Stuttgarter Nachrichten gazetesi yorumunda, AB’nin Avrupa’ya sığınmacı akınını ve üye ülkelerin buna tepkisini büyük bir şaşkınlık içinde izlediğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor:
“Sınıra çekilen her dikenli tel ile AB'nin ulaşmak istediği değerler ortaklığı parça parça yitiriliyor. Görünen o ki, özellikle 2004’te Birlik'in doğuya doğru genişlemesi sürecinde üye olan ülkelerde milliyetçi eğilimler var. Oysa ki tam da bu ülkeler AB’den yoğun bir biçimde yarar sağlamışlardı. Kendi kendimizle uğraşmaktan çok daha yararlı olacak şey, dış sınırların daha etkin kontrol edilmesiyle Birlik içi sınırların güven altına alınması ve sığınmacılar konusunda yükselen tansiyonun indirilmesidir. Almanya’nın ise -sığınmacılar hukukunun ötesinde- hangi mültecilere gerek olup olmadığını belirleyecek kesin kriterlere ihtiyacı vardır.”
Mülteciler nedeniyle Yunanistan’ın serbest dolaşım anlaşması Schengen’den çıkartılması taleplerine ilişkin olarak Süddeutsche Zeitung'un internet portalındaki yorumda ise şu satırlar yer alıyor:
“Yunanistan'da AB'nin geleceği belirlenmiş olacak. Atina'nın Schengen'den ayrılmaya zorlanması ağır bir hata anlamına gelir. Zira Yunanistan'ın devre dışı bırakılması hukuksal açıdan sorunlu, siyasi açıdan akılcı olmayan, ahlaki açıdan da yanlış bir adım olur. Sonuç olarak çetin ve sonu nereye varacağı belli olmayan Angela Merkel'ın izlediği rotanın takip edilmesi gerekecek. Türkiye gibi ülkelere para ve pratik yardım sağlanarak, mültecilerin olabildiğince uzun süre bu ülkelerde tutulması sağlanmak zorunda. Ve tüm AB ülkeleri, korumaya muhtaç sığınmacıların kabulünde kendilerine düşen adil payı üstlenmek zorundadır. Bu yöndeki planlar başarılı olmazsa, Avrupa'nın Akdeniz'de dibe vurması olasılık dahilindedir.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumunda ise Nasyonalsosyalizm Kurbanlarını Anma Günü vesilesiyle dün Federal Meclis'te yapılan toplantıda kıyımdan sağ kurtulan Ruth Klüger'in yaptığı konuşmaya atıfta bulunuluyor. Yorumda şu satırları okuyoruz:
“Ruth Klüger, Başbakan Merkel'ın ‘biz bunun üstesinden geliriz” sloganını kahramanca söylenmiş bir söz olarak görüyor ve Almanya'nın sığınmacılara kapılarını cömertçe açtığından söz ediyor. Gerçekten de bu Alman devleti geçmişteki Nazi devletine kıyasla tamamen farklı bir devlet modeli sunuyor, onun için de gözler onun üzerinde. Ancak tüm dünyadan alkış alan Merkel tam olarak neyin üstesinden geliyor? Başbakan dünyanın takdirini toplamakla değil, Alman halkının refahını sağlamakla yükümlüdür. Sadece ve sadece bu yöndeki sorumluluk Almanya'nın açıklık politakalarının ve cömertliğinin temelini oluşturabilir.”