Ankara Valiliği’nin, “Kamu güvenliği, genel sağlık ve ahlâkın korunması” gerekçesiyle kentteki tüm LGBTİ+ etkinliklerini süresiz olarak yasaklaması Avrupa Birliği Parlamenter Meclisi’nde (PACE) tartışıldı. PACE’in Belçika Yeni Flaman İttifakı Partisi üyesi ve PM Genel Raportörü Piet de Bruyn, “Ankara Valiliği’nin LGBTİ+ yurttaşların her türlü ifade biçimini bastırması, Türkiye’nin insan hakları yükümlülükleriyle açık çatışma içinde olduğunun göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Birgün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre Ankara Valiliği’nin, “İl sınırları içerisinde huzur ve güvenliğin sağlanması” iddiasıyla aldığı ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’na (OHAL) dayandırdığı LGBTİ+ etkinliklerinin yasaklanması kararına AB Parlamenter Meclisi’nden tepki geldi. Meclisin Belçikalı üyesi Bruyn, “LGBTİ+ dernekleri tarafından organize edilen tüm halk toplantılarının ve sanatsal olayların Ankara’da durdurulmasının yanı sıra, yasağın kaldırılmasından bu yana geçen birkaç kısa süre içinde diğer yerel makamlar benzer olayları yasaklamış ve homofobik ve transfobik nefret söylemler nefret söylemleri gelişmeye başlamıştır” dedi.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks’in, “Türkiye’nin başkentinde LGBTİ+ STK’lerinin etkinliklerine konulan toptan yasak bariz bir insan hakları ihlalidir ve derhal geri alınmalıdır” sözlerini hatırlataran Bruyn, Muiznieks’in yasağın geri alınmasına ilişkin çağrısını yineledi.
“Siyasi iklimden ayrı düşünemeyiz”
Bruyn, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin temel hak ve özgürlükler ile ifade ve toplanma özgürlüğünü garanti altına aldığını vurgulayan Bruyn:
“Bu yasağı Türkiye’deki genel siyasi iklimden ayrı düşünemeyiz. İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’yle ilgili daha önce de defalarca hak ihlali tespitinde bulundu. Tüm bunlarla birlikte son dönemde defalarca LGBTİ+ etkinliklerine yasaklar uygulandı. Ayrıca LGBTİ’lerin mücadelelerini ilgilendiren materyallerin basımına dahi yasak uygulandı. Bütün bunlar Türkiye’nin İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı davrandığını kanıtıdır.”
Valiliğinin yasağının, LGBTİ+ bireylerine yönelik nefret söylemlerini yaygınlaştırdığının ve bu söylemleri teşvik ettiğinin altını çizen Bruyn, “Türk yetkilileri, ülkelerinde LGBTİ’lerin haklarını korumaya ve bu hakları çiğneyen yerel veya bölgesel düzeyde alınmış kararları acilen geri almaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı.