ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Johnson, Kongre'nin ilk trans üyesinin kadınlar için ayrılmış bölümlere giremeyeceğini söyledi

T24 Dış Haberler

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, Kongre Binası ve Temsilciler Meclisi ofis binalarındaki cinsiyetli bölümlere sadece ilgili biyolojik cinsiyetten kişilerin alınacağını açıkladı. 

Tuvaletler, soyunma odaları ve giyinme odaları için geçerli olan yeni kısıtlamalar ilk olarak Güney Carolina Temsilcisi Nancy Mace tarafından önerilmişti ve kısa sürede diğer Cumhuriyetçi kadınların da desteğini almıştı. Mace, bu isteğin Kongre'ye seçilen ilk açık transseksüel kişi olan Delaware Demokratı Temsilci seçilen Sarah McBride'ı hedef aldığını itiraf etmişti. 

Temsilciler Meclisi Başkanı Johnson yaptığı açıklamada “Kadınlar sadece kadınlara özel alanları hak ediyor” diyerek Mace'in önergesine açık destek verdi.

McBride bu ayın başlarında koltuğunu kazandığında, kimliği nedeniyle aşırı sağcı Cumhuriyetçilerin saldırılarına maruz kalacağını tahmin etmişti. Ancak henüz yemin bile edilmeden Meclis'in gündemine oturmuş gibi görünüyor. 

Teklif, Meclis'in tüm çalışanları ve memurları için geçerli olacak.

Mace, pazartesi günü gazetecilere verdiği demeçte “Sarah McBride'ın söz hakkı yok. Yani o biyolojik bir erkek" dedi ve McBride'ın “kadın mekanlarına, kadın banyolarına, soyunma odalarına, soyunma odalarına ait olmadığını" savundu. 

McBride da Johson ile aynı fikirde olmadığını ancak kurala uyacağını; Meclis'e "tuvaletler hakkında kavga etmek için gelmediğini” söyledi ve tartışmayı “ülkenin karşı karşıya olduğu gerçek sorunlardan dikkati dağıtma çabası” olarak nitelendirdi.

Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçiler son iki yılda rutin olarak trans haklarını geriletmeyi amaçlayan yasa tekliflerinde bulunuyor. Seçilmiş Başkan Donald J. Trump, kampanyanın son günlerinde Başkan Yardımcısı Kamala Harris'i transseksüel hakları konusundaki tutumu nedeniyle eleştirmişti. Demokratların Beyaz Saray'ı ve Kongre'nin her iki kanadını da kaybetmesinden bu yana geçen günlerde, bu konudaki tutumlarının seçmenler nezdinde kendilerine kaybettirip kaybettirmediği konusunda Demokratlar arasında büyük bir tartışma yaşandı.