Sağlık

5 milyon Türk uykusuz

Uyku, insanın en temel ihtiyaçlarından birisi. Ancak Türkiye'de 5 milyon kişi uykusuzluk çekiyor.

18 Eylül 2009 03:00

Uyku, insanın en temel ihtiyaçlarından birisi... Ancak Türkiye'de 5 milyon kişi uykusuzluk çekiyor. Nöroloji uzmanları 'Uyuyamayan insan uyumsuz, sinirli ve alıngan olur. Uykusuz insanların hata yapma ihtimalleri de çok yüksek. Bu yüzden bir uzmana başvurulmalı" diyor.

Uyku bozukluğu, çağımızın en önemli rahatsızlıklarından biri olarak kabul ediliyor. Gün geçtikçe sayıları artan uyku merkezleri ise uyuyamayanların son adresi oldu.

Birkaç yıl öncesine kadar ciddiye alınmayan "uyku bozukluğu", günümüzde ölümle dahi sonuçlanan bir rahatsızlık olarak kabul ediliyor. Araştırmalara göre trafik kazalarına aşırı alkol kullanan kişilerden çok uyku sorunu yaşayanlar neden oluyor. Hastalıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenen İstanbul ve Ankara'daki "uyku merkezleri" ise bu sorunla boğuşan kişilerle dolup taşıyor.

Gizli tehlike uykusuzluk

Çağımızın en önemli rahatsızlıklarından biri olarak kabul edilen "uyku bozukluğu", önlem alınmadığı takdirde ölümle sonuçlanabiliyor. Bu hastalıktan muzdarip milyonlarca kişinin başvurduğu "uyku merkezleri"nin sayısı ise gün geçtikçe artıyor

Günlük uyku ihtiyacımızı genetik şifremiz belirler ve hayatımızın yaklaşık yüzde 33'ünü uyuyarak geçiririz. Ancak bazı insanlar çeşitli sebeplerden dolayı uyku sorunu çekiyor ve bunun sonucunda hiç de hafife alınmayacak fiziksel ve psikolojik sorunlar yaşayabiliyorlar. Uyku bozuklukları ile ilgili hastalıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenen kuruluşlar ise gelen talepler sonucunda son yıllarda büyük bir artış gösterdi.
 
KBB Uzmanı Doç. Dr. Hasan Tanyeri ise toplumda bu konuda yavaş yavaş bir bilinç geliştiğini anlatıyor. Bundan birkaç yıl önce kendisine gelen 100 hastadan sadece 4'ünün uyku sorunu yaşayan şahıslardan oluştuğunu bugün ise bu rakamın 60'a kadar çıktığını söyüyor. Ancak Tanyeri bunu hastalığın artışına değil, insanların bunu bir hastalık olarak kabul edip doktora başvurmalarına bağlıyor. Uyku bozukluklarıyla ilgili hastalıkların tedavisiyle ilgilenen kuruluşlar, sağlıklı ve doğal uyku konusunda eğitici ve aydınlatıcı araştırmalar yapıyor. Uyku tıbbı 1970'lerin sonunda gelişmeye başladığı için sadece Türkiye değil, tüm dünyada bu konudaki çalışmalar henüz çok yeni" diyor.

Ciddiye alınmıyor

Uyku bozukluklarında en sık rastlanan problem horlama ve onun bir ileri adımı olan uyku apnesi. Yerleşik inanışlar, horlamanın bir güç ve erkeklik belirtisi olduğunu gösteriyor. Ancak horlamak aslında yarı boğulmak anlamı taşıyor. Çünkü horlama esnasında nefes yolları kısa bir süreliğine de olsa tıkanıyor. Horlamanın bir ileri aşaması ise uyku apnesi yani nefesin kısa bir süreliğine de olsa durması! Bu iki problem insanlar tarafından çok ciddiye alınmıyor. Ancak problemler kalp hastalıklarına yol açıyor, tansiyonu yükseltiyor, kalbe ve beyne giden oksijeni azaltıyor. Hatta uykuda ölümlerin ardında bazen uyku bozukluklarının yattığı da tespit edilmiş. Derman, "İnsanın uykusunun kaçması sosyal açıdan büyük bir problemdir ancak tıbbi açıdan doğurduğu sorunlar da çok ciddiye alınmalı" diyor.

Horlayan insanlar derin uykuya dalamıyor ve bu yüzden uykularını alamıyorlar. Gündüzleri uyukluyor, dikkatlerini toparlayamıyor ve sinirli oluyorlar. Yapılan araştırmalar trafik kazalarının en büyük sebebinin bu tarz sorunları olan insanlardan kaynaklandığını ortaya koyuyor. Amerika'da bir yılda meydana gelen trafik kazalarında yaklaşık 1500 insan ölüyor. Bunun ekonomiye zararı ise 150 milyar dolar olarak hesaplanmış. Ancak Türkiye'de henüz böyle bir bilinç yok ve alkol hala trafik kazalarının en büyük nedeni olarak kabul ediliyor. Uyku bozukluğunun yalnız başına bir hastalık olmadığını başağrısı gibi bir semptom olduğunu söyleyen Derman, uyku merkezlerinin görevinin bunun nedenini araştırmak olduğunu söylüyor. Bu sorunun altında depresyon ya da psikolojik bir sorun yatabiliyor. Kronik uykusuzluk çekenlerde başka sorunlar da ortaya çıkabiliyor. Yüksek kan basıncı, performans yetersizliği, mide bağırsak şikayetleri, cinsel fonksiyon bozuklukları ve astım da bu sorunlar arasında.

5 milyon kişi rahatsız

Dr. Derman, yapılan araştırmalarda, 20 yaşın üstündeki erişkinlerin yüzde 19'unun uykusuzluktan yakındığını anlatıyor: "Kadınlar erkeklere oranla daha çok uykusuzluk çekiyor. Orta yaşın geçilmesi ve menopozla birlikte bu oran yüzde 40'a kadar çıkıyor. Aynı yaş grubu erkeklerde oran sadece yüzde 20. Uykusuzluk çekenlerin yüzde 35'i uzun süreli ve ciddi boyutlarda olmak üzere uykusuzlukla iç içe. Uykusuzluğun ciddiye alınmadığı Türkiye'de oranlar Batı ülkelerine yakın.

Türkiye'de 5 milyon kişi ciddi boyutlarda uykusuzluk çekiyor. Çanakkale çevresinde yapılan 5 bin kişilik bir anket, taramaya katılanların yüzde 28'inin uykusuzluk şikayeti olduğunu, yüzde 10'unun da haftada en az 3 gece uykusuzluk çektiğini gösteriyor. Türkiye'de sürekli uykusuzluk çekenlerin yüzde 10'u maalesef uyku ilaçları ve antidepresanlardan medet umuyor." Amerikan Hastanesi Uyku Merkezi Kliniği'ne gelen hastaların yüzde 80'i horlama, sık uyanma, gün içinde yorgunluk ve uyku hali şikayetiyle başvuruyor. Yüzde 30'u "Gece uyuyamıyorum, sabah erken kalkıyorum" diyor. Çok az bir kısmı ise idrarını kaçırma veya uyur-gezerlik halinden şikayet ediyor. Erkek hastaların oranı yüzde 75. Ancak bu sonuç erkeklerin bu sorunu daha çok ciddiye aldığını göstermekten öteye geçmiyor. Çünkü yapılan genel araştırmalarda kadınların daha çok uykusuzluk çektiği tespit edilmiş. Kliniğe başvuranlar ise bu işin ciddiyetini kavramış eğitimli insanlar...