Guardian, İngiltere Başbakanı Theresa May'in, Muhafazakâr Parti kongresindeki konuşmasında yaptığı 'değişim' vurgusunu ön plana çıkarıyor.
May'in selefi David Cameron'un izlediği politikada değişiklik yapıp, partinin önceliğini 'bireysellikten' toplumla daha çok bütünleşmeye kaydırmayı istediğine dikkat çekiliyor.
Gazete, May'in "popülist konuşmasında" Cameron'u "tarihe gömdüğü" yorumunu yapıyor.
May'in konuşmasında Haziran ayındaki referandumda halkın Avrupa Birliği'nden çıkılması yönünde karar vermesini "sessiz bir devrim" olarak nitelediği vurgulanıyor.
Times gazetesi de May'in İşçi Partili seçmenin oylarını hedeflediğini yazıyor. Gazete İngiltere'nin büyük şirketlerine "işlevsiz" suçlaması yönelten May'in konuşmasının "alışılmadık derecede müdahaleci" olduğunu yazıyor.
Guardian gazetesi, kahve tüketiminin yüksek olduğu İngiltere'de, bu alışkanlığın gelecek kuşaklara büyük bir zehirli atık mirası bıraktığına dikkat çekiyor.
Bunun nedeni, çoğu tüketicinin kahvesini, zincir kahve dükkanlarından tek seferlik kullanım için üretilen karton bardaklarla alması.
Birçok kullanıcının bu karton bardakların geri dönüştürülebilir olduğunu düşündüğü, ancak bu bardakları sıvıya dayanıklı hale getirebilmek için kullanılan plastik malzemenin bardakları geri dönüştürülemez yaptığı belirtiliyor.
Gazeteye konuşan Imperial College'dan profesör Chris Cheeseman, karton bardakların çevrede ancak 30 yıl içinde çözünebildiğini söylüyor.
Sadece İngiltere'de tüketilen karton kahve bardakları için yılda 100 bin ağaç kesildiği bilgisi de veriliyor.
Guardian'da yer alan haberde, Avrupa Birliği'nin 18 yaşına giren vatandaşlarına doğum günü hediyesi olarak, Schengen bölgesinde geçerli tren bileti vermeyi planladığı belirtiliyor.
Avrupalı parlamenterlerin birçoğunun, AB içindeki birlik duygusunu güçlendireceği düşüncesiyle, girişime destek verdiği belirtiliyor.
Schengen bölgesindeki trenleri sınırsız kullanma imkanı sağlayan Interrail biletleri aylık 479 euro.
Tasarının hayata geçmesi AB'ye yaklaşık 3 milyar euro'ya malolabilir.
Daily Telegraph'ın yer verdiği haberde, insan ömrüyle ilgili yapılan son çalışmanın ortalama yaşam süresi uzarken, ölüm yaşının ilerlemediğini ortaya koyduğu belirtiliyor.
40'tan fazla ülkeden toplanan verilerle yapılan araştırmada, tıp ve teknolojideki gelişmelerle 20. yüzyılda ortalama yaşam süresinin gözle görülür şekilde arttığı, ancak 100 yıldan fazla yaşayabilen insan sayısının azalmakta olduğu ortaya çıktı.
Araştırmaya göre bugün doğan bir kişinin ortalama ömrü 81 yıl. 1900'de ise ortalama insan ömrü 50 yıldı.
Haberde en uzun yaşama rekorunun, 122 yaşında hayatını kaybeden Fransız Jeanne Calment'e ait olduğu hatırlatılıyor. Calment 1997 yılında hayatını kaybetmişti.
Araştırmayı yürüten uzmanlar, ortalama yaşam süresinin 1990'larda üst sınırlarına ulaştığını belirtiyor.