T24 - Hülya Karabağlı /AnkaraBaşbakan Tayyip Erdoğan'ın 'Cumartesi Anneleri'yle görüşmesinden sonraTBMM'de kurulan 'Kayıp Kişileri Araştırma' Komisyonu'na bilgi veren acılı anne Kadriye Ceylan T24'e "TBMM komisyonundan çok umutlu değilim.Ama umutlanmak istiyorum. Çünkü, siyaset bilgi ve belgelerin ne kadarına ulaşacak. Ulaşabilecekler mi? Kuşkularım var" dedi.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu İğneadası'nda inceleme yapacak
Kar kış demeden 7 yıldırKadriye Ceylan, 2004 yılında tatil için gittiği İğneadası'nda kaybolan oğlu için 7 yıldır mücadele veriyor. Geçtiğimiz günlerde TBMM İnsan Hakları 'Kayıp Kişileri Araştırma Komisyonu'na bilgi veren acılı anne, oğluyla ilgi li tüm ayrıntıları tarihleriyle birlikte komisyona aktardı. Kabus dolu yılları T24'e değerlendiren Kadriye Ceylan'a göre, Başbakan Tayyip Erdoğan'la yapılan görüşmeyle kritik eşik aşıldı.
"Beni dinleyen tek kişi Başbakan"Dolmabahçe görüşmesinin çok önemli olduğunu anlatan Ceylan, "Başbakanın bizi kabul etmesi inkar söylemini ortadan kaldırdı. Bugüne kadar 'devlet adam kaybetmez' denildi. Ben en rahat Başbakanın yanında konuştum.İki saatlik sürede10 aileyi dinledi. Çok dikkatli dinledi. Devlet görevlilerinden sözümü dinleyen tek kişi başbakan Tayyip Erdoğan oldu".
"Çözüm olmaz ama milat"Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla TBMM'de komisyon kurulmasını 'ön adım' olarak nitelendiren Kadriye Ceylan, "Çözüm olmayacak ama milat olarak görüyorum.Türkiye’de gözaltı kayıpları resmi makamlar tarafından inkar edildi. Devlet adam insan kaybetmez denildi. Ama bu inkâr kırıldı"
Siyaset tarafsız olacak mı?TBMM komisyonundan umutlanmak istediğini anlatan Kadriye Ceylan,"İnsan Hakları Komisyonu tarafsız olabilecekler mi? Ne kadar bilgi toplayabilecekler? İstedikleri bilgiler kendilerine gönderilecek mi? Çünkü, gözaltı kayıplarını gerçekleştirenler sistematik biçimde iftira atıyor. Kaos yaratıyorlar. Bilinmeze bırakıyor. Ben yine de umutlanmak istiyorum".
"Oğlumun bedeni bulunsun""Ben hem 'Cumartesi Annesi' ve Tolga'nın annesiyim" diyen Kadriye Ceylan, "Bizim istediğimiz tek şey evlatlarımızın bedenleri. Onlara bir mezar hazırlayalım. Dua edecek bir yer olsun".
"Nefesim yetene kadar"TBMM'ye bilgi veren Kadriye Ceylan'ın hayatı 2004 yılı 7 Ağustos'ta değişti. 24 yaşındaki Tolga, annesine İğneadası'nda tatil için izin istedi. Yola çıktı. 9 Ağustos'ta dönmesi gereken Tolga'yı annesi hala arıyor. " Nefesim yetene kadar arayacağım" diyen Ceylan, Türkiye'nin gözaltı kayıpları ayıbından bir an önce kurtulması gerektiğine dikkat çekerken, " Failler bulunsun. İnsanlık suçu'ndan yargılansın"
Köylere kadar aradıTolga, İğneada'ya geldiği ilk gün mutlu bir sesle annesiyle konuşuyor. Birileriyle tanıştığını ve evlerine davet ettiğini anlattı. Anesiyle son konuşma ise, ertesi gün yaşanıyor. Kısık bir sesle konuştuğu annesine güçlükle bir telefon numarası veriyor.
Tolga'dan bir daha haber çıkmıyor. Kadriye Ceylan önce telefon trafiği yapıyor.Jandarmadan başlayarak neredeyse tüm resmi makamlara durumu anlatıyor.
"Burası küçük bir yer"Kadriye Ceylan'ın arama turlarında herkesin söylediği tek şey, " Burası küçük bir yer. Bir şey olsa bilirdik". Bazıları ise 'maceracı bir oğlun var' diyor. Kadriye Hanım, bir delil oluşturabileceğini söylese de oğlunun eşyaları elinde kalıyor.
"Bulgaristan'a yüzmüştür"Deniz kenarında eşyaların bulunması üzerine 'Bulgaristan'a yüzmüştür" yorumları yapılıyor. Kadriye Hanım T24'e, " Oğlum iyi lüzer ama profesyonel biri değil ki? Nasıl yüzsün. Hem oğlum şeker hastası".
Demirköy Savcılığı'na zorlukları aşarak ifade vermeyi başaran Kadriye Ceylan, İstanbul'da savcılığına da başvuruyor. Bir ay sonra savcılık tarafından makamına çağrılıyor. Yaşıyor denilen oğluyla ilgili haber doğru çıkmıyor.
"Oğlum kaybedildi""Oğlum kaybedildi. Bir sürü senorya hazırlandı" diyen Kadriye Ceylan, oğlu bulununcaya kadar mücadeleyi bırıkmayacak.