Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın mutabakata vardığı 'temelöğretim orta öğretime geçiş' sistemi TEOG'un kaldırılması gündemde. TEOG'un kaldırılması üzerine yerine geçecek yeni sistemde özel okullar ile yüksek puanlı devlet okullarının öğrencileri sınav sistemiyle almaya devam edeceği öne sürülürken bunların dışında kalan okullar için "adrese dayalı yerleştirme" sisteminin uygulanacağı iddia ediliyor. Bu konu hakkında konuşan Eğitim-İş 8. sınıflar için imam hatip liseleri dışında seçenek kalmadığını, öğrencilerin ise ne yapacaklarını bilmediğini vurguladı.
Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı sonrasında bu yıl kesin olarak uygulanmayacağı kesinleşen TEOG yerine en yüksek puanlı devlet okullarıyla Türk ve yabancı özel okulların bir bölümü büyük ihtimalle gene sınavla öğrenci alacak. Bunların dışında kalan okullar için “adrese dayalı yerleştirme’’nin uygulanması halinde Anadolu İmam Hatip Liseleri ve meslek liseleri dışında fazla seçenek kalmayacak.
Düz liselerin kapanması ve bu okulların çoğunun imam hatip liselerine dönüştürülmesiyle birçok yerde öğrenciler seçeneksiz kaldı. Örneğin Acıbadem’deki tek düz lise olan Ahmet Sani Gezici Lisesi, velilerin ve semt halkının büyük mücadelesine rağmen yıkıldı ve Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak öğretim vermeye başladı. Bu semtteki tüm 8. sınıf öğrencileri “adrese dayalı kayıt’’la çevredeki tek Anadolu Lisesi olan Çamlıca Anadolu Lisesi’ne giremeyeceklerine göre ne yapacaklar?
Adrese dayalı mı olacak?
Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) sistemi çerçevesinde 8. sınıf öğrencileri yönelik düzenlenen merkezi sınavların yerine nasıl bir sistem getirileceği henüz net değil. Ancak Galatasaray Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Kabataş Lisesi’nin de aralarında olduğu en yüksek puanlı, en çok istenen Anadolu Liseleri ile Fen Liseleri’ne giriş gene sınavla olacak. Bu sınavları da büyük ihtimalle okulların kendisi değil bakanlık yapacak.
Türkiye Özel Okullar Birliği Başkanı Nurullah Dal, kademeler arası geçişte sadece bir test sınavının sonucuna göre işlem yapılmasının çocuklar ve aileler üzerinde baskı yarattığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
Altıncı değişiklik
“Ancak anne-babalar, çocuklar 7., 8. sınıfa geldiğinde nereye yollayayım? derdine düşüyor. Toplumda bir algı var. İyi okula gidersem, iyi üniversiteye girerim, iyi işim olur. Bu algıyla da mücadele etmek lazım. TEOG olmazsa alternatifi sınavsız, adrese dayalı yerleştirme yapmaktır. Bu sene TEOG olmayacak, bu kesin ama yerine ne gelecek şu anda net değil. Ama belli okulların sınavla öğrenci alacağını, bu sınavların da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanacağını biliyoruz. Özel okullardan da sınavla öğrenci almak isteyen 50- 60 okul olur.”
AKP iktidara geldiğinden bu yana liseye geçiş sisteminde 15 yıl içinde altıncı değişikliğin yapılacağı belirtilerek, “Üstelik bilindiği üzere MEB, kendi getirdiği TEOG sistemini başarı ölçümleri, bilimsel veriler ve istatistiklerin değerlendirilmesi sonucunda değil, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile kaldırma kararı vermiştir’’ denildi.
TEOG sonrası nasıl olacak?
Eğitim-İş’e göre yeni uygulanacak sistemin olası sonuçları şöyle: “Bundan sonra her okul kendi sınavını yapacak. Soruları MEB hazırlayacak” açıklamasından anlaşıldığı üzere, daha genel bir sınavı skandalsız yapamayan MEB’in, tüm okullar için ayrı sınavlar düzenleyebileceği hayal edilmiştir. Geçersiz soruların, kritersiz sınavların havada uçuşacağını görmek için âlim olmaya gerek yoktur.
* Neredeyse Türkiye’deki her devlet okulunun yöneticilerinin, yandaş sendika Eğitim Bir Sen’in listelerinden seçildiği düşünülürse, bu sınavlarda torpil ve kayırmacılık dönmeyeceğini varsaymak akıl dışıdır.
* Özel okullarda sınav denetiminin nasıl sağlanacağı da muğlak alanlardan biridir.
* Tüm devlet imkânları seferber edilen, mezun olacaklara devlet kadroları vaat edilen, talep olmamasına rağmen durmadan yenileri açılan imam hatipler için de bu hamle Truva atı olacaktır. Başarısız imam hatiplilerin, iyi liselere kolayca geçişinin sağlanması muhtemeldir.
15 yıl içinde 5 farklı sistem
1997 yılına kadar Anadolu liseleri öğrencilerini ilkokuldan itibaren merkezi sınavla alıyordu. Bu sınavın ardından öğrenciler ortaokula başlamadan önce 1 yıllık hazırlık eğitimine giriyorlar, ardından da yabancı dille ortaokul ve lise eğitimi görüyorlardı. Sonrasında şu değişiklikler yaşandı: n Sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulamasının başlamasıyla Anadolu liselerinin ortaokul kısımları kapatıldı, Anadolu liseleri hazırlık ve üç yıllık lise eğitimi vermeye başladı.
* Bu kez yeni düzenlemeyle öğrenciler, 8’inci sınıftan itibaren Anadolu liselerine yerleşmek için sınava girmeye başladı. Sınavın adı da liselere geçiş sınavı (LGS) olarak değiştirildi.
* 2004 yılına gelindiğinde ise LGS olarak devam eden sistem, Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) olarak değiştirildi.
* OKS ise 2008 yılında kaldırıldı. OKS yerine 6 ve 7. sınıflarda yılsonunda merkezi olarak yapılan Seviye Belirleme Sınavları (SBS) sistemi getirildi. n 2009’da ise SBS sadece 8. sınıf öğrencilerine yönelik yapılmaya başlandı.
* 2012 yılında SBS için MEB tarafından aşamalı olarak kaldırılma süreci başlatıldı.
* 2013 yılında SBS son kez yapıldı. 2013-2014 eğitim-öğretim yılından itibaren ise SBS yerine TEOG sistemi getirildi.
* TEOG’da da önce öğrencilerin 6, 7 ve 8. sınıflarda toplam 36 sınavdan sorumlu olması planlandı ancak daha sonra sınav, 6 temel ders için sadece 8’inci sınıfta dönem sınavlarından birinin merkezi olarak gerçekleştirilmesi esasına uygun olarak düzenlendi.
‘Çocuklarımıza okul bulamıyoruz’
Laik Eğitim Meclisi, yeni öğretim döneminin ilk gününde başkentte yeni müfredatı protesto etti. MEB önünde açıklama yapılmasına izin verilmeyen grup, Güvenpark’ta basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, “Neden sadece imam hatip açmakla övünüyorlar? Bu yıl her 5 imam hatip mezunundan yalnızca 1’i üniversiteye yerleşebildi. Kendi çocuklarına gelince neden yurt dışına gönderip özel okulları tercih ediyorlar. Çocuklarımızı gönderecek okul bulamıyoruz. Devlet tarafından karşılanması gereken herkese eşit ve nitelikli eğitimi bulmak mümkün değil” ifadeleri yer aldı.
Çözümün öğretmenler ve velilerin birlikte mücadelesinde olduğunu belirten Hepimiz için Laik Eğitim Meclisi, “Laik eğitime sahip çıkmak, çocuklarının aldığı eğitimden kaygı duyan velilerin, bulunuduğu okullarda istediği eğitimi veremeyen baskı altındaki öğretmenlerin, geleceğinin peşine düşen gençlerin ve laik eğitim isteyen hepimizin ortak mücadelesidir” dedi.