Gündem

ABD'den iki yanıt: Vize başvurularının askıya alınması kararı Beyaz Saray'ın, Büyükelçi'mizin arkasındayız!

Erdoğan, ABD Büyükelçisi Bass için "ABD’nin temsilcisi olarak görmüyoruz" demişti

11 Ekim 2017 01:14

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz'un tutuklanmasının ardından yaşanan 'vize krizi'ne ilişkin açıklama yaptı. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "ABD’nin Türkiye’deki temsilcisi olarak da görmüyoruz" dediği ABD Büyükelçisi John Bass'a destek veren Nauert "Büyükelçi Bass'ın Türkiye'de görev yapmasından gurur duyuyoruz... Kendisi sahip olduğumuz en iyi diplomatlardan biridir" ifadelerini kullandı.

Türkiye'den yapılacak vize başvurularının askıya alınması kararı için de Beyaz Sarayı işaret eden Nauert, "Bu karar, Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray ile koordinasyon içinde alınmıştır" dedi. 

Nauert, "ABD'nin vize hizmetlerini vermeye yeniden başlaması için koşulu ne?" sorusuna da "tutuklu konsolosluk çalışanının avukatıyla görüşmesine izin verilmesi gerektiğini ve serbest bırakılmasının da diyalogu başlatacak bir adım olduğunu" ifade ederek yanıt verdi.

Nauert’e yöneltilen Türkiye soruları ve yanıtları:

Türkiye ile krizde son durum nedir?

- Tansiyonun düşmesini elbette umut ediyoruz. Türk hükümetinin iki yerel çalışanımızı tutuklamasından büyük hayal kırıklığına uğradık. ABD Dışişleri Bakanlığı olarak diğer ülkelerdeki yerel personel olmasa işimizi yapamayız. Türkiye bu yıl iki farklı yerde iki yerel personelimizi tutukladı. Üçüncü bir çalışanımızı da hafta sonunda ifade vermeye davet etti. Bu eylemler bizim açımızdan çok rahatsız edici. Türkiye’deki durumla ilgili endişeli olmaya devam ediyoruz.

Türk hükümetine sorumuz: Ne elde etmeye çalışıyorsunuz

- Türk hükümetine sorularımız şu; hangi delille tutukladınız, bunu yaparak ne elde etmeye çalışıyorsunuz?

- Türkiye darbeyle ve Gülen Hareketi’yle ilgisi nedeniyle 200 bin kişiyi tutukladı. Bizim personelimizin muhatabı Türk güvenlik güçleridir. İkisi tutuklu olan, üçüncüsü de ifadeye çağrılan yerel personelimiz de işleri gereği güvenlik güçleriyle çalışıyordu. Karşılarında kim varsa onunla konuşuyorlardı. 

Karar Beyaz Saray ile koordinasyon içinde alındı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘John Bass’i ABD’nin büyükelçisi olarak görmüyoruz’ şeklindeki tepkisini nasıl karşıladınız. Dışişleri olarak Büyükelçi Bass’in ne yaptığından haberdar mıydınız, bu kendisinin tek taraflı bir kararı olabilir mi?’

- Bizim büyükelçilerimiz kendi kendine iş yapmaz. Bu karar ABD Dışişleri Bakanlığı, Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) ile koordinasyon içinde alındı. 

Büyükelçilerimizle çok yakın işbirliği ve koordinasyonumuz var. Özellikle de John Bass ile. Kendisi ve ben defalarca telefonda konuştuk, toplantılar yaptık. Hem burada hem de Beyaz Saray’da kendisine desteğimiz tam. Türkiye’de yaptığı görevden gurur duyuyoruz, bir sonraki görevine başlaması için sabırsızlanıyoruz.

Avukatlarıyla görüştürmek iyi bir başlangıç olabilir

ABD’nin vize hizmetlerine geri dönmek için ön koşulu, beklediği somut adım nedir?

- İyi bir başlangıç avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmesi olur. Bildiğim kadarıyla şu ana kadar şu ana kadar buna izin verilmedi. Biz personelimizin Türk hükümetinin onları suçladığı şeylere karıştıkları yönünde hiçbir delil görmedik.

Bir NATO müttefiki ile güvenlik koordinasyonu içinde olmamız çok önemli

Türkiye bu tutuklamalar kanalıyla Gülencilerle ABD arasında bir bağ mı kurmaya, ABD’nin onları desteklediğini kanıtlamaya mı çalışıyor?

- Türk hükümetinin motivasyonun ne olduğundan tam olarak emin değilim. Bir NATO müttefiki ile güvenlik koordinasyonu içinde olmamız son derece önemlidir. Bizim güvenlik meselelerine bakan çalışanlarımızı tutuklamaya, gözaltına almaya devam etmeleri bizim için çok büyük bir endişe kaynağı.

ABD Ankara’ya önden mesaj verdiğini savunuyor

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın vize krizini mevkidaşı ile görüşüp görüşmediğine ilişkin sorular üzerine Nauert, henüz bir görüşmenin gerçekleşmediğini söyledi. Tillerson’ın vize hizmetlerini askıya alacaklarını karardan bir gün önceki telefon görüşmelerinde Çavuşoğlu’na bildirip bildirmediği merak konusu olmuştu. Türk tarafı vize iması olmadığını savunmuştu. Ancak ABD Dışişleri kaynakları, Washington’ın bu mesajı önden verdiğinde ısrarlı. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Thomas Shannon’ın muhataplarıyla telefon görüşmesinde bu adıma hazırlanıldığını bildirdiğini belirtiyorlar.

Ne olmuştu?

ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz'un Fethullah Gülen Cemaati ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından Ankara Büyükelçiliği de Pazar akşamı bir açıklama yaparak, Türkiye'deki temsilciliklerinde göçmen olmayan vize hizmetlerinin askıya alındığını duyurdu.

Açıklamada güvenlik gerekçesiyle alınan bu kararın, diplomatik temsilciliklere gelen ziyaretçi sayısını "en aza indirgemek amacını" taşıdığı belirtildi.

Türkiye de ABD'nin kararına misilleme yaparak ABD'den yapılacak vize başvurularını askıya aldı. Karar karşılıklılık ilkesi gerek Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği tarafından duyuruldu. Büyükelçilik açıklamasında ABD açıklamasında yer alan ifadeler kullanıldı. 

Büyükelçi Bass pazartesi akşamı konuyla ilgili bir mesaj paylaşarak söz konusu kararın Topuz'un tutuklanmasının ardından alındığını söylemişti. Bass "Türkiye'nin bu kişinin yasal olmayan herhangi bir faaliyet içinde olduğunu gösteren bir bilgi paylaşmadığını" ifade etmişti.

Erdoğan: Talimatı ben verdim

Ukrayna ziyaretinde konuşan Erdoğan, vize başvurularının karşılıklı askıya alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Tabii bu karar her şeyden önce çok çok üzüntü verici. Yani Ankara’da büyükelçinin böyle bir kararı alarak uygulamaya sokması üzüntü verici. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri bunu duydukları anda konuyla ilgili girişimlerde bulunmak suretiyle muhataplarını aramışlardır.

Tabii bakanımız bana bu konuyu ilettiği anda da kendilerine ben sadece şunu söyledim: 

‘Türkiye bir hukuk devletidir. Her şeyden önce biz bir kabile değiliz. Bir kabile devleti de değiliz. Onların açıkladığı metin ne ise mütekabiliyet esasına dayalı olarak o metnin karşı metnini aynen bizim de Amerika’da yine büyükelçimiz anında açıklasın’. Süreç bundan ibarettir.”

“Büyükelçi kendi kafasına göre bu kararı aldıysa bir dakika orada tutulmamalı”

Ukrayna ziyaretinin ardından Sırbistan’a geçen cumhurbaşkanı, mevkidaşı Aleksandar Vucic’le düzenlediği basın toplantısında vize krizinin ‘faili’ olarak ABD’yi gösterdi. “Büyükelçi kendi kafasına göre bu kararı aldıysa bir dakika orada tutulmamalı. ‘Bu yetkiyi sana kim verdi?’ denilmeli” ifadesini kullandı.

Erdoğan şu açıklamada bulundu:

Bu sorunu biz başlatmadık. Bu sorunun faili ABD’nin ta kendisidir. Üst düzey yöneticilerin özellikle dışişleri bakanımızla bir görüşme yapmaması yadırgadığım bir konudur. Ankara’daki bir büyükelçinin kalkıp da böyle bir karar alması ve ‘Devletim adına aldım’ gibi bir ifadeyi kullanması düşündürücüdür. Durum böyleyse ABD’li üst düzey yöneticilerle bizim konuşacak hiçbir şeyimiz yok. Büyükelçi kendi kafasına göre bu kararı aldıysa bir dakika orada tutulmamalı. ‘Bu yetkiyi sana kim verdi?’ denilmeli. Bizim büyükelçimiz böyle bir şey yapsa bir dakika tutmayız.”

"Bass'ı ABD’nin Türkiye’deki temsilcisi olarak da görmüyoruz"

ABD’nin İstanbul başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’un tutuklanmasının ve bir başka görevli hakkında gözaltı kararı çıkartılmasının başkonsoloslukta ‘bir şeyler döndüğünü’gösterdiğini savunan Erdoğan, konuşmasının devamında şunları şöyledi:

“Bu ajanlar ABD başkonsolosluğuna nasıl sızdı? Sızmadıysa kim soktu? Bunların üzerinde durulması lazım. Hiçbir devlet kendisini içeriden tehdit edecek bu tür ajanlara müsaade etmez. Türkiye bir kabile devleti değildir. Böyle bir şeye müsaade etmemiz mümkün değil. Bu büyükelçi veda ziyaretinde bulunuyor. Şu anda bu büyükelçinin veda ziyaretini kabul etmiyoruz. Onu ABD’nin Türkiye’deki temsilcisi olarak görmüyoruz.” 

Bass, görevden ayrılıyor

Büyükelçi Bass, ABD'nin Türkiye Büyükelçiliği görevine Eylül 2014'te atanmıştı. Görev süresinin sonuna yaklaşan Bass'ın yakın bir zamanda Türkiye'den ayrılması ve yeni görev yeri olan Afganistan'ın başkenti Kabil'e gitmesi bekleniyor.