-''82 İl 82 Sahabi'' Projesi tanıtım programı İSTANBUL (A.A) - 01.01.2012 - İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran, Sahabe-i Kiram'ın (Hz. Muhammed'i görmüş, sohbetinde bulunmuş Müslümanlar) her birinin ışık olduğu gibi toplamından elde edilen ışığın kendileri için daha önemli olduğunu belirterek, ''O toplu ışığı yakalamaya çalışmak lazım. Yoksa içlerinden birisini alıp diğerlerini dışlamak gibi bir davranış, Müslüman'ın hayatında yer almamalıdır'' dedi. Siyer Araştırmalar Merkezi 'nin Türkiye ve KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da gerçekleştirilecek ''82 il, 82 sahabi'' projesinin tanıtım programı Fatih Ali Emir-i Kültür Merkezinde düzenlendi. Programda konuşan Yaran, Ashab-ı Kiram'ın önemli olduğunu ama onların öneminin de Hz. Muhammed'den geldiğini söyledi. Yaran, ''Onların her birisi ışık olduğu gibi toplamından elde edilen ışık bizim için daha önemlidir. O toplu ışığı yakalamaya çalışmak lazım. Yoksa içlerinden birisini alıp diğerlerini dışlamak gibi bir davranış, Müslüman'ın hayatında yer almamalıdır'' diye konuştu. Sünnetin ''takip edilen yol'' anlamına geldiğini vurgulayan Müftü Yaran, şöyle devam etti: ''Geçmişte, geçmiş ümmetlerle ilgili olarak da onların da sünnetinden bahsedilir ki, bu sünnet bazen onları hal ve hareket tarzları için kullanılan bir kelime olur, bazen de onlara uygulanan hal ve hareket tarzlarını ifade eder. Sünnet kelimesini çeşitli ilim dalları farklı farklı manada kullanırlar. Hadisçilerin sünnet tarifi ile kelamcıların, fıkıhçıların sünnet tarifleri birbirlerinden farklıdır. Neticede bilhassa hadisçiler açısından sünnet, Hz. Peygamberin sözleri, filleri ve onaylarıdır. Bu genel bir anlam, yani Peygamber efendimiz bir şey söylemişse o sünnete dahildir. Peygamber efendimizin yaptıkları ve onun yanında olmuş hadiseler karşısında takındığı tavır da dahildir.'' Dini konuları toplum önünde tartışırken tam olarak bilinmeyen konularda görüş belirtmemeye dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Yaran, ''Dini konularda konuşurken dikkatli konuşalım. Bizler de her şeyi biliyor değiliz elbette. Bilmediğimiz noktada her birimiz durmasını bilirsek, sonra araştırır da konuşursak Allah'ın nezdinde sorumlu olmayız. Yoksa bizi dinleyenler hep doğru söylediğimize inanarak bizi dinliyorlar. O zaman da yanlışlıklar oluyor'' dedi. -Proje 3 yılda tamamlanacak- Siyer Araştırmaları Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya da projenin amaçlarını 6 başlıkta ifade etmek istediğini belirterek, şunları kaydetti: ''Topraklarımıza iman tohumu eken sahabe ile tanışmak ve bu manada toprağımızın taşıdığı değerin farkına varmak. Her Sahabe'ye, Efendimiz'den bir iz düştüğünü unutmadan, onların üzerinden nebevi mirası bu çağa taşıma konusunda, küçük de olsa bir gayret ortaya koymak. Sahabeyi doğru tanıyarak, dini hayatımızı onların rehberliğinde yeniden gözden geçirmek. Sahabenin başlattığı iman mücadelesinin bitmediğini, onlar gibi toprağa tohum ekme zorunluluğumuzun olduğunu hatırlamak. Geçici ve değersiz gündemlerle meşgul olmayıp kendi gündemlerimizi kendimizin oluşturmasına katkı sağlamak. Topraklarımızda var olan kabir, makam ve türbelerin gerçek manada aidiyet ve doğruluklarını öğrenmektir.'' 82 ilde 82 Sahabe-i Kiram'ın çeşitli yönleriyle öne çıkarılarak anlatılacağı projenin 3 yılda tamamlanması planlanıyor.