Gündem

50 milyonluk vurgunda kaymakamdan "FETÖ'vari kumpas" savunması: Bunlar Emniyet'in içindeki Menzil yapılanmasının devamı

05 Haziran 2024 21:39

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen depremzedeler için olmayan ihaleleri varmış gibi göstererek çok sayıda firmayı yaklaşık 50 milyon lira dolandırdığı suçlamasıyla yargılanan eski kaymakam Mustafa Kılıç'ın Menzil ve FETÖ'lü savunması dikkat çekti. Kılıç, kendisine "FETÖ’vari kumpas kurulduğunu" iddia ederek, "Bunlar Emniyet'in içindeki Menzil yapılanmasının devamıdır. Ben eğer bu suçları işlemiş olsaydım yurt dışına kaçardım. Benim vicdanım rahat. Kimseyi dolandırmadım" ifadelerini kullandı.

Eski Yüreğir Kaymakamı Mustafa Kılıç ile kendisini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın danışmanı ve AKP’de görevli olarak tanıttığı öne sürülen Özgür Akgül ve Paşa Yaşar’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.

Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Sakarya 3 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve 160 yıla kadar hapsi istenen Kılıç, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı. 90 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Akgül duruşmaya gelirken, tutuksuz sanık Yaşar ise katılmadı. 

"3 milyon 230 bin lira para yatırdım"

Mahkeme heyeti, dolandırıldığını iddia eden Murat Erem’in ifadesini aldı. Sanıklardan şikayetçi olduğunu belirten Erem, şunları söyledi;

"Sanık Özgür, deprem nedeniyle yüklü gıda alımı ihalesi olduğunu söyleyerek kaymakamlığa çağırdı. Kaymakam bey bana yüzde 6 olan ihalenin teminat bedelini yatırmamı istedi. Ben de bu kadar durumumun olmadığını söyleyince kaymakam da geçici teminat olarak yarısını yatırmamı söyledi. Kaymakam bey bana teminatı şahsi hesabına yatırmamı istedi.

Ben karşı gelince, ‘Benim hesabıma şahsi para girişi olsa devlet benden hesap sorar, bu hesap vakfın hesabı’ dedi. Güvenerek 3 milyon 230 bin lira parayı yatırdım.

Fiyatları belirleyip yanına gittiğimde her defasında beni ‘imzalar eksik’ diye oyaladı. Daha sonra kaymakamın odasına gittiğimizde siyah poşetlerin içinde dolar ve euro para çıkışı oluyordu. Kendisine ‘Ben bu işten vazgeçtim, paramı ver’ dedim. Kaymakamlık binasını gidip geldikçe mağdur olanları gördüm, o zaman dolandırıldığımı anladım.”

‘Sevgilimle İngiltere’ye gider, parayı yerim’ dediği iddiası

Erem’in avukatı Eda Deveci de söz aldı. Avukat Deveci, müvekkilinin zararının karşılanması için cezaevinde sanık Mustafa Kılıç ile görüşmeye gittiğini belirterek, “Bu konuyu konuşurken Mustafa Kılıç bana ‘Avukat hanım boşuna uğraşmayınız. İlk celsede tahliye olurum. Uçağa biner gider, sevgilimle İngiltere’de parayı yerim’ dedi. Ben de ‘Müslümanım diyorsunuz, eşiniz de tesettürlü’ nasıl böyle konuşuyorsunuz diye sordum. Her gün Kuran okuduğunu, günah çıkarttığını söyledi. Kaymakamların dürüst kişiler olması gerekir” dedi.

Avukatlar tartıştı

Mustafa Kılıç’ın avukatı Ünal Hakan Karakoç, meslektaşı Deveci’nin bu iddialarına tepki gösterdi. Avukat Deveci’nin sözlerinin tutanağa geçirilmesini isteyen Karakoç, “Avukat hanım olayın tanığı haline gelmiştir. Bu beyanlarına itibar edilmemeli. Avukat hanım hakkında, söylediği sözlerle ilgili şikayette bulanacağız” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Avukat Deveci de söylediklerinin savunma kapsamında olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı da avukatların sürekli birbirleri ile tartışmaları üzerine, “Söylediklerinizi zapta geçtim. Kendi aranızda sürtüşme olabilir. Konu bitti” diyerek tartışmayı sonlandırdı.

"Eşim borsa oynuyordu"

Duruşmada sanık eski kaymakamın Mustafa Kılıç’ın eşi Hatice Kılıç da tanık olarak dinlendi. Eşinin kendi adına banka hesabı açtığını belirten Kılıç, “Para günüm vardı, o yüzden eşim adıma hesap açmıştı. Maaşlarını da benim hesabıma yatırıyordu. 6 ay kadar maaşını yatırdı. Hesabımı hiç kontrol etmedim. En fazla 400 bin lira giriş oluyordu. Eşim borsa oynadığını oradan da hesaba para aktardığını söylüyordu. Kripto hesabı var mı yok mu bilmiyorum” dedi.

"Kimseyi dolandırmadım"

Kaymakam Kılıç, suçlamaları kabul etmedi. Kılıç, müşteki avukatının kendisine iftira attığını öne sürerek kendisini şöyle savundu:

“Avukat yalan ve iftira atıyor. Cezaevine geldi, müvekkilinin zararını karşılamamı istedi,  avukatlığımı da ücretsiz yapacağını söyledi. Ben de kendisine dolandırıcı olmadığımı söyledim, devletin verdiği yetkiyi kullandım. Avukatın söyledikleri namusuma atılmış iftiradır. Ben kimseyi kandırmadım, dolandırmadım. İhaleleri yapacağımı, teminatları iade edeceğimi söyledim.”

"MİT’tenim demedim"

Diğer sanık Özgür Akgül de kimseye kendisini Cumhurbaşkanlığında görevli olduğunu ve MİT’tenim gibi sözler söylemediğini belirterek tahliyesini istedi.

Mahkeme savcısı mütalaasında, her iki sanığın da tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. 

"Bunlar menzilci, "FETÖ’vari kumpas kurdular"

Savcının mütalaası üzerine söz alan Mustafa Kılıç, kendisine FETÖ’vari kumpas kurulduğunu iddia ederek, “Bunlar Emniyet'in içindeki Menzil yapılanmasının devamıdır. Ben eğer bu suçları işlemiş olsaydım yurt dışına kaçardım. Benim vicdanım rahat. Kimseyi dolandırmadım. Bile bile bana operasyon yaptılar. Gerekirse beni ev hapsiyle tahliye edin. Herkesin parasını ödeyeceğim” dedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı eksikliklerin tamamlanması için erteledi. (DHA)