Almanya’nın saygın haftalık Die Zeit gazetesi Başbakan Angela Merkel ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında değişen dengeleri irdeliyor yorumunda. Merkel’in pazar günü Türkiye’ye yapacağı ziyaretin öncesinde yapılan değerlendirme şöyle:
“Dünün tarihi başarısızlığı şimdi Başbakan’ın karşısına çıkıyor. Erdoğan Avrupa’ya doğru adım attığı zaman, Merkel kapıyı onun yüzüne kapamıştı. Türkiye Cumhurbaşkanı şimdi ülkesinin yüzünü Avrupa’dan çeviriyor, Merkel ise Erdoğan’ın peşinden koşuyor.”
Almanya’ya sığınmacı kabulünün durdurulması yönündeki eleştirileri geri çeviren Başbakan Merkel, krizin üstesinden geleceklerine inandığını vurguluyor. Ancak Merkel’in çizgisine yönelik eleştiriler giderek artıyor. Başkent Berlin’de çıkan Die Welt gazetesinin konuyla ilgili yorumunda şu satırları okuyoruz:
“Vatandaşlar istihdam piyasasına entegrasyon, iltica başvurusu reddedilenlerin hızla sınırdışı edilmesi ve sığınmacılar için net kurallar gibi konularda şimdi Başbakan’dan somut öneriler ve planlar bekliyor. Ancak birçok nokta muallakta, spekülasyonlar ve belirsizlik, seçmenleri popülist yabancı düşmanı acizlerin kucağına itiyor. Başbakan için zemin kayganlaşıyor. Durum şu anda olduğu gibi devam edemez.”
Hamburger Abendblatt gazetesi de bu gelişmelerin seçmenlerin desteği konusunda Merkel için ne anlama gelebileceğini irdeliyor:
“Sığınmacı politikaları konusunda Merkel’e destek hem partisi içinde, hem de kamuoyunda azalıyor. Anketler oy oranının düştüğüne işaret ediyor. Ağustos ayında Hristiyan Birlik partilerinin oyları yüzde 43’teyken, son kamuoyu araştırmalarına göre şu anda yüzde 38 civarında. Bu çok büyük bir düşüş değil, ancak rüzgarın yönünü gösteriyor. Sosyal Demokratların çöküşü de 2002’de başlamış, istihdam piyasasındaki ağır reformlar nedeniyle anketlerdeki oy oranı altı ay içinde yüzde 40’tan yüzde 27’ye düşmüştü.”
Kudüs’te ortam gergin. İsraillilere yönelik son bıçaklı saldırıların ardından hükümet güvenlik önlemlerini sertleştirdi. Polis, artık Arapların yaşadığı mahalleleri abluka altına alabilecek. Frankfurter Rundschau gazetesi son gelişmelerin ışığında İsrail-Filistin anlaşmazlığına bakıyor:
“İsrailliler 1967’de birleşen Kudüs’ü ‘Yahudilerin ebedi başkenti’ olarak tanımlayarak kendilerini kandırdılar hep. Şehrin ihmal edilen Arap kimlikli doğusu, bir şekilde bu konsepte uymuyordu. Aslında Kudüs hep bir cephe şehri olarak kaldı. Şimdi İsrailliler arasında terör korkusunun kol gezmesiyle, Arap mahallelerinin girişlerine kontrol noktaları konmaya başlandı. Aynı işgal altındaki Batı Şeria’daki gibi. Ancak saldırıların ablukalar ile, ağırlaştırılmış cezalar ile engellenebileceğine inanmak bir başka yanılsama daha. Genç kuşak Filistinliler isyanda, zira İsraillilerden daha az hakka sahip olmayı, ikinci sınıf vatandaş olarak muamele görmeyi kabul etmek istemiyorlar. Kudüs'te yaşananlar, eğer taraflar iki devletli bir çözüm konusunda uzlaşamazsa olacakların habercisi.”
