-"MEMNUNSANIZ YOLA DEVAM EDİN" MANİSA (A.A) - 23.05.2011 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''9 yıllık süre içerisinde eğer aşınız kaynıyor, evlatlarınız iş bulabiliyor, gelir seviyeniz artıyor, hayat seviyenizde önemli yükselmeler oluyor ve milletimizin huzur ve güvenliği herkesin 'ben bu ülkede yaşamak istiyorum' şeklinde söylenebiliyor ise o zaman Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın durmak yok yola devamını herkes tekrar ederek beraber yola devam edebilir'' dedi. Manisa'da partisince düzenlenen mitinge katılmak üzere karayoluyla bu kente gelen Bahçeli, Turgutlu ilçesi Derbent beldesinde eski Maliye Bakanı ve MHP Manisa milletvekili adayı Sümer Oral, Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve partililer tarafından karşılandı. Konvoyda motosikletli gençler ''eskortluk'' görevini üstlendi. Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitinde konuşan Bahçeli, 12 Haziran'ın ''çok ağır tehdit, tuzak ve tehlikelere karşı yol ayrımına sürüklenmiş bir Türkiye açısından, vatandaşların belirleyici görev üstlenmesini gerektiren bir gün'' olduğunu ifade etti. Bahçeli, ''O sebepten dolayı 12 Haziran seçimlerini önemsemeliyiz ve bu seçimlerin sağlıklı güvenli bir ortamda yapılması için ve çok yüksek bir katılımla gerçekleştirilmesi için siyasi iktidar ve vatandaşlar olarak üstün bir gayret göstermeliyiz'' dedi. Seçimlere yüksek katılım olmasının seçim sonuçlarının tartışılmasını en aza indireceğini belirten Bahçeli, ''Bu seçimlerde özel bir mazeretimiz yok ise mutlaka ve mutlaka sandığa gitmeliyiz. Vicdanımızın sesini duyarak hareket etmeliyiz. Hangi siyasi tercihte bulunursanız ona da herkes saygı duymak mecburiyetinde olmalıdır'' diye konuştu. -''MİLLETİMİZİN KENDİLERİNE YÖNELİŞİNİ ANLAYAMADILAR''- Bahçeli, ülkeyi 9 yıla yakın bir süredir AK Parti'nin yönettiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: ''Adalet ve Kalkınma Partisi, 3 Kasım 2002 seçimleri ve 22 Temmuz 2007 seçimlerinde yüksek bir oy oranıyla TBMM'de 330 ile 341 aralığında milletvekili sayısıyla tek başına iktidar olmuştur. Bu siyasal güç, Adalet ve Kalkınma Partisinin alabileceği her bir karar için, çıkarabileceği her bir yasa için ve uygulayabileceği her türlü sosyoekonomik politika için önemli bir güçtür. Ama aradan geçen süre içerisinde Adalet ve Kalkınma Partisi, 1,5 yıl içinde kurulmuş, bir siyasi partiden kopmuş insanların oluşturduğu bir partiye aniden böyle bir yönelişin olması sebebiyle tek başına iktidar olmuştur. Ancak bu iktidarın kıymetini, milletimizin kendilerine yönelişini anlayamamışlardır, anlamak istememişlerdir. Yorumlamak istememişlerdir. Sadece ve sadece bütün sonuçların Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerinde gelişmesini sağlayan bir tarihi hata işlemişlerdir ki bu Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı çıldırtmış ve bugün de çılgın projeler uygulayan hale getirmiştir.'' Başbakan Erdoğan'ın ilk dönemi çıraklık, ikinci dönemi kalfalık ve talep ettiği üçüncü dönemi ise ustalık olarak belirlediğini ifade eden Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Gerçekten bu değerlendirmeyi kabul etmek mümkün değildir. Eğer birinci dönem 2002-2007 arası ve oradaki 58 ve 59. hükümet uygulamalarıysa ikinci dönem 2007 seçimleri ve oradan çıkmış olan 60. hükümet ise bunu çok yönlü değerlendirdiğimizde çıraklık döneminin gaflet dönemi, kalfalık döneminin delalet dönemi, Allah muhafaza üçüncü dönemi alırsa da ihanet dönemi olacağı kesindir. Çünkü bu dönemler içerisinde üniter yapı, milli devlet anlayışı, toprak bütünlüğü ve ülkemizin bin yıllık kardeşliği sorgulanmaya başlanmış, çok sinsice bir zihniyet olarak kadrolaşma eğilimine girilmiş ve ekonomide 'sat kurtulcu', milli meselelerde 'ver kurtulcu' bir çerçeve içerisinde teslimiyet politikalarını uygulamış, çok yakın çevrelerine de 'kazan kazan'ı uygun bulmuş.'' Bahçeli, iktidarın ''çıraklık ve kalfalık döneminin ülkenin bütün imkanlarını yakınlarına işbirlikçilerine, yandaşlarına ve hanedanlarına peşkeş çekme süreci olarak görüldüğünü'' ileri sürerek, şunları kaydetti: ''Şimdi hep beraber düşünelim. Adalet ve Kalkınma Partisine oy vermiş kardeşlerimiz de dahil olmak üzere 2002 yılından 2011 yılına kadar geçen 9 yıllık süre içerisinde eğer aşınız kaynıyor, evlatlarınız iş bulabiliyor, gelir seviyeniz artıyor, hayat seviyenizde önemli yükselmeler oluyor ve milletimizin huzur ve güvenliği, herkesin 'ben bu ülkede yaşamak istiyorum' şeklinde söylenebiliyor ise o zaman Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın durmak yok yola devamını herkes tekrar ederek beraber yola devam edebilir.''