Amerika’nın eski Ankara büyükelçisi Ross Wilson, 1 Mart 2003 tezkeresini hatırlatarak, "Ordularımız arasındaki temel ilişkide daha derin bir sorun var Mart 2003'e dayanıyor" dedi. Amerikalı eski büyükelçi, YPG’nin silahlandırılması karşılığında Gülen’in iade sürecinin gündeme geleceğine ilişkin beklentilerin gerçekçi olmadığı görüşünde.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinden hemen önce Trump yönetiminin Suriye’de YPG’yi doğrudan silahlandırma kararı almasını değerlendiren Wilson, “Amaç, ziyaret öncesi meseleyi açığa kavuşturmak olabilir. Amerikan ordusu yakın gelecekte Rakka’ya toplu bir harekat başlatma konusunda son derece istekli. Yaz geliyor ve bu mevsimde IŞİD ve Rakka’ya yönelik eylemler daha kolay idare edilebilir. Bu nedenle şimdi harekete geçmek istiyorlar. Erdoğan gelmeden bunu ortaya koymak istediler, diyebiliriz” dedi.
"Amerika'nın Sesi"nden Dilge Timoçin'in haberine göre Wilson, “YPG’nin silahlandırılması kararı, 15 Temmuz'dan sonra ABD yönetiminin TSK'ya güveninin azalmasından kaynaklandı” yorumunu da değerlendirdi. Wilson, 2003'teki 1 Mart tezkeresini hatırlatarak şöyle konuştu: “Bence darbe girişimi sonrası Türk ordusunun kabiliyeti ile ilgili bir güven sorunu değil bu. Ordularımız arasındaki temel ilişkide daha derin bir sorun var ki Mart 2003’e dayanıyor. Bir kaç yıl sonrasında ilişkilerde düzelme oldu, hatta benim de ufak bir katkım var; ancak bu da IŞİD’le ilgili sert söylemlerle bir nevi bozuldu. Bu da Türk ordusu ile ilgili değil, zira esas karar verici onlar değil.”
YPG'ye tavır değişmeyecek
Erdoğan'ın ziyaretinin Amerikan'ın YPG'ye tavrını değiştirmeyeceğine dikkat çeken Ross Wilson, “Trump’ın bu karardan geri adım atması olası değil, ama iki liderin bu kararın uygulanmasıyla ilgili konuşabileceği birçok mesele var. Oyun planı nasıl kurulacak, süreç nasıl ilerleyecek. Mesela Savunma Bakanı James Mattis’in bu muamma içinde PKK konusunda işbirliğini arttırmakla ilgili sözleri vardı gazetelerde. O nedenle, Amerika YPG ile çalışmaktan başka bir yolu olmadığını düşünüyorsa, beraber çalışmak için bölge ile ilgili Türkiye’nin çıkarına da olabilecek şeylerle ilgilenmek gerekir” dedi.
ABD yönetimine tavsiyeler
Ross Wilson, Amerika’nın Suriye'de Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu da sözlerine ekleyerek şu tavsiyelerde bulundu: “Suriye’de IŞİD’le mücadelede ya da daha büyük sorunlar karşısında Amerika’nın uzun vadeli bir başarısı Türkiye’nin ciddi işbirliği olmaksızın çok zor. Türkiye de Suriye, Irak ya da başka bölge sorunlarından kendini Amerika olmadan güvence altına alamaz. Yani iki taraf da birbirine muhtaç. Bu nedenle beraber çalışmanın yolları aranmalı. Daimi işbirliği için çalışmak kolay bir görev değil, iki taraf da çaba göstermeli. Trump yönetimine tavsiyem, Türkiye’yi çok ciddiye alması, çok güçlü biçimde angaje olması, Suriye ile ilgili konularda birçok seviyede yoğun ve sık biçimde iletişimde olması. Türkiye ile çok çok yakın çalışılırsa, YPG’nin silahlandırılması sorunu bile halledilebilir.”
Gülen'in iadesi gerçekçi değil
Amerikalı eski büyükelçi, YPG’nin silahlandırılması karşılığında Gülen’in iade sürecinin gündeme geleceğine ilişkin beklentilerin gerçekçi olmadığı görüşünde: “Bence Başkan Trump’ın danışmanları herhangi bir takasın gündeme gelmesi konusunda temkinli olacaktır. Zira bu, birçok zorluk yaratabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da danışmanları benzer bir yaklaşım içinde olacaktır. Trump yönetimi de Obama yönetiminin tavrını benimseyecek ve Adalet Bakanlığı’nın tavsiyelerini dikkate alacaktır. Başka bir yola girmezler.”
Ross Wilson kimdir?
Ross Wilson 8 Aralık 2005'te, kendisinden önceki büyükelçi Eric Edelman'ın görev süresinin dolmasından altı ay sonra ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak göreve başladı. Wilson görevdeyken yaptığı "Türkiye'de medya ve iç politikada daima bir kakafoni vardır" açıklaması nedeniyle hem Türk Dışişleri'yle hem de siyasi partilerle karşı karşıya kaldı.
Wilson'ın eski ve o dönemin bazı Doğu ve Güneydoğu milletvekilleriyle buluşması da özellikle MHP'nin tepkisini çekmişti. Wilson Doğu Avrupa konusunda uzman bir isim olarak biliniyor. Eşi de diplomat olan Wilson 2008 yılında çalışmalarını akademik alanda ve düşünce kuruluşlarında yürütmek üzere emekliye ayrıldı.