Politika

"SİZ AKP'NİN Mİ SAVCISISINIZ?" ISPARTA (A.A)

09 Haziran 2011 00:50

-"SİZ AKP'NİN Mİ SAVCISISINIZ?" ISPARTA (A.A) - 08.06.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, YGS'ye giren 4 öğrencinin sınavın ardından yaptığı itiraza, cevap anahtarları bulunamadığı şeklinde yanıt verildiğini ifade ederek, ''Peki cevap anahtarı bulunamadıysa o puanı nasıl verdin sen? Bunu Ankara'da oturup siyasi iktidarın arzularına göre karar veren Cumhuriyetin savcılarına soruyorum; siz Cumhuriyetin mi savcısısınız, AKP'nin mi savcısısınız'' dedi. Kılıçdaroğlu, Isparta'daki Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde alandaki dövizleri de okudu. Bir dövizde yazılı, ''Kemal maskeni indirecek, öğrenciler şifreni çözecek, emekliler hurdaya ayıracak, çiftçiler toprağa gömecek'' sözlerini okuyan Kılıçdaroğlu, ''Bunların şifresini çözeceğim, dedim, öğrenciler benden önce davranmış, Recep beyin şifresini çözmüşler. Bütün öğrencilere hep beraber bir alkış'' diye konuştu. ''1919'larda aldığımız bayrağı, çağdaş uygarlığa ulaşıncaya kadar hep ilerleyeceğiz'' diyen Kılıçdaroğlu, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, ''Çiftçi milletin efendisidir'' dediğini hatırlattı. Bu sözün, insana saygıyı, emeğe, alın terine değer verildiğinin göstergesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Geldik 21. yüzyıla ve bu ülkenin başbakanı çıktı dedi ki köylüye, 'ananı da al git' dedi. Nereden nereye geldik. Milletin efendisini efendi olmaktan çıkardık, annesine bile hakaret edecek boyuta götürdük. O nedenle bütün çiftçilerden, üreticilerden özel isteğim; size, annenize hakaret eden bu başbakana ders vermek her yurtseverin görevidir, diyorum.'' Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında emekliler için intibak yasasını çıkaracaklarına ilişkin sözlerini de hatırlattı. AK Parti hükümetine oy veren emeklilere bir sitemi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Yıllardır beklediğiniz İntibak Yasasını çıkarmayan, çıkarmamakta da kararlı davranan AKP hükümetine oy veren emeklimiz. Kusura bakmayın benim sitemim var emeklilere. Hem 'ben geçinemiyorum' diyeceksin, 'param yok' diyeceksin, 'kahvede çay içemiyorum' diyeceksin, sonra koşa koşa gideceksin AKP'ye oy vereceksin. Kusura bakmayın, emeklilere iki çift lafım var; eğer bu ülkede onurlu bir birey gibi yaşamak istiyorsan, milli gelir artışından pay almak istiyorsan, 'İntibak Yasamı çıkarın. Ben de hakkımı alacağım' diyorsan sırtını AKP'ye döneceksin, karşıya bakacaksın, altı oku göreceksin, Mustafa Kemal'in partisini göreceksin.'' Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 9 milyon emekli olduğunu, eşleriyle birlikte bu rakamın 17-18 milyona ulaştığını söyledi. Bu kadar büyük bir grubun bir partiyi tek başına iktidara getirebilecek güçte olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, geçmişte hangi partiye oy verirlerse versinler, emeklilerin, işçilerin, köylülerin, KOBİ'lerin, esnafın oyunu istediğini belirtti. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenlerin aylıklarından da yüzde 15 kesinti yapıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, bunun da AK Parti hükümeti zamanında uygulanmaya başlandığını ifade etti. Alanı dolduran kalabalığa, ''Çalışan bir adamın cezalandırıldığı bir ülke gördünüz mü'' diye soran Kılıçdaroğlu, ''Ben gördüm, Türkiye'' dedi. Kılıçdaroğlu, göreve geldikten sonra yüzde 15 kesintiyi kaldırmaması halinde de başbakanlığı ve siyaseti bırakacağını söyledi. -''SAVCILARA SESLENİYORUM...''- Kılıçdaroğlu, konuşmasında annelere de seslendi. YGS'de 1 milyon 700 bin çocuğun umutlarıyla oynandığını öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: ''Savcılara da talimat verdiler, 'efendim burada bir şey yok, kopya çekeni bulamadık' diye. 1 milyon 700 bin çocuğun annesine sesleniyorum: Sizin çocuğunuzun geleceği ve umutlarıyla oynayan AKP hükümetine, aldatanlar ve kandıranlar partisine oy verecek misiniz? Sandığa gideceğiz. Anneler size söylüyorum. Çocuklarımızın umutlarıyla oynayan bu iktidara ders vermek bizim görevimizdir. Eğer bu görevi yerine getirirsek bu ülkeye demokrasiyi getirmiş oluruz, bir daha kimse şifreli sınav yapmaya cesaret edemez. Bakın öyle bir sınav yaptılar ki, 4 çocuk başvurmuş, demişler ki, 'biz daha iyi yaptık soruları, bizim sorularımız iyiydi, aldığımız puanlar düşük.' Verdikleri cevap ne biliyor musunuz? 'Sizin cevap anahtarlarınız bulunamamıştır.' Peki, cevap anahtarı bulunamadıysa o puanı nasıl verdin sen? Bunu Ankara'da oturup siyasi iktidarın arzularına göre karar veren Cumhuriyetin savcılarına soruyorum; siz Cumhuriyetin mi savcısısınız, AKP'nin mi savcısısınız? O savcıların çocukları böyle bir sınava girselerdi, acaba ne düşünürlerdi? Garibanın çocuğuna gelince ses yok, öbür tarafa gelince iktidarın önüne diz çöküp 'emret başbakanım, ne istiyorsan söyle yaparız.' Olur mu böyle bir anlayış? Düşünün, soruşturma sözümona gizli, açıklamaları başbakan yapıyor. Böyle bir şey mi olur?'' -''YÖK'Ü YOK EDECEĞİZ''- Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında atanamayan öğretmen kavramının da olmayacağını, ilk bir yılda öğrenci ve öğretmenin, ''Ferhat ile Şirin gibi'' buluşturulacağını söyledi. YÖK'ü de ''yok edeceklerini'' ifade eden Kılıçdaroğlu, bu şekilde üniversiteleri özgür kılacaklarını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, CHP'nin özgürlüklerden, insan haklarından, ''çöpte kağıt toplayanlardan yana bir parti'' olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, alandaki, ''Her türlü şifre çözülür. Recep reklam'', ''Deniz Feneri dediler dolarları yediler, Emekçinin parasıyla gemiciklere bindiler'', ''Uyuşturulan uyutulan beyinler uyanın artık CHP'nin güneşi altında toplanın artık, rahat bir nefes alalım artık'', ''Dört eş değil, bir iş istiyoruz'' yazılı dövizleri de okudu. Günde en az 16 saat çalıştığını anlatan Kılıçdaroğlu, alanı dolduran kalabalıktan günde en az 10 dakika CHP için çalışmalarını istedi. Türkiye'yi üreten, fabrikalarının bacası tüten, herkesin çalıştığı, aş ve iş sahibi olduğu bir ülke haline getirmek istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Bunun yolu benden değil, sizden geçiyor. Sandığa gideceksiniz, oy kullanacaksınız. Verdiğiniz oyla halkın iktidarını kurarsanız size sözlerim var; bu ülkeyi gerçekten de çağdaş anlamda güzel, karnı doyan, geleceğe umutla bakan bir ülke haline getirmeye kararlıyım. Mücadelem, kavgam, çalışmam bunun üzerine kurulu'' dedi. -''KORKAK ADAMDAN BAŞBAKAN OLUR MU?''- Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir televizyon kanalında karşılıklı tartışma çağrısını da yineledi. Başbakan Erdoğan'ın istemesi halinde Bakanlar Kurulu ile bu tartışmaya katılabileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Karşıma çıkabilir mi? Ben de biliyorum çıkamaz. Tek başına çıkamaz. Ben ona bir şans daha tanıdım. Arkadaş, belki bilgin yetersizdir. Bilmemek ayıp değil. Arzu ediyorsan Bakanlar Kurulu'nu al gel, vallahi ben tek başıma çıkacağım, onun da sözünü veriyorum sana. Çıkabilirler mi? Çıkamazlar. Çünkü çıkmaları için üç şart lazım: Bir, geçmişinin temiz olması lazım, iki, kul hakkı yememesi lazım, üç, mangal gibi yürek lazım. Korkak adamdan başbakan olur mu? Allah aşkına cesareti olmayan bir adamdan başbakan olur mu? Ben öyle iri yarı, boks kursuna giden, karate, judo bilen bir adam değilim. Oturacağız, iki uygar insan gibi sen soracaksın ben cevap vereceğim. Ben bir soru soracağım sen dut yemiş bülbüle döneceksin.'' Boynunda Ispartaspor kaşkoluyla konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, daha sonra partisinin Isparta milletvekili adaylarını tanıttı. Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından halka çiçekler attı. Kılıçdaroğlu daha sonra, parti otobüsünün üzerinden Isparta halkını selamlayarak Süleyman Demirel Havaalanı'na hareket etti. Miting başlamadan önce halkın üzerine gül suları sıkıldı. Yaklaşık 3 saat Kılıçdaroğlu'nun gelişini bekleyen partililer, bu sürede alanda çalınan şarkılara eşlik etti.