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, gelecek yıllarda bu ziyaretlerin karşılıklı olarak artacağına inandığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onların da katkısıyla ülkelerimizin ekonomik hamlelerine temel teşkil edecek heyecan verici projeleri hayata geçirmek istiyoruz. Bu sayede ticari ve ekonomik ilişkilerimiz diğer alanlardaki mükemmel ilişkilerimizin düzeyini yansıtacak mertebeye henüz ulaşmamıştır. Ama inanıyorum ki potansiyelin daha çok olduğunu sizler de görüyorsunuz, bizler de görüyoruz. Bu potansiyeli gerçekleştirmemiz gerekir. Biz liderler arasında, siz meclis üyeleri arasında, devlet adamları arasındaki bu samimi muhabbet, bu samimi dostluk muhakkak ki ekonomik ilişkilere de yansımalı, haklarımız da karşılıklı olarak birbiriyle çok daha fazla ilişkiye girmelidir. Bunun için hukuki alt yapı da tamamlanmak üzeredir. Karşılıklı vergi muafiyetleri, yatırımları koruma, ulaştırma anlaşmaları her iki taraf tarafından imzalanmış, meclislerimizde onaylanmış ve yürürlüğe girmiştir. İnanıyorum ki bunlara ekleyecek yeni ticaret anlaşması, askeri alanlardaki ilişkilerimiz bunları da gerçekleştirmemiz gerektiği kanaatindeyim. Bu anlaşmaları da inşallah en kısa süre içinde tamamlarız."

Dün akşam yaptıkları görüşmelerde gayet olumlu, faydalı kararlar aldıklarını, hissiyatlarını ve atılacak adımları da paylaştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Gül, burada da yine Kral Abdullah'ın önderliğinin altını çizmek istediğini vurguladı.

‘İşbirliği önemli’

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın bölgede barış ve istikrarın tesisi için çaba gösteren, yapıcı ve sorumluluk sahibi dış politika izleyen iki ülke olduğunu bildirerek, "Bölgesel ve uluslararası konularda benzer politikalar izlediğimiz Suudi Arabistan ile çok yakın işbirliği içinde bulunmaya her zaman önem veriyoruz. Bölge konularında da daima yakın siyasi istişare içindeyiz" dedi. Bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesis edilmesinin, halkların huzur ve refah içinde yaşamasının temel öncelik olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, Suudi Arabistan'ın bu çerçeve öteden beri yaptığı çalışmaların ve gösterdiği gayretin takdire şayan olduğunu kaydetti.

Suudi Arabistan'ın bölgede barış ve istikrarın tesisi için çaba gösteren, yapıcı ve sorumluluk sahibi dış politika izleyen önemli bir ülke olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, Orta Doğu'da barış için her zaman olgun ve uzlaştırıcı bir tavır sergilediğini söyledi.

Suudi Arabistan'ın son dönemde bölgesel ve uluslararası konularda aldığı inisiyatiflerle bölgedeki ağırlığını pekiştiren önemli dış politika açılımları gerçekleştirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, bütün bunlarda Türkiye ile Suudi Arabistan'ın aynı paralelde düşünüyor olmasına çok önem verdiğini ifade etti. Türkiye ve Suudi Arabistan'ın bölgenin iki önemli ülkesi olduğunu ve bu iki ülkenin yakınlığı, desteği ve işbirliğinin çok büyük bir işaret olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:

İki ayrı Filistin olmaz

"Bu çerçevede Suudi Arabistan'ın Türkiye'nin de desteklediği Arap Barış Planı ile Filistinliler arasındaki bölünmenin giderilmesi, Orta Doğu Barışı için gayretleri ve Gazze'deki insanlık trajedisinin ertesinde yaraların sarılması yolunda yaptığı maddi ve manevi katkılar yol gösterici olmuştur. Ayrıca Filistinliler arasındaki bölünmenin giderilmesi için Sayın Kral'ın Mekke'de bütün tarafları bir araya getirerek onları barıştırma ve onların Filistin davasında beraber hareket etmelerini temin için gösterdiği gayretleri de çok destekledik ve takdir etti. Eğer o verilen sözler tutulmuş olsaydı ve orada Filistinliler birbirleriyle kucaklaştıkları gibi devam etselerdi eminim ki Filistin davası bugün çok daha fazla güçlü olacaktı ve bugün çok daha iyi noktada olacaktı ve son günlerde yaşadığımız bu acılar gerçekleşmeyecekti. Ümit ediyorum ki bundan sonra bu gerçekleşir. Çünkü Filistinliler arasındaki bölünme Filistin bağımsız devletinin temeline konulmuş en büyük dinamittir. İki tane ayrı Filistin devleti düşünebilir miyiz? Bunun ne büyük bir ayıp olduğunu hepimizin görmesi gerekir. O bakımdan birinci mesele Filistinlilerin birleşmesi bütün Arap dünyasının birleşmesi, İslam dünyasının birleşmesi ve büyük meseleler söz konusu olduğunda hep beraber hareket edebilme şuurunu ve sorumluluğunu göstermemizdir. İnanıyorum ki bunu bütün bu acılardan sonra artık gerçekleştireceğiz."

Dünyada iletişim olanaklarının geliştiğini, Gazze'de yaşananları herkesin izlediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Olup bitenleri canlı olarak hepimiz evimizde seyrediyoruz. Acıları hep beraber hissediyoruz, öfkemiz, tepkimiz hep beraber ortaya çıkıyor. Ama sadece acıları seyretmekle kalmamalı bundan sonra aynı acıları duymamak için tedbirleri almak zorundayız. İnanıyorum ki bu konuda önemli çalışmaları hep beraber, el birliği içinde yapacağız. Türkiye, Suudi Arabistan'ın bu konudaki düşüncelerini desteklemekte, bizim düşüncelerimizi de Suudi Arabistan'ın desteklediğini görmekten büyük memnuniyet duydum" şeklinde konuştu.

‘Bizim dinimiz barış dinidir’

İslam dininin, bazı aşırı kesimlerin meşum faaliyetleri nedeniyle yanlış anlaşılmasının, çarpıtılarak tanıtılmasının ve hak etmediği bir algılamayla karşılaşmasının çok üzücü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:

"Maalesef bu tip örnekler ortaya çıktığında hemen dinimizle bu terör olayları beraber sunulmaya ve beraber anılmaya başlanmaktadır. Bazıları bunu kötü niyetlerinden yapmakta, bazıları cahilliğinden yapmaktadır. Ama bu da tabii ki hepimizi derinden üzmektedir. Bizim dinimiz barış dinidir, bizim dinimiz insanlara saygı gösteren bir dindir, huzuru emretmektedir. Bizim terörle hiçbir zaman işimiz olmamıştır ama teröristler her dine mensup insanlardan çıkabilir, her ırka mensup insanlardan çıkabilir ve çıkmıştır da. Bundan dolayı Yüce İslam diniyle terörü beraber anmanın çok büyük bir yanlış olduğunu her yerde haykırıyoruz ve bunun muhakkak önlenmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü bu tip söylemler İslamafobiya dediğimiz İslam düşmanlığını da gizli gizli maalesef dünyaya yaymaktadır. O bakımdan bu konularda da hep beraber çalışmamız gerektiğine inanıyorum."

Kral Abdullah'ın Dinlerarası Dialog Toplantılarını öven Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin de İspanya ile Medeniyetler Arası İttifak Projesi'ni yürüttüğünü anımsattı. Gül, "Amaçları aynı olan girişimlerin, kesintisiz çabalar neticesinde bölgemizin ve uluslararası düzenin çok ihtiyaç duyduğu barış ve istikrarı sağlamasını temenni ediyorum" dedi.

TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın Suudi Arabistan'ı daha önce ziyaret ettiğini hatırlatan Gül, Şura Meclisi Başkanı Salih Bin Hamid'i Türkiye'ye davet etti.