Avrupa Birliği Komisyonu'nun güvenlikten sorumlu üyesi Julian King Brüksel'de gazetecilerle buluşarak yalan haberlere karşı hayata geçirilmesi planlanan "davranış kodeksi" hakkında bilgi verdi.
King, "Hakikat bakanlığı kurmak gibi bir niyetimiz ya da George Orwell'in ünlü romanı 1984'deki gibi genel bir kontrol söz konusu değil" dedi. Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna kendilerinin değil internet kullanıcılarının karar vereceğini vurgulayan King, "Kullanıcılar kendilerine sunulacak yeni araçlarla sanal ortamdaki haberlerin gerçek olup olmadığını, bu içeriklerin kimler tarafından finanse edildiğini ayırt edebilecek düzeye gelecek ve ifade özgürlüğü kesinlikle bundan zarar görmeyecek" şeklinde konuştu.
King'in açıklamalarına göre, AB Komisyonu bahsi geçen hedeflere ulaşılabilmesi için internet platformları ve sosyal medya kanallarına bir dizi oto-kontrol önlemi tavsiyesinde bulunacak. Yalan haberlerin Avrupa'daki toplumların ortak yaşamlarını zedeleyebileceğine dikkat çeken King atılacak adımların önümüzdeki sene yapılması planlanan Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce hayata geçirilmesinin öngörüldüğünü belirtti.
Özellikle seçim arifesinde çok dikkatli olunması gerektiğini belirten King komisyonun önerilerini şu şekilde sıraladı:
- İnternet şirketleri, arama motorları, reklam şirketleri ve medya kuruluşları yaza kadar bir kriterler kataloğu oluşturacak. Bu katalog asparagas haberlerin hızlı bir şekilde ortaya çıkarılmasını sağlayacak. Ancak yalan haber yani "fake news'" teriminin ne anlama geldiği hakkında bir görüş birliğine varılmış değil. ABD başkanı Trump, televizyon kanalı CNN'i yalan haberlerden sorumlu tutarken, AB Komisyonu daha çok Rus trolleri ima ediyor. AB güvenlikten sorumlu üyesi Julian King yalan haberlerin internette yayılmasının bir Rusya'ya ait bir savaş doktrini olduğunu belirtiyor.
- Gerçek bilgiler bağımsız ağlar tarafından teyit edilecek. Bazı medya kuruluşları tarafından yayılan yalan haberler ya da siyasetçilerin doğru olmayan söylemlerini yapacakları araştırmalarla ortaya çıkaracak kurum ve kuruluşlar Avrupa çapında organize edilecek ve desteklenecek.
- İnternet platformlarının kendilerinden yapılan haber ve paylaşımlarını sistemli bir şekilde imleyerek bunların kim tarafından ne zaman paylaşıldıklarının ve bu paylaşımların finanse edilip edilmediğinin takibinin kolaylaştırılmasını sağlayacak. Komisyona göre bu bilgilerin imlenmesi kullanıcılara daha fazla güven verecek.
- İnternet kullanıcıları yapılan paylaşımların kim tarafından ne zaman yapıldığını ve hangi algoritmaya göre paylaşıldığı konusunda daha iyi bilgilendirilecek. Komisyon bu kriterleri oluşturan programların toplumla paylaşılmasını istiyor.
- İnternet şirketleri ortak çalışmalar düzenleyerek insan yardımı olmadan interneti tarayan, internette dolaşan sahte haber ya da sahte hesapları bulan yapay zekaya ve zamanla öğrenme kabiliyetine sahip algoritmaların kullanarak bunları silecek.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun güvenlikten sorumlu üyesi Julian King öngörülen önlemlerin Ekim 2018'e kadar olumlu sonuç vermesini umuyor. King ayrıca Ekim ayından sonra bahsi geçen gönüllü uygulamaların yeterli olup olmadığı ya da uygulamaların yasalaştırılması konusunda karar verileceğini belirtti.
Yapılan önerilerin AB'de yaşayan tüketicilerin istekleri doğrultusunda hazırlandığını belirteren King, bir kamuoyu araştırmasının Avrupa'da yaşayan insanların yüzde 83'ünün internette dolaşan yalan haberleri demokrasi için bir tehlike olarak gördüğünü ortaya koyduğunu söyledi.
Araştırmaya katılanların yüzde 60'ı Twitter ya da Facebook gibi sosyal medya platformlarında kendilerine neden belli bilgi ya da reklamların gösterildiğini anlamadığını belirtirken, sadece yüzde 26'sı ise internetteki medya kuruluşlarını güvenilir buluyor.
Kullanıcıların yüzde 70'i en çok basılan gazetelere, televizyon ve radyo kanallarına güveniyor.
Bernd Riegert
© Deutsche Welle Türkçe