29 Nisan 2018 20:30
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde bulunduğu iddiasıyla yargılanan Gökhan Güçlü'nün 13 Temmuz'daki duruşmaya üzerinde "Hero: Heroes are immortal" (Kahraman: Kahramanlar ölümsüzdür) yazan bir tişörtle gelmesinin ardından Türkiye genelinde üzerinde Hero yazan tişörtler giyen insanlara yönelik bir gözaltı dalgası başlatıldı.
Gözaltına alınanlara yöneltilen suçlama ise "terör örgütü propagandası oldu". 10 günden uzun süredir Türkiye'nin gündeminden düşmeyen bu gözaltı dalgasıyla ilgili merak edilen sorulara yanıt aradık.
BBC Türkçe'nin Doğan Haber Ajansı, Anadolu Ajansı ve Google News üzerinden yaptığı araştırmaya göre 24 Temmuz Pazartesi itibariyle ülke çapında 19 ilde 33 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 31'i serbest bırakılırken 2 kişi tutuklandı. En fazla gözaltı 7 kişiyle Adana'da gerçekleştirildi.
Tutuklananlardan birisi, Ankara'da darbe girişimi davasını izlemek için geldiği Sincan Cezaevi'nde "silahlı terör örgütü propagandası yapmakla" suçlanıyor .
Diğeri ise Antalya'da çalıştığı kafede gözaltına alınarak aynı suçlamayla tutuklandı.
Basına yansıyan haberlere göre gözaltıların bir kısmı sokaktaki vatandaşların ihbarıyla, bir kısmı iş arkadaşlarının ihbarıyla, bir kısmı da güvenlik kameralarından tespitle gerçekleşti.
Gözaltına alınanlar arasında çocuklar da bulunuyor. Bunlardan en küçüğü Nevşehir'de bir kafede babasıyla otururken gözaltına alınan 13 yaşında bir çocuk.
Sosyal medyada paylaşımda bulunan bazı gazeteciler, yalnızca Defacto'nuın ürettiği Hero tişörtünün değil, tişörtünün bir kısmında Hero yazısı geçen süper kahraman Batman tişörtü giten bir kişinin de gözaltına alındığını yazdı.
Ajanslarda çıkan haberlere göre 24 Temmuz itibariyle gözaltı ve tutuklamaların illere göre dağılımı şöyle:
Başa dönHenüz bu soruya Adalet Bakanlığı İçişleri Bakanlığı ya da Başbakanlık basın müşavirliklerinden net bir yanıt verilmiş değil.
Haber sitesi OdaTV ise Hero tişörtünün Fethullah Gülen'in 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yayınladığı yazıdaki bir mesaj olduğunu yazdı. Gülen yapılanmasının yayınladığı The Fountain Magazine'in Temmuz-Ağustos 2016 sayısında Fethullah Gülen imzasıyla yayınlanan Despair and Heroes (Umutsuzluk ve Kahramanlar) başlıklı makalede şu ifadeler yer almıştı:
"Böylesi bir yapının, tabii ki belirli kahramanlara ihtiyacı olacaktır. Bunlar inandıkları dava uğruna diğerkâm bir şekilde harekete geçebilecek kadar medeni ve kıymetli kahramanlardır.
"Bugüne kadarki her medeniyet az sayıda kahramanın sayesinde var olmuştur. Bundan sonra da öyle olacaktır.
"Çeşitli fırtınalar ve salgınlarla parçalara ayrılmış günümüz dünyası eski gül rengi günlerine, dolunaylı gecelerine ve dirilişlerin art arda gerçekleşeceği aşk bulutlarıyla köpüren geleceğe ulaşacaktır, ve bütün bunlar böylesi kahramanların meziyetleri sayesinde olacaktır."
Sabah gazetesinden Sema Alim Dalgıç ise "istihbarat birimlerinden elde ettiği bilgiye göre" Hero'nun "Hoca Efendi Razı Olsun" kelimelerinin baş harfleri olduğunu iddia etti.
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden akademisyen Barış Erman, Hero tişörtü giyenlere "büyük ihtimalle" Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesinin uygulandığını söylüyor. Bu maddeye göre:
"terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması veya taşınması, terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi fiilleri 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Hukukçu Barış Erman, bu maddeye göre işlem yapılıyor olsa bile "bu suçun gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için, 'Hero' tişörtünün FETÖ'nün 'üniforması' olması veya örgüt amblemi olarak kabul edilmiş olması gerekmektedir" uyarısında bulunuyor ve ekliyor:
"Tişörtü giyenlerin de bunu terör örgütünün destekçisi olduklarını belli etmek amacıyla yapmaları veya terör örgütünün üniformasını giydiklerinin farkında olarak ve bunu isteyerek gerçekleştirmeleri gerekmektedir."
Başa dönHero tişörtü darbe teşebbüsüne katılmakla suçlanan bir sanık tarafından giyilmiş olsa da, Türkiye'de bir üretici tarafından yasal olarak üretilmiş ve satılmış bir ürün.
Tişörtün 'terör örgütü üniforması' olarak kabul edilmesinin zor olduğunu belirten akademisyen Barış Erman, "Türkiye'de dükkanlarda yasal olarak satılmış ve terör örgütü üyesi olmayan kişiler tarafından da yasal olarak satın alınmış bir giysinin 'üniforma' olarak kabul edilmesi pek mümkün görünmemektedir" diyor.
"Bulundurulması ve giyilmesi yasak olmayan bir ürünü giyen kişiler bunu yasal haklarını kullanarak yapmaktadırlar. Bu haklar, ifade özgürlüğü ve özel hayata saygı gösterilmesini talep etme hakkıdır" ifadelerini kullanan Barış Erman, ceza hukukundaki "soğutucu etki" kavramına dikkat çekiyor:
"Ceza hukukunda suçun önlenebilmesi için, suç oluşturmayan amaçlarla da yapılabilecek davranışların da yasaklanması 'soğutucu etki' veya 'chilling effect' olarak adlandırılmakta ve insan hak ve özgürlüklerine ciddi bir müdahale olarak değerlendirilmektedir. Devletlerin hukuka uygun davranan kişilerin özgürlük alanını sınırlandıran davranışlarda bulunmaktan kaçınmaları gerekmektedir."
Başa dönHukukçı Barış Erman, bugüne kadar bu tişörtleri için gözaltına alınan kişilerin tazminat talep etme hakkı olduğunu belirtirken "Anayasa Mahkemesi'ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmaları halinde tazminata hak kazanmaları söz konusu olabilir" diyor.
Ancak bunun için tişörtü "terör örgütünü destekleme amacı olmadan" giymek şart. Peki devlet bir kişinin o tişörtü "terör örgütüne destekleme amacıyla" giydiğini nasıl kanıtlayabilir? Erman'a göre bu kolay değil:
"Bir kişinin bir davranışı hangi amaçla yaptığını ispat etme görevi ve yükümlülüğü soruşturma ve kovuşturma makamlarındadır. FETÖ'ye sempati duyan birinin tişört giymesi halinde bir suç söz konusu olabilir, ama bunun için dahi iki başka unsurun da bulunması gerekir:
"Giysinin örgütün hiyerarşik olarak kabul ettiği bir üniforma veya amblem olması ve kişinin bunu giyme amacının terör örgütünün destekçisi olduğunu belli etmek olması. Somut olayda bu unsurların kabulü pek mümkün görünmemektedir."
Başa dönBarış Erman, hükümetin bu giysiyi yasaklamak için bir "suç yaratması" gerektiğini, bunun da OHAL döneminde bile yalnızca Meclis'ten çıkarılacak bir yasa ile mümkün olduğunu söylüyor:
"Bir giysiyi giymenin yasaklanması için bu konuda suç yaratılması gerekir ki bu OHAL döneminde dahi ancak meclisten çıkarılacak bir yasa ile mümkündür.
"Ancak 'nötr davranış' dediğimiz, kural olarak bir hukuksal değere saldırı gerçekleştirmeyen ve hukuka uygun davranan kişiler tarafından da rutin olarak yapılabilen davranışların suç olarak düzenlenmesi Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılık oluşturabilir.
"Bu nedenle bu yönde bir suç tipinin yaratılması da mümkün olamamalıdır."
Başa dönTişörtü giyenlerin gözaltına alınması ve ürünlerin piyasadan toplanmasına yönelik sorularımızı ilettiğimiz Defacto'nun halkla ilişkiler temsilcisi ise bu "talihsiz olayın" şirketten tamamen bağımsız gerçekleştiğini, bu yüzden şirketin bu konuda herhangi bir yorum yapmak istemediğini, bugüne kadar herhangi bir açıklama da yapmadıklarını iletti.
Başa dönİçişleri Bakanlığı Basın Müşavirliği, kolluk kuvvetlerine "Hero tişörtü giyeni gözaltına alın" diye bir emir verildiğini düşünmediklerini aktarırken Adalet Bakanlığı Basın Müşavirliği de konuyu araştırdıklarını belirtti.
Başbakanlık Basın Müşavirliği ise konuyla ilgili bir bilgiye sahip olmadıklarını aktardı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Medya-Halkla İlişkiler ve Protokol Daire Başkanı Ender Sevim de bunun adli bir konu olması nedeniyle bilgi vermeyeceklerini söyledi.
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ ise 24 Temmuz'da yaptığı açıklamada "Bu konu yargının konusu" dedi ve ekledi:
"Yargı tarafsız ve bağımsız. Yasalarımız çerçevesinde ihbar ve şikayetleri değerlendirip soruşturma yaptığı gibi yasaların öngördüğü şartlarda resen de soruşturmalar yapabilir, bunları değerlendirecektir.
"Terör örgütünün talimatıyla giyenlerle olayın aslını bilmeden giyenler arasında bir ayrımı elbette adli makamlar yapacaklardır. Bunlar adli süreçlerin kendi içerisinde halledeceği konulardır."
"Bu konu yargının konusu. Yargı tarafısz ve bağımsız, yasalarımız çerçevesinde ihbaer ve şikayetleri değerlendirip soruşturma yaptığı gibi yasaların öngördüğü şartlarda resen de soruşturmalar yapabilir bunları değerlendirecektir.
"Terör örgütünün talimatıyla giyenlerle aslını bilmeden giyenler arasında bir ayrımı elbette adli makamlar yapacaklardır.
"Bunlar adli süreçlerin kendi içerisinde halledeceği konular."
Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Gökhan Güçlü'nün 13 Temmuz'daki duruşmaya üzerinde Hero tişörtüyle gelmesi konusunda, Adalet Bakanı olduğu 15 Temmuz tarihinde ise şöyle bir açıklama yapmıştı:
"Çok bilinçli bir tercih olduğunu düşünüyoruz, fakat işin arka planı soruşturma sonucunda ortaya çıkacaktır.
"İhmali, kusuru olan kimse, onlarla ilgili ayrıca bir müeyyide uygulayacağız. Cezaevinde bundan sonraki süreçte, resim, işaret, yazı, mesaj içerikli hiçbir şeyin mahkemelere giderken giyilmesine artık izin verilmeyecek. Buna da bir kural getirilmiştir."
Başa dön© Tüm hakları saklıdır.