Dünya

"ABD Kongresi, Türkiye'ye yaptırım hazırlığında; listede Adalet Bakanı'nın da olduğu dedikodular arasında"

Cansu Çamlıbel: ABD Kongresi tarihinin en Türkiye karşıtı dönemini yaşıyor

02 Şubat 2018 18:22

Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı’nın başlamasının ardından Washington ile Ankara arasında oluşan gerilimin kontrollü biçimde devam ettiğini ifade eden Hürriyet Gazetesi Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel, ABD Kongresi’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım hazırlığı içinde olduğunu söyledi. 

"ABD Kongresi 2012 tarihli Magnitsky Yasası çerçevesinde bazı Türk devlet yetkililerine yönelik yaptırımları tartışıyor” diyen Çamlıbel, Kongre’nin yaptırım talep edeceği kişiler arasında adalet bakanı da dahil bazı siyasetçilerin, hakim ve savcıların bulunduğu iddiasının da mevcut olduğunu ifade etti. Çamlıbel, hazırlanacak listenin yargıdan ziyade ekonomiyi hedef almasını savunan alternatif bir görüş olduğunu da aktardı.

"TSK, yaz seçiminin hemen öncesinde Menbiç'e yönelik bir aksiyona geçebilir"

ABD Savunma ve Dışişleri bakanlıklarının ortak kanaatinin TSK’nın en az yaz aylarına kadar Afrin hattında kalması yönünde olduğunu kaydeden Çamlıbel, "Washington’da Türkiye dosyasına bakanlar Erdoğan’ın Suriye’de şahin bir politikayla milliyetçi seçmen tabanını kendi arkasında konsolide etmeyi hedeflediği tezinden hareketle şimdi olmasa da olası bir yaz seçiminin hemen öncesinde TSK’nın Menbiç’e yönelik bir aksiyona geçebileceğini düşünüyor” dedi.

Çamlıbel'in bugün (2 Şubat) yayımlanan köşe yazısının ilgili bölümleri şöyle: 

"Amerikan yönetimi, adım atmadan Türkiye’yi başından beri tamamen karşı olduğu Zeytin Dalı operasyonunu sonlandırmaya ikna edemeyeceğinin farkında. Öte yandan Suriye’de sahada Rusya ve İran ile kıran kırana rekabeti sürerken kendisine savaş kazandıran Suriye Demokratik Güçleri (SDG) içindeki en kritik unsur olarak gördüğü YPG’lileri küstürüp kaybetmeye şu an için hazır değil. O nedenle de şimdilik sadece Suriye’de Türk ve Amerikan askerlerinin birbirine silah çekmesine neden olacak bir sıcak çatışma senaryosunu önleme peşinde.

"Hem Pentagon’da hem de ABD Dışişleri’nde ortak kanaat TSK’nın Afrin hattında en az yaz aylarına kadar kalacağı yönünde. ABD başkentinde şu sıralar en çok konuşulan şey Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminin ikinci yıldönümüne denk gelecek şekilde baskın bir genel seçim hazırlığı içinde olduğu. Washington’da Türkiye dosyasına bakanlar Erdoğan’ın Suriye’de şahin bir politikayla milliyetçi seçmen tabanını kendi arkasında konsolide etmeyi hedeflediği tezinden hareketle şimdi olmasa da olası bir yaz seçiminin hemen öncesinde TSK’nın Menbiç’e yönelik bir aksiyona geçebileceğini düşünüyor."

(...)

"Pentagon, YPG'nin bütün insan kaynağını TSK'ya yönlendirmesinden endişeleniyor"

"Pentagon’un çatışmaktan daha büyük endişesi Türkiye’nin Afrin’de yürüttüğü operasyona açıktan bir tavır almayarak zaten kızdırdığı YPG’lilerin DEAŞ’la mücadeleden çekilerek bütün insan kaynağını TSK operasyonlarına yanıt vermeye yönlendirmesi ihtimali. Güvenlik bürokrasisi böylesi bir sürecin Suriye’de cihatçılarla Amerikan askerleri yerine Kürtlerin savaşmasını öngören 4 yıllık stratejiyi yerle bir etmesinden endişe ediyor. Kabus senaryosu olarak gördükleri bu durumun Kürtlerin de Suriye’deki diğer kritik aktörler gibi zaten halihazırda ilişki içinde oldukları Moskova’ya yanaşmasına neden olabileceğini düşünüyorlar."

 

(...)

"Türkiye’ye yönelik alerji o kadar üst seviyede ki Ermeni tasarısı bugün gelse büyük çoğunlukla oylanır"

"ABD Kongresi tarihinin en Türkiye karşıtı dönemini yaşıyor. Türkiye’ye hala belli ölçüde yakınlığını koruyan az sayıdaki siyasetçi durumun vahametini şöyle özetliyor;  ‘Türkiye’ye yönelik alerji o kadar üst seviyede ki Ermeni tasarısı bugün gelse kimse tutamaz büyük çoğunlukla oylanır.’

"ABD Kongresi’nde Trump yönetiminin Türkiye’ye hem S-400’ler, hem de başta Pastör Andrew Brunson olmak üzere Türkiye’deki tutuklu Amerikalılar ve Amerikan personeli yüzünden yaptırım uygulaması gerektiğini savunan ciddi bir damar var. S-400’ler için Türk savunma sanayiini hedef alabilecek olası yaptırımlar Trump’ın Rusya’ya yönelik genel yaptırımların uygulamasını ağırdan alıyor olması nedeniyle şimdilik bir süre ötelenmiş gibi gözüküyor.

"Ancak Türkiye’yi hedef alabilecek asıl yaptırımlar önümüzdeki haftalarda yargı alanından gelebilir. ABD Kongresi 2012 tarihli Magnitsky Yasası çerçevesinde bazı Türk devlet yetkililerine yönelik yaptırımları tartışıyor. Adını 2009 yılında Moskova'daki bir hapishanede ölen yolsuzluklarla mücadele avukatı Sergey Magnitsky'den alan yasa insan hakları ihlallerine karışan yabancı hükümet ve devlet yetkililerinin ABD'deki mal varlıklarının dondurulmasını ya da ABD'ye seyahatlerinin engellenmesine imkan veriyor.

Kongre'den Dışişleri'ne: Gerekeni siz yapmadınız, biz yapacağız

"Kongrenin amacı Pastör Brunson’ın tutukluğuna neden olan kişilerden oluşan bir liste hazırlayarak ABD Dışişleri Bakanlığı’na göndermek. Yaptırım listesine koymak için tartışılan isimler arasında adalet bakanı da dahil bazı siyasetçilerin, hakim ve savcıların olduğu dedikodular arasında. Ancak Magnitsky Yasası çerçevesinde hazırlanacak listenin yargıdan ziyade ekonomiyi hedef almasını savunan alternatif bir görüşün de olduğu konuşuluyor.

"Kongre nihayetinde o listeye kimin ismini koyarsa Dışişleri ve Hazine Bakanlıkları adım atmak ve listeyi yayınlamak zorunda. Yasa böyle diyor. ABD Dışişleri’nin Türkiye’de tutuklu Amerikan personelinden ya da Amerikan vatandaşlarından hiçbirini kurtaramadan Türkiye’de vize hizmetlerine geri dönme kararına kızgın olan Kongre adeta ‘Gerekeni siz yapmadınız, biz yapacağız’ havasında.

Afrin diplomasisi: Tillerson ve Mattis yumurtaların üzerinde yürüyor

"Arka planda diğer siyasi sorunlar daha da çetrefilli bir hal alarak derinleşirken ABD yönetiminin Türkiye ile Suriye zeminindeki denge arayışında boşa düşmesi düşük bir ihtimal değil. Bu hafta Turkish Heritage Foundation tarafından düzenlenen panelde dinlediğim Amerikalı General James Conway son haftalarda Trump yönetiminin Ankara ile Kürtler arasında yürüttüğü Afrin diplomasini ‘Tillerson ve Mattis yumurtaların üzerinde yürüyor’ diye tanımladı.

"Aynı Conway’in dediği gibi Amerika Suriye’de yumurtaların üzerinde yürüyor. Kimsenin yumurtasını kırmadan bu işten sıyrılması da zor gözüküyor."

İlgili Haberler