Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, AKP'nin 24 Ağustos'taki MKYK toplantısını değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "metal yorgunluğu" sözleriyle başlayan AKP'deki teşkilat değişimlerinin partide olumlu karşılandığını belirten Selvi, bu değişimlerin nedeninin 2019 seçimlerinde bir sürprizle karşılaşmamak olduğunu söyledi. Selvi, "Partide yenilenmiş teşkilatlar ile yerel yönetimlerde yenilenmiş isimlerle 2019 seçimlerine hazırlanıyor" dedi.
Abdulkadir Selvi'nin "Erdoğan hangi lidere gel gel yapıyor?" başlığıyla yayımlanan (29 Ağustos 2017) yazısı şöyle:
AK Parti’nin 24 Ağustos tarihli MKYK toplantısında teşkilatlardaki değişim gündeme geliyor. MKYK üyeleri değişimin tabanda yeni bir heyecana ve partide yenileşmeye yol açtığını anlatıyor.
Vatandaşın değişimden duyduğu memnuniyeti paylaşıyorlar. Bu arada, “Benim teşkilatım metal yorgunu değil. Referandumu, seçimleri bu teşkilat yaptı”şeklinde rahatsızlığını ortaya koyan il başkanlarının varlığı da kulağa gelmiyor değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önündeki deftere konuşulanları tek tek not aldıktan sonra konuşmaya başlıyor.
“Türkiye’nin geleceğinde var olmaya devam edeceksek, değişimi gerçekleştirmek zorundayız” diye konuşuyor. Teşkilatlar ve yerel yönetimlerdeki değişim konusunda kararlı olduğunu mesajını veriyor. Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı seçildiği 14 Ağustos 2001 tarihinden bu yana değişimi gerçekleştiren bir lider. Her dönem milletvekillerinin ve teşkilatların yüzde 60-65’i ile yerel yönetimlerin yüzde 25’i değişiyor. AK Parti’de süreklilik içinde bir değişim gerçekleşiyor. Ancak bu kez farklı bir yöntem izleniyor. Daha önce sessiz bir değişim gerçekleştirilirken, bu kez bağıra çağıra bir değişim yaşanıyor. Değişim aynı kalıyor ama bu kez değişimin retoriği değişiyor. Daha önce değişenler onore edilerek sessiz ve sedasız bir bayrak değişimi yaşanırken bu kez metal yorgunluğu deniliyor, “Yeni Ömer’ler” aranıyor, görev verilecekler için, “Bu hırsızı nereden buldunuz denilmesin” uyarısı yapılıyor.
Değişimin siyaseti
AK Parti yöneticileriyle bir süredir, bu “sesli değişimi”konuşuyorum.
Önce tespitleri sıralayacağım.
- Cumhurbaşkanı Erdoğansadece değişimi gerçekleştirmiyor aynı zamanda değişimin siyasetini yapıyor.
- 7 Haziran’dan önce bunun sinyalleri alınmaya başlamıştı. Ancak 1 Kasım’da tek başına iktidar olunması bunun üzerini örttü. 16 Nisan referandumunda sahada bunun belirtileri göründü. Bazı teşkilatlar ve yerel yönetimler, referandumda AK Parti’yi aşağıya çekti. Erdoğan16 Nisan’dan sonra gecikmeksizin değişimin düğmesine bastı.
- Vatandaşlarda bir rahatsızlık ve tabanda değişim talebini gördüğü için, metal yorgunluğu söylemiyle hem değişimin gerekli olduğunu savunuyor hem değişimi gerçekleştiriyor. Böylece vatandaşlara ve parti tabanına senin mesajını aldım ve yerine getirdim izlenimi vermeye çalışıyor. Vatandaşların değişime ikna olmasına özen gösteriyor.
- 2019 seçimlerinde bir sürprizle karşılaşmamak için tedbir alıyor. Partide yenilenmiş teşkilatlar ile yerel yönetimlerde yenilenmiş isimlerle 2019 seçimlerine hazırlanıyor.
- 2018 yılı Şubat ayına kadar teşkilatlardaki değişim tamamlanacak. Şubattan sonra sıra yerel yönetimlere gelecek. Kadrolardaki değişimden sonra sıra politika ve söylemlerdeki değişime gelecek.
Şimdiye kadar girdiği seçimleri açık ara kazanan bir lider Cumhurbaşkanı Erdoğan. Ancak 16 Nisan referandumunda çıkan yüzde 51-49’un bir erken alarm olduğunu görecek kadar da gerçekçi.
Referandumun kabul edilmesiyle birlikte Erdoğan, bir sistem değişikliğini gerçekleştirdi. Bu çok muazzam bir başarı, ama aynı zamanda 2019 seçimlerini dikkate alınca, bir erken uyarı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi 2019’da başarıya giden yolun yapı taşlarını döşüyor.
Başbakan-Bahçeli polemiği
2019’a giderken Erdoğan iki noktayı çok önemsiyor.
1- AK Parti’yi yenileyerek 2019’a hazırlıyor.
2- MHP ile ittifaka özel bir önem veriyor. O nedenle Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında yaşanan polemik hakkında konuşmamaya özen gösterdi. Erdoğan’ın yaşanan polemikten memnun olmadığı söyleniyor.
Cumhurbaşkanı, evet cephesini tahkim etmeye çalışırken diğer yandan da rakiplerini belirlemeye çalışıyor. AK Parti’de Adalet yürüyüşünden sonra Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığından kaçamayacağı düşünülüyor. Bundan dolayı da bir rahatsızlıkları yok. Dikkat ederseniz, Kılıçdaroğlu’nun atletini bile polemik konusu yaparken, Meral Akşener’i muhatap almıyor, yok gibi davranıyor. Kemal Bey,v“Erdoğan benden korkuyor” diyor. Hani bir söz vardır ya, “Beni bir kişi anladı, o da yanlış anladı” diye. Tam o durum. Kılıçdaroğlu’ndan korkan yok. Tam aksine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde rakibi olması için Kılıçdaroğlu’na , “Gel gel” yapıyor.