-"TÜM DENKLEMLERDE YER ALMAYA DEVAM EDECEĞİZ" TBMM (A.A) - 05.04.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Orta Doğu'daki gelişmelerle ilgili olarak, ''Çözüm üreten, barış, istikrar ve hukuk isteyen bir ülke olarak tüm denklemlerde yer almaya devam edeceğiz'' dedi. Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, Orta Doğu'daki gelişmelere değindi. Halkların haklı taleplerini görmemezlikten gelerek, halkları öldürmeye yönelik tavırları tasvip etmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, ''Üslubumuz, tarzımız, yönetimimiz farklı olabilir. Sesimizin tonuna değil, muhtevasına baksınlar. Orada zaten hiç değişmeyen ilkelerimizi görecekler'' dedi. NATO Genel Sekreteri Rasmussen ile dünkü görüşmesinde de tavırlarını ilettiklerini anlatan Erdoğan, ''NATO'nun Afganistan'da, Irak'ta olduğu gibi değil, Libya'da başarılı bir sınav vermek zorunda'' olduğunu aktardığını kaydetti. NATO'nun Afganistan'da 8 yılı aşkın süredir bulunduğunu ama oradaki gelişmelerin bekledikleri gibi olmadığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şu anda Afganistan'daki NATO güçlerinde ciddi bir yorgunluğu görüyoruz. Herkes çekilmenin hesabını yapıyor. Problem çözülmeden çekilmenin hesabını yapıyor. Irak'ın hali ortada... Irak'ta yine beklenenler olmadı. Irak, şu anda yeraltı, yerüstü bütün yapılanmalarıyla kim bilir kaç on yıl alacak. Böyle bir durum var. Bunu, yıkılan bir medeniyeti yeniden inşa etmek sadece Irak halkının değil, herhalde bu operasyonlara katılanların da görevi olsa gerek. Akşam saatlerinde Lübnan eski Başbakanı, tabii eski derken şu anda henüz Başbakandır, fakat malum Parlamentodaki desteği sebebiyle bunu böyle söyledim. Şu anda Lübnan'ın Başbakanı'dır, Sayın Hariri kardeşim ile de görüştüm. Ona da düşüncemizi ilettim. Libya, Suriye ve diğer bütün ilgili ülkeler nezdinde görüşlerimizi farklı şekillerde dile getiriyoruz.'' Libya'dan vatandaşlarını tahliye etmek isteyen ülkelerin Türkiye'den yardım istediğini hatırlatan Erdoğan, Guardian ve New York Times gazetelerinin tutuklu muhabirlerini kurtarmak için Türkiye'den yardım istediğini belirten Erdoğan, Bingazi ve Mısrata'dan 321 yaralının tedavi için İzmir'e geleceğini söyledi. 321 yaralı, 158 yolcu ve refakatçiyi taşıyan geminin bugün Çeşme'ye geleceğini anlatan Erdoğan, kendilerine tahsis edilen hastanede tedavilerinin yapılacağını kaydetti.'' Başbakan Erdoğan, ''Şu anda Trablus'ta da Bingazi'de de Türkiye var; taraflarla konuşan, diyalog kurabilen, sözü geçen bir Türkiye var. Ama aynı şekilde Bahreyn'de de Türkiye var. Bugün Dışişleri Bakanımızı Bahreyn'e gönderdik, orada görüşmeler yapmak için...Yarın, Suriye'ye geçecek, orada da görüşmeler yapacak. Arzumuz nedir? Arzumuz, şu bölgenin barışına Türkiye olarak nasıl katkı sağlayacağımızdır'' dedi. Erdoğan, Türkiye'nin bu tavrını sürdürürken, ''Efendim Türkiye'nin içindeki sorunları halletik de o mu kaldı?'' şeklinde eleştiriler yöneltildiğine işaret ederek, ''Türkiye bir kasaba devleti değil. Türkiye, tarihiyle, medeniyetiyle, hangi toprakların üzerinde, hangi devlet ve medeniyet anlayışıyla var olduğunun bilincindedir. Biz içerideki sıkıntıların da bilincinde, hem onunla mücadelemizi sürdüreceğiz hem de bölgemizdeki olanların hepsiyle mücadelemizi sürdüreceğiz ve bölgemizde barışı inşallah egemen kılmanın gayreti içinde olacağız. Çözüm üreten, barış, istikrar ve hukuk isteyen bir ülke olarak tüm denklemlerde yer almaya devam edeceğiz'' diye konuştu -''TÜRKİYE, BU COĞRAFYADA HER KESİMLE GÖRÜŞEBİLEN YEGANE ÜLKEDİR''- Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, geçen hafta yurt içi ve yurt dışında gerçekleşen programı hakkında bilgi verdi. Irak ziyaretini değerlendiren Erdoğan, ''Türkiye, hiçbir kompleksi olmadan, çekincesi, tereddütü olmadan tarihine, medeniyetine, büyüklüğüne yakışır biçimde tüm bu coğrafyada her kesimle görüşebilen yegane ülkedir. Her mezheple, her inanç grubuyla, her etnik grupla görüşüyor, müzakerelerimizi yapıyor, tamamen dostluk, kardeşlik hissiyatı, tamamen birlik mesajları doğrultusunda uyarılarımızı muhataplarımıza iletiyoruz'' diye konuştu. ''Irak bizim için komşudan öte bir ülkedir'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Ortak tarihi, ortak kültürü, ortak medeniyeti paylaştığımız, topraklarımızda ortak şehitlerimizi ağırladığımız bir ülkedir. Dicle ile Fırat birbirine ne kadar kardeş ise Türkiye ile Irak da birbirine o kadar yakındır, o kadar kardeştir. Bu ifadeleri, Irak Milli Meclisinde konuşan ilk yabancı ülke Başbakanı olarak oradaki milletvekillerine de söyledim. Irak'ta camilerde, caddelerde patlayan her bomba bizim yüreğimizi yaralıyor. Irak'ın sokaklarında yere düşen her can, bizim canımızdan can koparıyor.'' -''DOSTÇA, KARDEŞÇE UYARILARIMIZI YAPTIK''- Halepçeleri, Telaferleri, Felluceleri tekrar görmek ve yaşamak istemediklerini söyleyen Erdoğan, aynı kıbleye yönelen Irak halkının birlik, kardeşlik içinde geleceği hep birlikte inşa etmesi gerektiğini ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bizim en büyük ve en samimi arzumuz, bu ziyaretimizi yurt içinde ve yurt dışında hiç kimse farklı yerlere çekmeye ve farklı şekillerde yorumlamaya kalkmasın. Her zaman söylüyorum, biz rol kapma çabası içinde değiliz, çıkar kaygısı içinde değiliz. Biz mezhepler, etnik kökenler içinden nüfuz mücadelesi içinde değiliz. Biz Irak'a baktığında petrol kuyularını görenlerden hiç değiliz. Yerin altındaki zenginlikleri değil; biz, yerin üstündekileri, gönüllerdekini görenlerdeniz.