T24 - AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, AB'nin ciddi bir küresel oyuncu haline gelip gelemeyeceğinin Türkiye'ye davranış tarzıyla test edileceğini söyledi.
Çevre faslının müzakerelere açılmasının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Rehn, Türkiye'nin AB sürecinde, aday ülke statüsünün verildiği 1999'dan katılım müzakerelerine kadar "çıkışlı" ve 2004-2005'ten bugüne dek "inişli" yılların yaşandığını anlattı.
"İnişli" yılların yakın geçmişte sona erdiğini ve artık istikrar sağlandığını belirten Rehn, "artık sağlam temellerle yükselişin tekrar başladığını" kaydetti.
Rehn, en başından itibaren sürecin inişli-çıkışlı olacağının bilindiğini, önemli olanın "stratejik yönelimin korunması ve Türkiye'nin temel özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü ve diğer AB değerleri ve standartlarını güçlendirecek reformları kararlılıkla hayata geçirmek olduğunu" vurguladı.
AB açısından bakılırsa "küresel rolünü güçlendirme konusunda AB'nin ciddi olup olmadığının, öncelikle istikrar, barış, özgürlükler ve demokrasiyi aday ülke Türkiye dahil yakın coğrafyasına yaygınlaştırabilme yeteneğine bakılarak anlaşılacağını" kaydeden Rehn, "AB'nin Türkiye'yi ele alış tarzı, ciddi bir küresel oyuncu haline gelip gelemeyeceğinin nihai testi olacak" dedi.
AB dönem başkanı İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ise Türkiye'nin katılım müzakerelerinin "daha talepkar" bir aşamaya ulaştığını belirterek, artık çok daha kapsamlı ve nitelikli reformlara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
"Demokratik açılım"ın önemini vurgulayan Bildt, Anayasa Mahkemesinin DTP'yi kapatma kararının bazı endişelere neden olsa da Türkiye'nin AB reformlarını sürdürmeye devam edeceğine inandıklarını belirtti.
Bildt, AB kamuoyunda Türkiye konusundaki tartışma devam ederken, "Türkiye'nin katılım sürecinin stratejik öneminin gittikçe daha fazla anlaşıldığını" söyledi.
AP'de "sesleri yüksek çıkan azınlığın, çok büyük, çok farklı ve çok başka bir şey olduğu gerekçesiyle Türkiye'ye karşı çıktıklarını" anlatan Bildt, Başmüzakereci Egemen Bağış'ın "çok farklı bir şeyin adını koymasını" talep etmesi üzerine, "Bilmiyorum, fakat bunlar kesinlikle azınlıktalar. Sesleri yüksek çıkıyor, fakat azlar. Buna karşın AP'de Türkiye'ye çok geniş destek var" dedi.
Basın toplantısında Rehn'in ve Bildt'in Türkiye ve AB bayraklarını birleştiren rozetlerden takması dikkati çekti.