ABD’nin en büyük Türk girişimcisi olan ve Forbes Dergisi tarafından yarattığı Chobani markasından dolayı ‘Yoğurdun Steve Jobs’u olarak anılan Hamdi Ulukaya, şimdi de kahve pazarına giriyor. Ulukaya, ‘kahvede en heyecan verici markalardan birisi’ olduğunu söylediği ve ABD’nin 20 yıllık kahve markası La Colombe’in (Beyaz Güvercin) çoğunluk hissesini alarak, ABD’de Dunken Donuts ve Starbucks gibi markalarla yarışacak.
La Colombe ile ilgili ‘menüsünün olmadığını ve gelen müşterinin ne içeceğini bildiğini’ söyleyen Ulukaya, Hürriyet’ten Razi Canikligil’e konuştu. Kahve içen yeni bir jenerasyonun geldiğini söyleyen Ulukaya, günümüzde artık ‘üçüncü dalga’ kahve tutkusunun geliştiğini söylüyor.
Satın aldığı La Colombe markasının '5 yıl içerisinde patlama yaparak, dünya kahve piyasasının en önemli markası olacağını' söyleyen Ulukaya ile yapılan söyleşinin tamamı şöyle:
* Yoğurt sevdiğinizi biliyoruz. Kahve içmeyi de sever misiniz?
- Ben normalde her Türk gibi demli çay içerim. Ama bu kahveyi çok beğendim. Chobani’nin SoHo’daki kafesinde kahve de satmak istiyorduk. Bizim çocuklar bir araştırma yapıp bu kahveyi buldular. Marka ve konseptleri çok hoşuma gitti. 20 yıllık bir geçmişleri var. Ben yoğurdu nasıl bir düşünceyle oluşturduysam, bunlarda aynı mantıkla bu markayı oluşturmuşlar. Gidip kendileriyle tanıştım. Kahve SoHo’daki şubemizde tuttu. Sonra kurucularından Todd Carmichael arayarak, ‘Travel Channel’a kahve üzerine bir program yapıyorum. Yeni bölümde Türk kahvesini anlatacağız. Benimle Türkiye’ye gel, birlikte sunalım” dedi. İstanbul ve Kapadokya’yı gezdik. Kasım ayında ABD’de gösterilecek.
* Türk kahvesi sayesinde mi satın almaya karar verdiniz?
- Bizim Türk kahvesi müthiş. Bu sayade kahve sektörünü ve onların markasını daha iyi tanıma imkanım oldu. Türkiye seyahati sırasında ortak olmaya karar vermiştim bile. Kendisine hemen teklif ettim. Onların zaten yatırımcı ortakları vardı. Bir ay içinde çoğunluk hisselerini devraldım.
* Artık sizi Chobani yerine La Colombe ile mi anacağız?
- Hayır, ben yüzde 99 Chobani’deyim. Ama çoğunluk hisse bende olacak. Şirketin kurucuları ve Jean Philippe Iberti işin başında duracaklar. Kahvede en heyecan verici markalardan birisi. Halen New York, Chiago, Washington ve Philadelphia ve Boston’da toplam 12 şube var. Bu sayı yıl sonuna kadar yirmiye çıkacak. Birkaç ay içinde Wall Street’de iki şube daha açacağız. La Colombe’un asıl işi seçkin restoranlara kaliteli kahve vermek. Manhattan’ın seçkin restoranları ‘Daniel’, ‘Batalli’, ‘Four Season’dan hangisine giderseniz gidin La Colombe ikram ediyorlar. İşlerinin en büyüğü toptancılık. Kafeler daha sonra açılmaya başlandı.
* Starbucks’tan farkı ne?
- Burada menü yok, çok rafine müşteri geliyor. Ne içeceklerini biliyorlar. Kahve piyasasında Dunken Donuts ve Starbucks’tan sonra ortaya çıkan üçüncü dalganın en iddialı markası. Amerikalılar dünyada kişi başına en çok kahve içenlerden. Ancak, bu trend çok gelişiyor. İnsanlardaki kahve tutkusu giderek şarap tutkusuna benziyor. Kahvenin nereden geldiğini, nasıl yapıldığını, kimin yaptığını ve sahiplerinin kafa yapısının ne olduğunu merak ediyorlar. Bunlara yeni jenerasyon diyebilirsiniz. Bu insanlar yiyecek ve içecek konusunda kendilerine dikte edilmesini istemiyorlar. Kendi istekleri doğrultusunda trendlerini geliştiriyorlar.
* Üçüncü dalga kahve tutkusunun farkı ne?
- Üçünçü dalga daha sofistike, şehir merkezlerinde çıkmaya başladı. Bu tür 3-4 başarılı marka var. Bunlardan bir tanesi bu dalgayı patlatacak. Biri çok büyük müthiş bir marka olacak. Bizim La Colombe‘nin tutacağını inanıyorum. Todd Carmichael ve Jean Philippe Iberti’nin kahve konusundaki bilgileri müthiş. Herkes bir kahveci açabilir ama bunun arkasındaki insanın kim olduğu çok önemli. Ben bu insanlara yatırım yaptım. Jean Philippe Iberti müthiş bir tasarımcı. Burası Amerikalılaştırılmamış şehir içi bir Fransız kahvecisi. Bizdeki varoşları andıran aykırı bir kişiliği var. Çalışanlara hiç bir sınırlama uygulamıyoruz. Üniformalar, ayrımcılık yok. Türkiye’de mutlaka açılmalı, İstanbul, İzmir, Diyarbakır’da mutlaka açılmalı. Burada barış havası, özgürlük, kalite var. Urban tarzlı, rahat insanlar geliyor. Çalışanlarda kafa yapısı en iyiyi yapmak ve sunmak isteyenler seçiliyor. Kaliteli kahveyi uygun bir fiyatla sunmak istiyoruz.
Türk simidi ve Türk kahvesi
* Chobani kafeler ne olacak?
- Chobani zincirlerini de açacağız. Bunların içinde La Colombe ürünleri de satılacak. Her ikisi aynı şubeler içinde de olabilir. İlk olarak Soho’daki Chobani şubemizin yanına açacağız. La Colombe şubelerinde de yoğurt dolaplarımız olacak. Ayrıca Türk simiti de satacağız. Zaten Türk çikolatası satılıyor.
* Çoğunluk hisse sizin? Yeni, projeler için kararları siz mi vereceksiniz?
- Yönetimine karışmayacağım. Ben sadece danışmanlık yapacağım. Yeni uygulamaları satış aşamasında zaten kararlaştırdık. Türk kahvesini Chobani’nin Soho’daki şubesinde orijinal Türk kahvesi olarak cezve ile pişirip satacağız. Tüm sunum malzemelerini hazırladık.
5 yıl sonra patlayacak
* Chobani’yi ABD’nin bir numaralı yoğurt markası yaptınız? Kahve için hedefinizi belirlediniz mi?
- 5 yıl sonra patlayacağını görüyorum. Yeni bir markanın nereye gideceğini önceden görüyorum. 5 yıl sonra dünya kahve piyasanının en önemli markası olacağına inanıyorum. Chobani’de yaptığımın aynısını yapacağız.
* Chobani’nin tecrübesi ve pazarlama ağı kuşkusuz çok etkili olacaktır. Değil mi?
- Kuşkusuz Chobani’ninde bize çok büyük etkisi olacak. Ben Chobani ile bir ürünü günün şartlara ayarlayıp daha büyük bir yere getirme işini başarmıştım. Bazen bu başlangıç markaları ilk aylarda çok popüler oluyor, ama büyük kitlelere ulaşınca bunu kaybediyorlar. Gıda sektöründe bunu başaran sadece Chobani oldu.
İlk kez yoğurt dışında işe girdim
* Size yeni fikirlerle gelenler çok olmalı?
- Birçok insan güzel fikirlerle geliyor. Ancak başlangıçtaki hedefleri küçük. Ben bir ürünü 5 sene içinde 1 milyar dolarlık markaya nasıl getirileceğini biliyorum. Bir markaya doğru zamanda gaz vermeniz lazım. Chobani’yi 5 sene erken kursaydım tutmazdı. Ben kahve dünyasındaki üçüncü dalganın gelişini La Colombe ile görüyorum.
* Nasıl görüyorsunuz?
- Markaya bakarım ne olacağını görürüm. Ürünün marka karakteri çok önemli, kalite çok önemli ve sonra bu markanın arkasındaki insanlar. Kahve işi çok büyük bir şey olacak. Benim içinde çok farklı olacak. İlk defa yoğurt dışında bir işe girdim. Benim vaktimin yüzde 99’u Chobani ve kurduğum vakıfla geçiyor. Bu arkadaşlar zaten işlerini biliyorlar.
Kahveyi ek madde zararlı yapıyor
* Yeni kahve ürünleri çıkaracak mısınız?
- Soğuk olarak satılacak değişik lezzetlerde kutu kahveler geliyor. Ayrıca, sadece La Colombe’de satılan ‘Fıçı (Draft) Latte’ var. Bu kahveyi aynı lezzette bir başka yerde içmek istersen içine dünya kadar şeker ve fazla süt koyman lazım. Ama bunlar öyle faydalı şeyler değil. Fıçı Latte’de kahve ayrı musluktan damıtılırken, doğal süt ayrı fıçıdan köpürtülerek akıtılıyor. Bu sayede sütün içindeki doğal şeker laktoz şekerin yerini alıyor. ABD’de satılan kahvenin kışın dahil yüzde 60’ı buzlu tüketiliyor. Kahvenin de yoğurt gibi insan sağlığına çok faydaları olduğu belirtiliyor. Kahvenin insan sağlığına olan faydası sonsuz. Ancak, kahveyi bazen faydasız yapan içine katılan ek maddeler. Bir de kahvede dünya kadar çeşit var. Brezilya’nın en kötü kahvesini de alabilirsin, Yemen veya Etiyopya’nın en iyisini de alabilirsin. Bunların arasındaki fark asitlik oranı.