ABD Adalet Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Mayıs ayında gerçekleştirdiği ABD ziyareti esnasında Türk Büyükelçiliği konutu önündeki protestoculara saldırdıkları gerekçesiyle Muhsin Köse, Yusuf Ayar ve Harrettin Eren adlı üç korumaya daha dava açtı. Böylece olayla ilgili hakkında dava süreci başlatılan sanık sayısı 19'a çıktı. Bu kişilerin 15'i Erdoğan'ın koruması.
Washington, D.C. Bölge Savcısı Channing Williams tarafından hazırlanan iddianameye göre, 19 sanık nefret unsuru içeren şiddet suçu işlemeye teşebbüsten yargılanacak. Sanıklara, "Türk Büyükelçiliği konutu önündeki göstericilere saldırma ve tekme atma" ve "Göstericilere yönelik saldırıları durdurmaya çalışan Amerikan emniyet mensuplarına saldırı" suçlamaları yöneltiliyor.
Suçlamalar arasında "silahla saldırı girişimi" de var
İddianamede sanıkların "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destekçileri ve korumaları" olduğu ve "Erdoğan'a muhalif gruba karşıtlıkta birleştikleri" dile getirildi. Bazı sanıklar hakkında ölümcül silahla saldırı girişiminde bulunmak gibi ek suçlamalar da yer aldı. Sanıklar suçlu bulundukları takdirde ABD yasalarına göre 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecekler.
Tutuklu iki sanığın ilk duruşması 7 Eylül'de
Sanıklardan ikisi Türk asıllı Amerikan iş adamları ve haziran ayından beri tutuklu bulunuyorlar. İkisi Kanada vatandaşı, 15'i de Türk vatandaşı. Washington, D.C. Bölge Savcılığı'ndan yapılan açıklamada, güncellenen iddianamede ismi geçen üç koruma dışındakilerin kimlik bilgileri hakkında ayrıntılı bilgi verilmedi. Tutuklu sanıkların 7 Eylül’de hakim karşısına çıkacağı bildiriliyor.
"Bu nasıl bir hukuktur?”
Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın davetiyle mayıs ayında ABD'ye gitmişti. Bu ziyaret sırasında, Türk Büyükelçiliği konutu önünde Selahattin Demirtaş başta olmak üzere tutuklu bulunan HDP'li politikacılar için eylem yapan bir gruba Erdoğan destekçileri ve Cumhurbaşkanı'nın korumaları tarafından fiziksel saldırıda bulunulmuştu. Korumalar hakkında yakalama kararı çıkartılmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu nasıl bir hukuktur? Bu korumalar beni korumayacaksa niçin yanımda ABD’ye götürüyorum? Amerika’nın Hans’ı ile mi kendimi koruyacağım?” diyerek karara tepki göstermişti.
