-"Özel sektör iletişim mezunlarına çok sıcak bakmıyor" BURSA (A.A) - 04.02.2012 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, özel sektörün iletişim fakültesi mezunlarına çok sıcak bakmadığını ifade ederek, ''Onlar için karlılık esas. Çok daha ucuza çalıştırabilecekleri piyasadan gazetecilerle bu işi yürütmeye çalışıyor'' dedi. Bülent Arınç'ın himayesinde, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) tarafından düzenlenen ''Yeni Medya Düzeni, Haklar ve Sorumluluklar'' konulu toplantı, Bursa Gönlüferah Otel'de başladı. Arınç, açılışta yaptığı konuşmada, üç yıldır Başbakan Yardımcısı olarak görev alanı içerisinde genelde basın ve medya ile ilgili kurumların bulunduğunu hatırlatarak, BYEGM'nin kendisine doğrudan bağlı olduğunu, TRT, RTÜK ve AA ile de ilgili bakan olarak çalıştığını belirtti. Bütün bu gruplar içinde iletişimin çok önemli olduğunu vurgulayan Arınç, iletişimi en iyi şekilde yapmak ve sorumluluğu yerine getirmek mecburiyetinde olduklarını dile getirdi. Arınç, 40 yıldan beri siyasetin içinde olan bir insan için en önemlisinin ''siyasal iletişim'' olduğunu ifade ederek, ''Doğrusu bu o kadar önemlidir ki; bir insanın başarısı ya da başarısızlığı hemen hemen bununla ölçülebilecek bir noktada. İşin bir boyutu böyle, ama genelde iletişim denildiği zaman bunun her alanı kapsayan ayrıca bilimsel bir yönü ve yöntemi var. Biz şu anda bundan büyük ölçüde mahrumuz. Yani kafadan dolma veya el yordamıyla veya bir şekilde edindiğimiz bilgilerle bu işi götürmeye çalışıyoruz. Ama dönemimizde bütün bu kurumlarla bir araya geldik ve iletişim fakültelerinin bu konudaki birikimlerinden yararlanmak istedik. Bunu samimi olarak itiraf etmek istiyorum.'' İletişim fakültelerinin durumuna da değinen Arınç, şunları kaydetti: ''Unutmayın, özel sektör iletişim fakültesi mezunlarına çok sıcak bakmıyor. Onlar için karlılık esas. Çok daha ucuza çalıştırabilecekleri, piyasadan gazetecilerle bu işi yürütmeye çalışıyor. Halbuki iletişim fakültesi mezunlarını gazetelerinde, dergilerinde, televizyonlarında, merkez komuta kademesinde en azından, yani merkezdeki bürolarında yönetici olarak çalıştırabilseler, ben inanıyorum ki pek çok gencimizin rahatlıkla iş bulması ve o enerjilerini, o birikimlerini piyasaya takdim etmesi mümkün olabilecek. Palyatif tedbirlerle bu işler ne kadar gider bilmiyorum. Çünkü bir aralar, 'Gıda Mühendislerini şu kadardan fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde mecburi tutalım' denildi. Orman Mühendisleri, veterinerler için aynı yöntemler denendi. Bunlar maalesef derde deva olacak şeyler de değil. Dolayısıyla bugünkü çalışmalarımızdan biz kendi adımıza medyanın hem hakları var hem sorumlulukları varsa, bu hakların ve sorumlulukların sektör olarak ne olduğunun net hatlarıyla ortaya koymalıyız. Madem ki bir İletişim Şurası yapılacak, bu şurada gündeme gelecek hususların neler olması gerektiğini de ortaya koyabilmeliyiz. Her söylediğiniz sözün mutlaka bir not edilmesi ve karşılık bulması mümkün olacak.''