Dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan yedi ülkenin oluşturduğu G7 zirvesi İtalya'nın Sicilya adasındaki Taormina kentinde başladı.
Dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 65'ini elinde bulunduran 7 ülkenin liderleri, Taormina'daki antik Yunan Tiyatrosu'nda yapılan açılış töreninde buluştu. ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada'dan oluşan G7 ülkelerinin buluşmasına AB temsilcileri de katılıyor.
Taormina'daki G7 zirvesi, 7 ülkeden 4'ünün liderleri, ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Theresa May ve İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni'nin ilk G7 toplantıları olacak.
G7 zirvesinin açılış töreni, Yunan Tiyatrosu'na son ulaşan lider olan ABD Başkanı Trump'ın gecikmesi nedeniyle 10 dakika kadar geç başlayabildi.
26-27 Mayıs tarihleri arasında yapılacak G7 zirvesinin ana gündem maddelerinin göç, terörle mücadele, siber güvenlik, Afrika, iklim değişikliği ve ticaret anlaşmaları olması bekleniyor.
Bu sabah G7'nin açılışı için düzenlenen basın toplantısında Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, "Bunun son yılların en zorlu G7 zirvesi olacağına şüphe yok. Bugün burada buluşan liderlerin, iklim değişikliği ve ticaret gibi konularda zaman zaman çok farklı pozisyonlar aldığı bir sır değil" dedi.
Tusk, "Fakat AB olarak bizim görevimiz, G7'nin bütün cephelerde birliğini korumak için her şeyi yapmaktır" diye konuştu.
Özellikle Avrupa, Asya ve Ortadoğu'da barış ve güvenliği tehdit eden stratejik küresel sorunlar karşısında birliğin ve kararlılığın korunması gerektiğini vurgulayan Tusk, aksi halde "dünyadaki durumun kontrolden çıkabileceği" uyarısı yaptı.
Tusk bu sorunlara "Suriye'deki savaş, Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığı, Kuzey Kore'deki nükleer ve balistik füze testleri ile Güney Çin Denizi'ndeki militarizasyonu" örnek verdi.
Tusk, Ukrayna'nın bağımsızlığını desteklediklerini belirtti ve Rusya'nın bu konuda tutum değişikliğine gitmemesi nedeniyle yaptırımların sürmesinden yana olduğunu, G7 liderlerinden de bu politikayı teyit etmelerini isteyeceğini söyledi.
Tusk ayrıca Suriye'de de, "Esad rejimiyle işbirliği yapan" Rusya ve İran'ın üzerine büyük görev düştüğünü söyledi ve "Zaman kaybedeceklerine, gerçek bir ateşkes için nüfuzlarını kullanmalıdırlar" ifadelerini kullandı.
Göç krizi konusunda da G7'nin birlik sergilemesi gerektiğini vurgulayan Tusk, "Bu küresel bir mücadele, fakat burada Sicilya'da bu aynı zamanda gerçek ve yerel bir problem. AB'nin amacı, en azından mevcut uluslararası işbirliği seviyesini korumak olmuştur. Bunu başarıp başaramayacağımız ise halen bir soru işareti" dedi.
Öte yandan Donald Trump'ın dün Brüksel'de Tusk ve Juncker ile görüşmesi sırasında "Almanlar kötü, çok kötü" dediği iddia edildi.
Alman basınında yer alan bu iddiayla ilgili olarak Tusk bu sabah Taormina'da yaptığı açıklamada, "Sızdırmalara dayalı bu yeni siyaset kültürünün bir parçası olmak istemiyorum" diyerek doğrudan bir cevap vermekten kaçındı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker de, ABD Başkanı Trump ile AB arasında küresel iklim değişikliği konusundaki görüş farklılığıyla ilgili olarak "Paris anlaşması bütün olarak uygulanmalıdır" dedi.
G7 liderlerinin ABD Başkanı Trump'ın, 2015'te Paris'te imzalanan iklim değişikliği anlaşmasını rafa kaldırmaması için çalışması bekleniyor.
11 bin nüfuslu Taormina kasabasında G7 zirvesi için yaklaşık 10 bin güvenlik görevlisi görev yapıyor. Kasabaya denizden ve karadan giriş çıkışlar kontrol altına alınırken, kırmızı bölge olarak adlandırılan G7 zirvesinin yapılacağı mekanların bulunduğu bölgeye, yalnızca burada yaşayanların girmesine izin veriliyor. Bölgede denize giren yüzücülere de 50 metreden fazla açılma yasağı getirildi.
İtalya G7 zirvesi nedeniyle 10-30 Mayıs arasında Schengen anlaşmasını askıya alarak AB ülkelerinden ülkeye giriş çıkışlarda da sınır kontrollerini uygulamaya koymuştu.
Taormina'da yarın G7 karşıtlarının bir gösteri düzenlemesi bekleniyor. Bu gösteri öncesinde bölgedeki bazı mağaza sahipleri olası şiddet olaylarına karşı vitrinlerini korumak için ahşap plakalar yerleştirdi.
