34. Uluslararası Kitap Fuarı'na katılan Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, "Babaannelerime ve dedelerimize hakaret eden dizilere davalarımızı açacağız" diyerek Muhteşem Yüzyıl Kösem için dava açacağını söyledi.
Cumhuriyet’in haberine göre, Sultan 2. Abdülhamid'in torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, 1972'den beri Türkiye'de olduğunu belirterek, "Öncelikle, sürgünden sonra ailede ilk doğan şehzade benim. Babaannemin yazmış olduğu bir kitap var, 'Babam Abdülhamid" diye. Yine sürgünden sonra ilk defa aileden (biri olarak), ben de 'Dedem Abdülhamid Han' adlı bir eser hazırladım. Yakında okuyucuyla buluşacak" diye konuştu.
"Sen vatan haininin torunusun' derlerdi”
İlkokul eğitimi sırasında, dedesiyle ilgili yanlış bilgiler verildiğini fark ettiğine dikkati çeken Osmanoğlu, şunları aktardı: "İlkokul ikinci sınıftayken, hiç unutmam, öğretmenim bana, 'sen vatan haininin torunusun' derdi. Ben de tabii kendisine şunu sormuştum, 'bana hainlik yaptığını bir tek cümleyle anlatın' ve anlatamadı maalesef. O zamandan beri, hep bir hedefim vardı, tarihi doğru bir şekilde anlatabilmek."
"Bir sürü yalanlar anlatan tarihçiler var"
Osmanoğlu, çalışmalarını tarih danışmanları eşliğinde tamamladığını vurgulayarak, "Neden, 'Dedem Abdülhamid Han' onu da anlatayım. Biz Abdülhamid'in şeceresinden geldiğimiz için, en yakın ondan başlamak istedim. Çünkü halkımız hakikaten, gerçek tarihleri görmek istiyor artık. Hep bir sürü yalanlar anlatan tarihçiler var. Kendilerine göre anlatıyorlar maalesef. Biz de aile adına karar verdik ve doğruları anlatmak için bir kitap hazırladık" ifadelerini kullandı.
“Kösem'e hakaret davası!”
Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, elinden geldiği kadarıyla, tarihi anlatmak istediğini dile getirerek, şu bilgileri kaydetti: "Ecdadımızın neler yaptığını, gerçek bir şekilde anlatmak istiyoruz. Çünkü nedense dizilere baktığımızda bunu bir türlü göremiyoruz. Yani bizim dedelerimiz, 700 yıl boyunca dünyaya hükmetmiş ama kalkıp maalesef 'muhteşem rezalet' gibi filmler yayınlanıyor. Mesela 'Kösem Sultan' dizisinde kullanılan üslup, Osmanlı geleneklerini aşan bir tavır sergilemektedir. Osmanlı'ya karşı beslenen milli ve manevi duyguları zedeliyor. Biz de elimizden geldiği kadar, bizim babaannelerimize ve dedelerimize hakaret eden dizilere davalarımızı açacağız."
Amacının kimseyle bir yarış içerisine girmek olmadığı bilgisini veren Osmanoğlu, "Sinema, dizi, tiyatro ve kitap yoluyla, tamamen doğru tarihi, doğru olayları anlatabilmek istiyoruz. Sadece kendi milletimize değil, bütün dünyaya anlatabilmek. Bu da bizim için çok önemli" diye konuştu.
Osmanoğlu, ailesinin sürgüne gitme nedenlerini, onların çocuklarının yaşadıklarını ve neden geri gelemediklerini herkese anlatmak istediğinin altını çizerek, "İnsanlar bize şunu soruyorlar, 'siz hangi saraydasınız'. Biz de diyoruz ki 'bazen Topkapı, bazen Dolmabahçe'. Tabii ki bir fakirhanemiz var ama sarayda yaşamıyoruz. Herkesin gözünde böyle bir algı var. 'Alaylarınız, askeriniz, atlarınız nerede' diyenler var. Öyle yaşadığımızı zannediyorlar. Yurtdışında da soranlar oluyor" dedi.
Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, kitabın Aralık ayında okurlarla buluşacağını belirtti.