-"Sürece güvenirsen bu iş çok çabuk biter" TBMM (A.A) - 06.10.2011 - CHP tarafından anayasa hazırlık komisyonuna ismi bildirilen Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, yeni anayasa yapımı konusunda Türk toplumunun en büyük sıkıntısının, bölünmüş yapı olduğunu ve birbirine güvenmeyen katmanlar bulunduğunu belirterek, ''Sürece güvenirsek bu iş çabuk biter'' dedi. Batum, yeni anayasa konusunda oluşturulacak komisyonun ismi konusunda yaşanan tartışmalara değindi. Kurulacak komisyonun isminin, ''uzlaşma komisyonu'' olması gerektiğini savunan Batum, ''Uzlaşma komisyonunun görev, yetki ve misyonu farklıdır. Hazırlık komisyonunun farklıdır. Eğer bir hazırlık komisyonu yapıyorsan, koskoca Anayasa Komisyonuna ayıp etmiş olursun. Burada bir Anayasa Komisyonu var. Eğer 'bunlar gerekli hazırlıkları yapamazlar, dolayısıyla biz bunu ilk önce 3'er kişilik bu işi anlayan bir heyete yaptıralım' deniyorsa, bu tamamıyla yanlış ve farklı bir uygulamadır. Ben bunun bir uzlaşma komisyonu olması gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu. Toplumun anayasası ve sözleşmesinin yapılacağını vurgulayan Batum, bunu yaparken Türkiye'deki tüm katmanların, partilerin ve siyasal grupların, sayısal farklılıkları ne olursa olsun önem olarak aynı olması gerektiğini söyledi. Uzlaşma komisyonunda herkesin eşit temsil edildiği ve anayasada kendisi açısından olmasını zorunlu gördüğü hususların ortaya konması gerektiğini anlatan Batum, şunları söyledi: ''Eşit temsilli insanlar da önerileri oybirliğiyle ya da 4'te 3 çoğunlukla kabul ederler. O zaman toplumun anayasası olur. Yoksa 'diğerleri hazırlayamıyor, Anayasa ve diğer komisyonlardaki adamlar bilgisizdir, o zaman çok bilen adam seçilim, bunlar hazırlıkları yapsınlar, ondan sonra istenilen çoğunlukla kabul edelim' anlayışı yanlıştır. Meclis Başkanı çok deneyimli bir siyasetçi ve Adalet Bakanlığı yapmış bir hukukçu. Uzlaşma ile hazırlık komisyonu arasındaki farkı bildiğini düşünüyordum. Eğer kafasında ayırım yokken, o da olur bu da olur düşünce içerisinde ise yanılmış olur.'' -''Biz AKP'ye, AKP bize güvenmez''- Batum, Başbakan Erdoğan'ın süre konusundaki sözlerini de eleştirerek, ''Sayın Başbakan'ın süre vermesi, tamamen siyasal nedenlere dayanıyor. Sayın Başbakan sadece 2012'de yapılabilecek bir Cumhurbaşkanı seçiminden önce bir takım hazırlıkları yapmayı hedefliyor. Getirdiği ona uygun düşüyor. Anayasa yapılırken hiçbirimizin hedeflerine göre değil, nasıl toplumun tüm kesimlerinin sorunlarına çözüm üreteceği yönünde belirlememiz lazım'' görüşünü dile getirdi. Anayasayı hazırlayanların birbirlerine güvenmesi gerektiğine de dikkati çeken Batum, şöyle devam etti: ''Türk toplumun en büyük sıkıntısı, bölünmüş bir yapı söz konusu. Birbirine güvenmeyen katmanlar var. İşçi işverene güvenmez, sağcı solcuya güvenmez, biz AKP'ye güvenmeyiz, AKP bize güvenmez. Ben AKP'nin hukukçularına güvenmem, AKP'nin hukukçuları bize güvenmez. Süreci çabuklaştırmak için yapılacak şey herkesin güveneceği bir anayasa yapım süreci oluşturulmasıdır. Sürece güvenirsen bu iş çok çabuk biter. Çünkü, Türkiye'nin sıkıntısı, birikiminin olmaması değil. Bizim sıkıntımız, birbirimize güvenmememiz. Anayasa yapım süreci önemlidir. Bizim ön fikrimiz yok. Türkiye'de çok değişik sosyal sınıflar, siyasal akımlar var. İşçi var, işveren var, köylü var, Alevi var, Sünni var... Biz bunlar için şunu düşünüyoruz: Bu uzlaşma komisyonunun işlevi çok önemli. Herkes burada görüşünü açıklamalı. Ben senin yerine görüş açıklıyorum olmaz. Herkes gelip orada görüşünü açıklamalı. Bunlar süreci uzatmaz. Görüşler yazılı olarak da alınabilir. Oturup, bunların içinde oy birliği veya 4'te 3 çoğunlukla geçenleri anayasa maddesi yaparsın. Bunun dışında bir tek maddeyi getirmiyorum dersiniz. Anayasa komisyonu da yazımını yapar ve 1 senede bu iş biter. Yanlışlarla yola çıkarsak başarılı olamayız.'' -Taahhütler yerine getirmeli MHP'den komisyona bildirilen Konya Milletvekili Faruk Bal da 12 Haziran seçimlerinden önce siyasi partilerin anayasa değişikliğinden söz ettiğini ve taahhütte bulunduğunu ifade etti. TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin bu taahhüdü yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Bal, ''MHP olarak olaya böyle bakıyoruz. Dolayısıyla biz 12 Eylül darbe anayasasının en ağır ızdırabını çekmiş camia olarak bu anayasanın 21. yüzyılda insanlığın ulaşmış olduğu evrensel değerlerle bağdaşık, özgürlük alanlarını genişleten bir anayasa haline getirilmesi için taahhüdümüzü yerine getirmek için anayasa yapımına katkıda bulunacağız'' dedi. ''Biz iyi niyetliyiz ve samimiyiz. Komisyona katılacak olan siyasi partilerin ve değerli üyelerin de aynı iyi niyet ve samimiyet çerçevesinde davranacaklarına inanıyoruz'' diyen Bal, partisinin ''önce ülkem ve milletim, sonra partim düşüncesi'' ile hareket ettiğini, bu çerçevede uzlaşma kültürüne katkıda bulunduğunu ifade etti. -''Uzlaşmada ısrarlıyız''- Uzlaşma komisyonunda da bu tavırlarının devam edeceğini dile getiren Bal, şöyle devam etti: ''Uzlaşma konusunda ısrarlı olacağız. Sonuna kadar bir uzlaşmaya varılabilmesi için çabamızı gayretimizi sürdüreceğiz. Bu anayasayı Türkiye Cumhuriyeti'ne yapacağız. Yine bu anayasa Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine, milletimizin inanç ve kültür değerlerine uygun bir anayasa haline gelmesi için katkı yapacağız. Uzlaşma kültüründe ısrarlı olacağız. 135 yılda 5 anayasa yaparken, ödediğimiz bedelleri, edindiğimiz tecrübeleri bu anayasaya taşınması için çaba sarf edeceğiz. Millet bütünlüğünü esas alacağız. Ayrışmaya, bölünmeye karşı milli bütünlüğü koruyacak bir anayasanın olması gerektiğini düşünüyoruz. Bunlar bizim kırmızı çizgilerimiz.'' Bal, anayasa yapılırken Kurtuluş Savaşı felsefesinden ayrılınmaması gerektiğini vurgulayarak, ''Dikte ya da dayatma yerine millet iradesine dayalı bir anayasa yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu millet iradesinin de toplumun her damarının, bu anayasada kendi varlığını hissederek, anayasaya saygı ve sadakat duygusunu besleyen bir anayasa haline gelmesi için çabamızı sürdüreceğiz. Özgürlük alanlarını genişleten, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün ve üniter devlet yapısını savunan, devlet organları çatışan değil iyi çalışan bir anayasa yapmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz'' diye konuştu.