-"Parça tesirli bir olay" TBMM (A.A) - 19.01.2012 - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Hrant Dink suikastı ile ilgili olarak, ''Türkiye'yi içeride de dışarıda da çok farklı bir konuma getiren, parça tesirli bir olay bu. Hem iç barış, hem de Türkiye'nin imajı açısından da çok olumsuz tesirleri oldu'' dedi. Çiçek, TVNet'te katıldığı programda soruları yanıtladı. Hrant Dink suikastı ve dava süreciyle ilgili soru üzerine Çiçek, Hrant Dink'in suikasta uğramasının çok üzücü olduğunu söyledi. Çiçek, şöyle konuştu: ''Türkiye'yi içeride de dışarıda da çok farklı bir konuma getiren, parça tesirli bir olay bu. Hem iç barış, hem de Türkiye'nin imajı açısından çok olumsuz tesirleri oldu. Ölen insandır. Ölen bizim vatandaşımızdır. Buna üzülmemek elde değildir, üzülmeyen insan değildir. Yargılama süreci devam ediyor ama bugün gazetelerde de çıktı bir sanığın unutulduğu yazıldı. Eğer bu tür şeyler de varsa temyiz incelemesi yapılacak. Bütün bunların hepsini orada değerlendireceklerdir. Onun için ben bu konuyla ilgili değerlendirme yapmam. Ama hepimizi üzen Türkiye'nin aleyhine de çok olumsuz sonuçlar doğuran bir olaydır.'' Çiçek, 2015 yılının, 1915 olaylarının 100. yılı olacağı hatırlatılarak, ''Hrant Dink de Ermeni bir gazeteciydi. Bu olay nasıl etkiler?' sorusuna, ''Hrant Dink onların olduğu kadar bizim de vatandaşımızdı. Ama belli ki sıradan bir iş değil bu. Dışarıdan ve içeriden Türkiye aleyhine çok rahatlıkla kullanılan bir olaydır'' yanıtını verdi. Uludere'deki olaya ilişkin soru üzerine de Çiçek, ''Devlet vatandaşına karşı bir yanlış yaptıysa bunun gereğini yapar. Bunun karşılığını para ile ölçmek yanlış olur. Ama devlet hükümet bu konuda hatayı telafi edecek ve bir çaba içerisindeler'' dedi. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''PKK'nın kendisi zaten böyle üzücü olayların zeminini oluşturuyor. Terör işinin arkasında biraz da özel bilgilere sahip olduğunuzda göreceksiniz bu örgüte en çok dış destek var. Bunların eğitimini falanca istihbarat kurumları yapar, lojistik destek oralardan gelir. Yoksa okuma yazma bilmeyen kişiler gidip bu düzenekleri nasıl kuracak. Bunlar birileri tarafından yapılıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri geçmişten beri bu bölgede çok operasyon yaptı. Bir tek kişinin burnu kanamadı. Ama terörün tabiatında böyle provokasyonlar da vardır. Doğrudan verdiği zararlar yanında böyle zararları vardır.'' -''Leyla Zana adına kontrat yok'' Çiçek, Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana'nın zaman zaman kullandığı iddia edilen evin aranmasına ilişkin soru üzerine de bu konu gündeme geldiğinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile görüştüğünü belirterek, ''Leyla Zana ile ilgili bir soruşturma yok. Son operasyonla ilgili ismi geçen kişi, gözaltı alınacaklar içerisinde. İkameti orası olduğu söylenmiş. Leyla Zana adına bir kontrat yok'' dedi. Milletvekillerinin TBMM'ye ikametgah bildirmediklerini ifade eden Çiçek, ''İstanbul'da devam eden soruşturma ama ben bunun üzerine Meclis'te çalışma yaptırdım 'milletvekillerin evleri aranabilir mi' diye. Türkiye'nin en önde gelen ceza hukukçuları, 20-30 sene evvel milletvekilinin evi aranabileceği noktasında görüş bildirmiş. Sadece cebren aranamaz'' diye konuştu. -''Neyin dokunulmazlığı kalkacak?'' TBMM Başkanı Çiçek, ''Kemal Kılıçdaroğlu'na fezleke düzenlendi ve CHP milletvekilleri 'bizim de dokunulmazlıklarımızı kaldırın' diye size müracaat etti. Ne yapacaksınız?'' sorusu üzerine de, ''Bir siyaset adamıyla ilgili bir fezleke düzenlenmesinden ben rahatsız oldum. Kim olursa olsun, Kılıçdaroğlu da dahil olmak üzere. Hele hele cebirle şiddetle bir alakası yoksa bir fikir açıklamasından ibaretse bu daha da rahatsız edici olur'' karşılığını verdi. ''Ama bizim de siyaset adamları olarak özel bir ayrıcalığımız yok. Yani sade bir vatandaş için suç teşkil eden şey bizim için de suç teşkil eder'' diyen Çiçek, bunun istisnalarının Anayasada düzenlendiğini söyledi. Çiçek, şöyle konuştu: ''Ama ilk defa da fezleke düzenleniyor değil. Geçmişte de var. Anayasa ve Adalet Karma Komisyonuna biz gönderiyoruz, komisyon inceliyor, dokunulmazlığın kaldırılması gerekiyorsa kaldırıyor. Yoksa çok fazla örneği yoktur bunun. Eğer kişi milletvekilliğine devam ediyorsa, daha sonraki döneme kalıyor değilse yargılama kaldığı yerden devam ediyor. Bugüne kadar ilk defa olan bir olay değil. Bunun usulü geleneği kuralları belli. CHP milletvekillerinin bana getirdikleri dilekçe var. Ama orada benim katılmadığım iki husus var. Birincisi 'bizim dokunulmazlığımızı kaldırın' diyor. Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için Cumhuriyet Savcılıklarının fezleke düzenlemesi lazım. Bir suçla ilgisinin olduğu düşünülmesi ve bununla ilgili Meclis Başkanına yazı yazılması lazım. O gün bana 130 küsur kadar dilekçe geldi ama bunlarla ilgili çıkan bir fezleke yok ki olmayan bir şeyi nesini kaldıracağız biz. Bir talep yok. Bir işlem yapılamaz. Bu sürecin başlayabilmesi için Türkiye'deki Cumhuriyet Savcılıklarından bunların suçla ilgisi olduğu iddiasıyla fezleke düzenlenmesi ve dokunulmazlığının kaldırılmasının istenmesi lazım. Böyle bir talep yok. Yasama kürsü sorumsuzluğu açısından genel kurulda yapılan konuşmalar, komisyonda yapılan konuşmalar ve grup toplantılarında yapılan konuşmalar cezai takibata konu olamaz. O zaman zaten bu konuda işlenmiş bir suç yoktur. Neyin dokunulmazlığı kalkacak?'' -''Kim masayı devirirse altında kalır''- Cumhurbaşkanının süresi, Genelkurmay başkanının yargılanması gibi pek çok konunun bağlantısının anayasa ile ilgili olduğunu ifade eden Çiçek, ''Eskiden şöyle bir şey vardı, 'her sabah dünya yeniden kurulur, her sabah taze bir başlangıç. Şimdi ben bunu değiştirdim her sabah dünya yeniden kurulur ama her sabah Türkiye'de yeni bir anayasayla alakalı bir sorunla karşılaşıyoruz'' dedi. Anayasa'nın yapılması konusunda süreci başlattıklarını dile getiren Çiçek, ''Biz bu anayasayı yapmalıyız. Bize düşen sorumluluk budur. Biz masayı kurduk. İyi de gidiyor. Kim masayı devirirse o altında kalır'' diye konuştu. Cemil Çiçek, Fransa Meclisinde kabul edilen Ermeni teklifine ilişkin soru üzerine de Ermeni lobilerinin bütün dünyada öncelikle parlamentolar üzerinde büyük baskısı olduğunu belirtti. Fransa'da Ermeniler'in yoğunlukla bulunduğunu, birkaç ay içinde Fransa'da seçimlerin yapılacağını belirten Çiçek, şöyle konuştu: ''Bıçak sırtı gibi seçim olduğu için Ermeni lobisi daha büyük bir ağırlıkla kendi oylarını karara dönüştürmeye çalışıyor. Onun için iktidarı ile muhalefeti ile bu konuda bizi rahatsız eden bir konuyu Meclisten geçirmeye çalışıyorlar. Şimdi Senatoya geldi. Senatoya gelince öncelikle bizim anayasa komisyonlara benzer bir komisyondan geçecek, ondan sonra genel kurula inecek ve görüşülecek. Orada bunun gündeme alınmaması için önerge verildi, bu kabul edildi, genel kurula gelince öncelikle gündeme alınması önergesi oylanacak. Eğer oradan da komisyondaki gibi çıkarsa artık o mesele orada bitmiş oluyor. Buna rağmen genel kurulda senato gündemine alabilir. Şu anda Türkiye'nin gayreti gündeme alınması noktasındadır. Bizim bu konuda girişimimiz oldu. Senato başkanına bu tür oylamaların ilişkimize zarar vereceği ifade ettik. Onun için Senatonun anayasa komisyonundaki kararı önemli bir gelişmedir. Ümit ederiz Senatodan da aynı şekilde bir karar çıkar. Gölü görmeden de paçayı sıvamamak gerekir.''