Türkiye'nin en derin mağaralarından bazılarının keşif gezilerinde yer alan mağaracı Yaman Özakın, mağaracıları neyin cezbettiğini BBC Türkçe'ye bu sözlerle anlatıyor.
ABD'li mağaracı Mark Dickey'nin yaklaşık bir hafta önce mahsur kaldığı Morca, erişilmesi güç bir platoda yer alıyor.
Mağaracıların önce 2 bin metreden daha yüksekteki Taşeli Platosu'na çıkması gerekiyor.
Taşeli, batıda Antalya Akseki ile doğuda Mersin Silifke arasında uzanıyor.
Plato yüksek rakımlardaki düzlük anlamına gelse de Taşeli oldukça engebeli.
Kurtarma operasyonunda helikopterler ve kara araçlarıyla ulaşılan bu bölgede bin metreden daha derine indiği bilinen üç mağara bunuyor.
Bunlardan biri bin 400 metreden derine indiği keşfedilen Peynirlikönü Düdeni, Türkiye'nin en derin mağarası.
Plato karstik yapısıyla Ay yüzeyini andırıyor.
Karst, erimeye uygun kireçtaşları ile kaplı olan, kıraç, verimsiz, çorak ve taşlık arazileri tarif ediyor.
Bir dizi fiziksel ve kimyasal süreç sonucu eriyebilir kayaçların aşınmasıyla meydana gelen yüzey ve yeraltı şekillerine karstik şekiller adı veriliyor.
Mağaralar bu karstik şekiller arasında.
Düden de, kireçtaşlarının yaygın olduğu bölgelerde suları yer altına boşaltan doğal kuyulara verilen isim.
Taşeli'nin hemen hemen tam ortasında oldukça geniş bir alanın suyunu boşaltan Morca Düdeni, Türkiye'nin bilinen en derin üçüncü mağarası.
'10'dan fazla kolu olan bir mağara sistemi'
Morca'nın keşfedilen toplam uzunluğu 4 bin; derinliği de 1200 metreden fazla.
Anadolu Speoloji Grubu Derneği (ASPEG) Morca Düdeni'ni on yıldan uzun süredir araştırıyor.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan ASPEG Yönetim Kurulu Üyesi Özge Kahraman, mağaranın ilk kez 2012'de keşfedildiğini söylüyor.
ASPEG'in kayıtlarına göre 2014 yılında İran'dan altı, Türkiye'den farklı mağara araştırma kulüplerinden iki mağaracının katılımıyla yapılan Morca Düdeni ağırlıklı gezide 450 ila 500 metre kadar derine inildi.
2017 yılından itibaren keşif gezilerine katıldığını söyleyen Kahraman, motivasyonunu şöyle anlatıyor:
"Keşfedilmemiş bir yeri keşfetmek, oraya ilk adım atan kişi olmak tarif edilemez bir duygu. Morca Düdeni keşif etkinliklerinde de her sene derine indikçe ve rekor kırdıkça daha da hevesle ve istekle mağaracılık yapıyorsunuz."
'Çok derin, çok özel bir habitat'
Düden'in haritalama çalışmasına katkıda bulunması da amaçlanan geziler devam ettikçe mağaracılar yer altında daha da ilerledi.
2018'de 919 metre derine inilmesinden bir yıl sonra ASPEG'in öncülüğündeki geziye uluslararası dağcılardan oluşan farklı topluluklar da katıldı.
2019-2020 gezilerinde mağaracılar 1200 metre derinliği geçtiler.
Özge Kahraman bu süreçle ilgili olarak, "2019 yılında, mağaranın bir daralan bir genişleyen bir fosilleşen yerlerinden geçerek mağaranın içinde 1000 metre derinliğin altına ulaştık." diyor ve ekliyor:
"20 yıldan sonra Türkiye’nin bin metreden daha derin mağarasını bulmak gerçekten çok büyük bir heyecandı.
"2019 yılı etkinliğimizde nihai derinlik 1210 metre oldu, uzunluğu dört kilometreyi geçti. Bu derinliğiyle Morca, Türkiye’nin en derin üçüncü mağarası konumuna geldi."
Mağarada jeolojik araştırmaların yanında biyolojik araştırmalar da yapıldı.
Mağaracılarla birlikte çalışarak dünya üzerinde sadece Morca Düdeni'nde bulunduğu düşünülen bir su canlısını keşfeden Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde Prof. Dr. Murat Özbek, Morca'yı "çok derin, çok özel bir habitat" olarak tanımlıyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Özbek, Morca Düden'inin 1260 metre derinliğinde bir suyla dolu dar geçidin yer aldığını ve canlının bu noktadan alınan su örneğinde bulunduğunu söylüyor.
"Keşfimiz dünyada en derinlerde yaşayan canlılardan biri olarak kayıtlara geçti." diye ekliyor.
Morca'nın tamamı hala keşfedilmekten uzak.
2020 keşiflerinde Morca'nın en az 10 yan kolu olan kompleks bir mağara sistemi olduğu bulunmuştu.
Dünyanın farklı bölgelerinden mağaracılar bu "labirent" benzeri sistemi keşfetmek için çalışmaya devam ediyor.
Bu yıl düzenlenen ve ABD'li mağaracı Mark Dickey'nin de katıldığı keşif gezisinin amacı, "yan kolları keşfetmek, ölçümlerini almak ve mağaranın devam edip etmediğini öğrenmek"ti.
'Aşağıya doğru derinleştikçe zorluklar artıyor'
Engebeli Taşeli Platosu'nda kurtarma çalışmalarına destek olan mağaracılar ve yetkililer konaklıyor.
Türkiye Mağaracılar Federasyonu Basın Sözcüsü Yaman Özakın, Morca'nın Peynirlikönü'ne göre "nispeten daha rahat bir mağara" olduğunu anlatıyor.
Bölgede bin metreden derine uzanan üç mağarayı kıyaslayan Özakın, Morca'nın ilk 300 metresi için, "İnişler görece rahat, galeri geçitlerinin genişliği iyi, bu üç mağara da dikey bir çatlak şeklinde ileriyor; çatlak dar yerlerde yan yan geçmenize izin verirken, geniş yerlerde elinizi kolunuzu açabileceğiniz genişliğe ulaşıyor." diyor.
Ancak "Aşağıya doğru derinleştikçe zorluklar artıyor" diye ekliyor.
"Mağara içinde ilerlerken sürekli tırmanış halindesiniz, göllerin üzerinden tırmanarak geçmeniz gerekiyor, ufak inişlerle hareket etmeniz, yarım metreden uzun her geçişe ip bağlanıyor. Çıkarken de bu iplerden tekrar çıkmanız gerekiyor, elbette bu sağlıklı insanlar için böyle ilerliyor.
"Mark'ın durumunda iniş tırmanış için ona özel hatların kurulması gerekiyor, kurtarma birçok yönden, kompleks ve emek gerektiren bir operasyon."