Deniz Feneri Derneği Başkanı Engin Yılmaz, Almanya’da hakkında yolsuzluk davası açılan Deniz Feneri e.V Derneği’nden kendilerine para transferi olduğunu doğruladı, ancak bu dernekle bir bağlantılarının olmadığını söyledi.
Deniz Feneri Derneği Başkanı Engin Yılmaz, Dernek Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Deniz Feneri Derneği’nin üstlendiği misyona zarar verilmeye çalışıldığını ileri süren Yılmaz, derneklerinin 2004 yılından bu yana bağımsız denetleme kuruluşları tarafından denetlendiğini söyledi. Yılmaz, Derneğin İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlendiğini belirterek, bir suç unsuruna rastlanmadığını ifade etti.
Yılmaz, "Almanya'daki dernekten bize yasal olmayan yollarla para aktarımı olmamıştır. Deniz Feneri gerekli yasal prosedürler çerçevesinde, Deniz Feneri e.V. adındaki Almanya'daki dernekten 3 yılda toplam 6 milyon 940 bin euro bağışı tamamen yasal olarak ve bankalar yoluyla kabul etmiştir, kayıt altına alınmıştır" dedi.
Şirket ve dernekler ayrı, yöneticileri aynıYİMPAŞ'ın paraları AKP'ye gitmiş
“PARAYI KABUL ETTİK AMA İLİŞKİMİZ YOK”
Yurtdışında Deniz Feneri ismini kullanan çok sayıda dernek olduğunu belirten Yılmaz, “Kamuoyumuz sorabilir, aynı adı taşıyorsunuz ve bu ismi kullanmazına itirazınız olmuyor. Bu bir çelişki değil mi? diye. Biz adımızı kullananları ya çatımıza davet ettik, ya da isimlerini değiştirmelerini istedik. Bu Alman derneğine de aynı uyarılar yapılmıştır. Bu Alman derneği ile aramızda hiçbir organik yasal bağımız yoktur. Deniz Feneri yurtdışından gelen yardım parasını kabul etmiştir bunun dışında kendileriyle ilgili hiçbir ilişkimiz olmamıştır” diye konuştu.
Almanya’daki Deniz Feneri Derneği’ne yapılan suçlamalardan en çok kendilerinin zarar gördüğünü söyleyen Yılmaz, “Logo ve görüntümüz kullanıldı, karalandık. Yardım bekleyen milyonlarca ihtiyaç sahibi ve yardımseverler rencide oldu” diye konuştu. Kendi aleyhlerinde yayın yapanları şikayet edeceklerini söyleyen Yılmaz, bu yasal haklarını yargı sürecinin bitmesine kadar saklı tuttuklarını ifade etti.
Yılmaz, kendisinin Almanya’ya giderek bu derneğin yöneticilerini savunduğu yönünde haberlerin yer aldığını anımsatarak, “Bu soruşturma ardından söz konusu dernekle ilgili hiçbir hukuksal bağımız olmadığını Alman makamlarına bildirdik. Kefil olmadık, sadece ‘derneğin yardım yaptığı için suçsuz olduğunu umuyorum’ dedim. Bu sözlerimin nasıl oldu da ‘suçsuzlar’ diye çevrildiğini anlamadım” dedi.
KANAL 7 İLE İLİŞKİMİZ PROFESYONEL
Yılmaz, Kanal 7 ile olan ilişkileriyle ilgili olarak da şunları söyledi:
“Kanal 7 ile ilişkimiz profesyoneldir. Kanal 7, Deniz Feneri programını sosyal kurum anlayışı içinde yayınlayarak programa ev sahipliği yapmaktadır. Bizi ağırlamaya hazır olan tüm kanallarla görüşmeye hazırız. Bu program yardım bekleyen milyonlarca insanla yardım etmek isteyen milyonları bir araya getiriyor. Bu programın başarısı bizimi için önemli. Programımız 80'e yakın yerel radyo ve televizyonda yayınlanmaktadır. 10 yıl önce yola çıktığımızda misyonumuz yardım kuruluşlarını sivilleştirmekti. Bizler bu misyonumuzda başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Bu yolu tek başımıza açmadık. Son 10 yılda bizim gibi pek çok sivil toplum örgütüyle birlikte bugünkü duruma geldik".
Deniz Feneri’nin faaliyetlerinden Türkiye’deki partizan çevrelerin rahatsız olduğunu ileri süren Yılmaz, “Bu Alman derneği ile aramızda kurulmaya çalışılan sentetik bağları tebessüm ve olgulukla karşılıyorum. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum" diye konuştu.