83 yaşında, torunuyla aynı koğuşta kalıyor!

Siirt'te 25 gün gözaltına kaldıktan sonra tutuklanan Hacı İsa Sezek, 1 yıl önce tutuklanan torunu Süleyman'la aynı koğuşta kalıyor. Sezek'in kızı Ayşe Sezek, 1994 yılında da gözaltına alınan ve işkence gören babasının sağlık sorunlarını olduğunu belirterek, "83 yaşındaki babam neden tutuksuz yargılanmıyor?" sorusunu dile getirdi.

Hacı Bişkin'in Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, Siirt’te evine yapılan baskın sonrası gözaltına alınan 83 yaşındaki Hacı İsa Sezek, 25 gün emniyette tutulduktan sonra 4 Ocak tarihinde tutuklandı. ‘Örgüt üyesi olduğu’ iddiasıyla tutuklanan Sezek, 1 yıl önce tutuklanan 29 yaşındaki torunu Süleyman ile aynı koğuşta kalıyor. Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki Sezek’in 22 yaşındaki kızı Ayşe Sezek, babasının tutuklanmasının ardından 93 yaşındaki annesinin de hastalandığını ve hastaneye yatırdıklarını söyledi.

‘Babam ve yeğenim aynı koğuşta, annem hastanede’

Baba Sezek, cezaevine girdiği zaman iki torunu da cezaevindeydi. 33 yaşındaki torunu Şükrü ise 14 gün önce tahliye edildi. Annesinin 25 gün boyunca babasının yolunu gözlediğini anlatan Ayşe Sezek, “Babam 25 gün tutuklu kaldıktan sonra cezaevine götürüldü. Annem, babam tutuklandıktan sonra hastalandı. Zaten annemin kalp yetmezliği ve akciğerinde sorunlar vardı. Babam tutuklandıktan sonra annemin durumu daha da kötüye gitti. Beş gün önce annem hastalanınca hastaneye kaldırdık. Şu an annem hastane de, yeğenim ve babam ise cezaevinde aynı koğuşta kalıyor” dedi.

’94’te işkence gördü…’

Babasının 1994’te işkence gördüğünü ve bu yüzden sürekli hastalandığını söyleyen Ayşe Sezek, yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı: “Amcamlar, babamın davası için Siirt’te bir kaç avukatla görüştü. Fakat babamın davası siyasi olduğu için avukatlar ilgilenmek istemiyor. Şu an babamın bir avukatı yok. Mahkemeye çıkmak için en az 4-5 ay daha bekleyebilir. Her şeyi bir yana bırakıyorum. Babam yaşlı ve daha suçu bile kesinleşmemişken cezaevinde tutulmamalı. Babam 1994’te işkence görmüş. Bu yüzden ayaklarında sorun var. Lütfen onu serbest bıraksınlar.”