Osteoporoz ile Yaşam Derneği Başkanı Prof. Dr. Sevim Orkun, dünyada 50 yaş üzeri her 3 kadından birinin, erkeklerde ise her 8 kişiden birinin Osteoporoz (kemik erimesi) hastalığına yakalandığını belirtti. Türkiye'nin osteoporoz haritası çıkarılacakOsteoporoz tedavisinin maliyeti yüksekKırıkkale Üniversitesi Hacılar Hüseyin Aytemiz Meslek Yüksek Okulu ve Osteoporoz ile Yaşam Derneği tarafından Kırıkkale'nin Hacılar Beldesi'nde `Osteoporozla Yaşam' konulu br konferans düzenlendi. Dernek Başkanı Prof. Dr. Fatma Atalay'ın verdiği konferansa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevim Orkun ve Prof. Dr. Tansu Arasıl ile çok sayıda kişi katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevim Orkun, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen Osteoporoz'un toplum sağlığı açısından önemli hastalıklar arasında bulunduğunu söyledi.
Osteoporoz ile Yaşam Derneği Başkanı Prof. Dr. Fatma Atalay da, kemik kırılganlığının ve sonuçta kırık riskinin artması ile sonuçlanan Osteoporoz'un tüm dünyada önemli bir hastalık olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Atalay, şunları söyledi:
``Osteoporoz, özürlülük ve ölüm nedeni olduğu gibi, yarattığı ciddi boyutlardaki ekonomik yük ile yaygın bir toplum sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Dünyada 50 yaş üzerindeki her 3 kadından birinde, erkeklerde ise 8 erkekten birinde osteoporoz görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre günümüzde 50 milyon kadını ilgilendiren Osteoporoz'un önümüzdeki 5 yıl içerisinde 55-60 milyon kadını etkileyebileceği kabul edilmektedir. Osteoporoz sadece kadınlarda değil, erkeklerde ve hatta çocuklarda da görülebilmektedir. Yaşam boyu Osteoporoz'a bağlı kırık geçirme riski kadınlarda yüzde 40 iken, erkeklerde yüzde 13 olarak bildirilmektedir. Tüm dünyada yaşam süresinin ve dolayısıyla yaşlı nüfusunun artması sonucunda 1990 yılında 1.7 milyon olan kalça kırığının, 2050 yılında 6.3 milyona çıkacağı ön görülmektedir'' dedi.
Menopoz sonrasına dikkat Konferansta, menopoz sonrasında kadınların kemik kaybı riski ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tansu Arasıl ise, ``Ancak erken tanı ile geleceğinizi koruyabilirsiniz. Menopozdan sonra pek çok kadında Osteoporoz ile sonuçlanabilen kemik kaybı gelişir. Göreceli olarak oldukça az sayıda Osteoporozlu kadına tanı konmuş ya da tedavi uygulanmıştır. Kemik kaybının pek çok belirtisinin sessiz olduğunu bilmeniz çok önemlidir. Bu nedenle, daha sağlıklı bir geleceği garanti altına almak için yapabileceğiniz her şeyi bir an önce yapmalısınız'' dedi.
Osteoporoz'un, kemiklerin daha gözenekli ve giderek daha güçsüz ve kırılgan olmasına yol açan bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Arasıl, ``Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre doğumda yaşam beklentisi ortalaması günümüzde 66 iken 2025 yılına gelindiğinde 73 yıla çıkacağı tahmin edilmektedir. Yaşam kalitesinde bir gelişme olmadıkça, yaşam süresinin uzamasının içi boş bir kazanımdan ibaret kalacağı vurgulanmaktadır. Osteoporoz ve oluşturduğu kırıkların yaşam kalitesine olumsuz etkileri bilinmektedir. Osteoporoz'un önlenebilir bir hastalık olması, toplumun çocukluk çağından itibaren bu konuda bilinçlendirilmesinin önemini ortaya koymaktadır'' dedi.
(DHA)