Dünya
Deutsche Welle

ABD’nin Almanya’dan beklentileri neler?

Amerikan İlerleme Merkezi’den Michael Werz, Almanya’nın dış politikadaki yeni açılımının Almanya-ABD ilişkileri ve ABD için ne anlama geldiğini değerlendirdi.

06 Şubat 2014 14:40


Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un Münih’te düzenlenen Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşma sonrasında, Almanya’nın gelecekte daha atak, daha kararlı dış politikalar izleyeceğinin ilk sinyalleri verilmiş oldu. Böylelikle acaba ABD’nin Almanya’dan beklediği şeyler ileride gerçekleşmiş mi olacak?

Amerikan İlerleme Merkezi’den (Center for American Progress) Michael Werz bu konuda “Almanya’da bu konuda sürdürülen tartışmalar Washington’da ilgiyle takip ediliyor. Bu da öncelikle yeni Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in Amerika’da tanınan bir politikacı olmasından kaynaklanıyor. Steinmeier İran ile ilgili görüşmelerin ilk turunda anahtar bir rol üstlenmişti. Ayrıca Steinmeier’in dış politikada çetin bazı kararlardan geri adım atmadığı da biliniyor. Bunun içindir ki Münih’teki Güvenlik Konferansı’nda Almanya Cumhurbaşkanı Gauck’tan ziyade Dışişleri Bakanı’nın Almanya’nın daha fazla küresel sorumluluk üstlenmesi gerektiğini söylemesi ABD’de yankı buldu” açıklamasını yapıyor.

'Stratejik konular gündemde ön sırada'

Peki, ABD’nin ya da Başkan Barack Obama’nın Almanya’nın dış politikadaki bu yeni açılımından somut beklentileri neler olabilir? Amerikan İlerleme Merkezi'den Michael Werz: “Uzun vadede ortaya çıkabilecek, örneğin kalkınma politikaları ya da iklim güvenliği gibi stratejik konular, ABD’nin gündeminde ön sırada bulunuyor. Ve Almanya bu alanlarda oldukça iyi konumda. Bundan dolayı güncel siyasî konular arasında bulunan Filistin, İran, Afganistan ve Rusya ile anlaşmazlıklar ötesinde az önce saydığımız stratejik tartışmalar gündeme gelecektir.”

Almanya’nın dış politikada daha kendine güvenir politikalar izleyecek olması acaba NSA dinleme skandalı sonrasında Almanya’nın Amerikalı ortakları hakkında derinden hüsran yaşamış olmasıyla ilgili olabilir mi? Michael Werz bu konuların birbiriyle bağlantılı olduğunu, ancak ABD’de bunların nedensellik bağının Almanya’daki gibi görülmediğini söylüyor. Werz, "Almanlar ABD’nin casusluk faaliyetinden son derece büyük hayal kırıklığına uğradıkları için dış politikalarını değiştirme kararı aldılar" şeklindeki bir açıklamanın konuyu basite indirgemek anlamına geleceğini de vurguluyor.

'ABD sorunlara artık ulusal pencereden bakmıyor'

Öte yandan Almanya’nın bundan böyle kendi çıkarlarına daha güçlü bir biçimde odaklanacak olmasının ABD’nin çıkarlarına ters düşebileceğine de dikkat çekiliyor. ABD’de bu konuda bir endişe olup olmadığı sorusuna ise Michal Werz “ABD'de bu tür endişeler yok. Zaten Atlantik ötesi serbest dolaşım bölgesine ilişkin görüşmeler nedeniyle tren artık başka bir istikamete doğru yol almaya çoktan başladı bile. ABD’de artık iklim değişimleri, bölgesel ve etnik anlaşmazlıklar ya da göç hareketleri gibi küresel sorunlara eskiden olduğu gibi ulusal pencereden değil, daha ziyade küresel ve bölgesel istikrar açısından bakılıyor” yanıtını veriyor.

Amerikan İlerleme Merkezi’den Michael Werz, Almanya ile ABD’nin önümüzdeki aylarda özellikle hangi alanlarda işbirliğine gidebileceği konusunda da şu öngörülerde bulunuyor: “İlk sırada Akdeniz'deki Avrupa güvenlik stratejisi geliyor. Avrupalılar vatandaşlarına, Afrika ile sınırın Akdeniz’de değil, Sahra bölgesinde başladığını, Akdeniz Bölgesi’nin bir siyasî ve ekonomik bütünlük olarak görülmesi gerektiğini izah etmelidirler. Bu da ABD'nin çıkarları ile örtüşür. İkincisi, iklim değişimleri ve iklim güvenliğidir. Bu konuda biz ABD'de gelişmeleri geriden izliyoruz. Almanya bu konuda bizim için en iyi ortak konumundadır. Üçüncüsü ise Batı ile eski müttefik ilişkilerinin Pasifik Okyanusu bölgesinde nasıl geliştirilebileceğidir. Çünkü o bölgede 10-15 yıl içinde ABD'nin büyük dış politik, ekonomik ve askerî kaynaklarının yeniden yapılandırılması gündeme gelecektir.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle