ABD yönetiminin Rusya ile Suriye kapsamındaki ikili temasları durdurma kararının arka planında Akdeniz enerji koridorunun kontrolünün yattığı iddia ediliyor. Yapılan yorumlara göre, Rusya’nın enerji nakil hattında askeri varlık göstermesini ABD tehlike olarak görüyor.
YeniŞafak'ın haberine göre, ABD'nin Suriye'deki varlığı Kamışlı'da 2016 yılında inşa ettiği Rimaeylan üssünden ibaret olması nedeniyle Akdeniz-Enerji nakil hattında Rusya'nın iktidar alanını tehlike olarak gördüğü ileri sürüldü. Artan gerginlik ve karşılıklı tehdide varan açıklamaların arka planında Körfez'den nakledilen enerji hattının tehlikeye girmesinden kaynaklandığı görüşü hakim.
Yeni füze sistemleri
2015 yılı Eylül ayında savaşa doğrudan müdahil olan ve her geçen gün etkisini artıran Rusya ilk olarak Lazkiye'nin Ceble bölgesinde büyük bir askeri üs inşaa etti. Rusya, Lazkiye-Hımeymin'de inşa edilen üsle birlikte Humus-Şayrat ve Tartus'ta destek askeri alanlar oluşturdu. Akdeniz ve çevresinde Rusya'nın son dönemde Akdeniz'e dönük artan sevkiyatı ABD-Rusya arasında büyüyen gerginliğin temel sebebi olarak gösteriliyor.
İlk olarak S300 ve S400 füzelerini Suriye'de konuşlandıran Rusya'nın son dönemde askeri varlığını 250 kilometre menzile sahip SA-23 Gladiatör anti füze ve Antey - 2500 hava savunma sistemleri ile güçlendirmesi ABD ve Batılı ülkeleri endişeye sevkeden diğer etkenler arasında olduğu belirtiliyor.
Putin yönetiminin Suriye'ye müdahalesi 1 yılın sonunda dengeleri büyük oranda değiştirdi. Humus, Lazkiye, Dera, Şam cephelerinde Esed rejimi Rusya sayesinde % 12'lik ilerleme kaydetti. İçeride Şam rejimini büyük oranda rahatlatan Rusya son 4 aylık periyotta Akdeniz'de hakimiyet alanını genişleten görüntü çizdi yorumları yapıldı.
Dev uçak gemisi yolda
Körfez ve enerji havzasının geçiş noktasında etkinliğini artıran Rusya son olarak ülkenin en büyük uçak gemisi Amiral Kuznetsov'u da bölgeye sevk etti.
Rus yetkililer beraberinde 50 savaş uçağı ile birlikte sıcak bölgeye gönderilen Kuznetsov'un en az 4 ay bölgede kalacağını duyurdu.
"Rusya, herkesin sabrını tüketmişti”
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, “Birçok taahhüt vermesine rağmen bunları yerine getirmeyip güvenilirliğini zedeleyen Rusya, herkesin sabrını tüketmişti” ifadesini kullandı. Earnest, “Obama yönetimi, Rusya'nın 'çatışmaların durdurulması' anlaşması kapsamındaki taahhütlerine bağlı kalmak gibi bir niyetinin olmadığı noktasına varmıştır” açıklamasını yaptı. Rusya'dan tepki ise gecikmedi Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Washington'ın, kilit taahhütlerini yerine getiremediği anlaşmanın sorumluluğunu Moskova'ya yüklemeye çalıştığını söyledi. En ağır uyarıyı Rusya Parlamentosu'nun üst kanadı Federasyon Konseyi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev yaptı. Kosaçev, ABD'nin çatışmaların durdurulması anlaşmasındaki taahhütlerini yerine getiremediği için ikili temasları durdurma yoluna gittiğini savunarak, “Her şekilde bu, ABD'nin bilinçli aldığı bir karar ve sonuçları Suriye'deki politik süreç için trajik olacak. Bu kararın sonuçlarından ABD sorumlu olacaktır” ifadesini kullandı.
Rus elçiliğine havan toplu saldırı
Rusya'nın Şam Büyükelçiliği'ne dün havan toplarıyla saldırı düzenlendiği kaydedildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, havan toplarından birinin elçilik yerleşkesinde bulunan lojmanlara yakın bir yere düştüğü belirtildi. Can kaybının ya da yaralanmanın olmadığı ancak binada maddi hasar meydana geldiği ifade edilen açıklamada, havan topu atışının Şam'ın Fethi Cephesi ve Feylek ur-Rahman gruplarının kontrolündeki Cobar bölgesinden yapıldığı bildirildi.
'Rus gladyatörler' Suriye'de
ABD'den üst düzey askeri yetkililer, Rusya'nın Suriye'ye ilk kez SA-23 Gladyatör (S-300VM) gelişmiş füze savunma sistemi yerleştirdiğini iddia etti. Amerikan Fox News kanalına açıklama yapan üst düzey üç askeri yetkili, SA-23 Gladyatör olarak adlandırılan anti-balistik füze savunma sisteminin geçen hafta sonu Suriye'nin Tartus Limanı'na ulaştığını bildirdi. ABD ile Rusya arasındaki Suriye kapsamlı ikili temasların durdurulduğu gün gelen bu açıklama, Rusya'nın Esed rejimine askeri desteğini sürdüreceğinin açık bir göstergesi olarak değerlendirildi. 150 mil menzili bulunan sistemin, Rusya sınırları dışında ilk kez yerleştirildiği belirtildi.
Moskova ile Washington arasındaki 'Suriye' görüşmeleri kilitlendi. ABD yönetimi, Rusya ile ikili temasları durdurma kararı aldığını açıkladı. Konuyla ilgili açıklama ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby'den geldi.
Personel geri çekti
Alınan kararın kolay olmadığını vurgulayan Kirby, “Washington yönetiminin; Suriye'de şiddetin azaltılması, insani yardımların yerine ulaştırılması ve IŞİD ile el-Kaide gibi terör örgütlerinin geriletilmesi için elinden geleni yaptığını" söyledi. Rusya'nın, uluslararası insani yardım hukuku ve BM Güvenlik Konseyi kararı da dahil, taahhütlerini yerine getirmede başarısız olduğunu ifade eden Kirby, Moskova yönetiminin, isteksiz olması veya gücünün yetmemesi sebebiyle Suriye rejiminin, ateşkes anlaşmasına bağlı kalmasını sağlayamadığını belirtti. ABD yönetimi, ayrıca, (Rusya ile uygulanması) muhtemel Ortak Uygulama Merkezi kapsamında görevlendirilen tüm personelin de geri çekildiğini bildirdi.
Ruslar askeri iletişimi kesti
Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennady Gatilov, Rus ve Amerikan askeri güçleri arasındaki tüm bilgi paylaşımlarının durdurulduğunu açıkladı. Rus haber ajansı ITAR-TASS ise Amerika ve Rusya arasındaki askeri görüşmelerin rafa kaldırıldığını duyurdu. Moskova buna ek olarak ABD ile imzalanan plütonyum imhası anlaşmanı askıya aldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in imzaladığı karara gerekçe olarak “ABD'nin Rusya'ya düşmanca davranması sonucu oluşan tehditler" gösterildi.
NATO varlığını arttırdı
Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da ABD yönetiminin Rus ekonomisini ve sosyal istikrarını bozmaya yönelik düşmanca adımlar attığı belirtilerek Rus sınırı yakınlarındaki NATO ve ABD askeri varlığının arttığı ifade edildi.