Politika

"MAZOTU 1.5 LİRAYA İNDİRECEĞİZ" OSMANİYE (A.A)

02 Mayıs 2011 21:50

-"MAZOTU 1.5 LİRAYA İNDİRECEĞİZ" OSMANİYE (A.A) - 02.05.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "13 Haziran'dan sonra ilk 4 ay içinde yapacağımız şeylerden birisi mazotu 1,5 liraya indirmek olacak dedi. Kılıçdaroğlu, Osmaniye'de Devlet Bahçeli Meydanı'ndaki mitingde yaptığı konuşmada, ''Aile sigortası'' ile kadınların hesabına her ay 600 lira yatıracaklarını belirterek, ''Biz bunu söyleyince onlar 'biz zaten makarna, bulgur veriyoruz, ne olacak yani' dediler. İkisi farklı. Birincisi, yoksulluğu sömürüyorsun, yoksulları sıraya dizip yiyecek dağıtıyorsun. Oysa, sağ elinin verdiğini sol elin görmeyecek. Dünya bakışımıza aykırı bu'' diye konuştu. Aile sigortasıyla ilgili aylık 600 liralık ödemenin de kaynağının kendilerine sorulduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, kaynağını çıkartıp söylediklerini, bu sefer de 'biz sizden fazlasını veriyoruz' dediklerini belirterek, şunları kaydetti: ''14 kuruluşun bütçesini çıkardım, onlar bilmezler. Topladık, alt alta koyduk geriye kalıyor 7 milyar lira. 7 milyar büyük paradır. Bütün kamu harcamalarının yüzde 1,7'sini yoksullardan yana kullandığında bu güzel coğrafyada çocuk yatağa aç girmeyecek.'' Kılıçdaroğlu, gençlerin önünde uzun bir askerlik süresi olduğunu belirterek, şöyle dedi: ''Biz dedik ki: 15 ayı önce 9 aya sonra da aşamalı olarak 6 aya indireceğiz. İtiraz ettiler. Dediler ki: Memleketi kim savunacak? Peki ne diyeyim, ne söyleyeyim Allah aşkına. Senin oğlun 21 gün askerlik yaparken memleketin savunması aklına gelmedi de gariban vatandaşın oğlu 9 ay askerlik yaparken mi memleket savunması aklına geliyor? Sen kim, vatanı savunmak kim. Memlekette satılmadık yer bırakmadın sen her şeyi sattın.'' Kılıçdaroğlu, çiftçilere de sözünün olduğunu dile getirerek, ''Çİftçi arkadaşlarıma söyledim: Mazotu 1,5 liraya indireceğiz. 13 Haziran'dan sonra ilk 4 ay içinde yapacağımız şeylerden birisi mazotu 1,5 liraya indirmek olacak. Ona da itiraz geldi. 'Vay efendim, mazotun fiyatını nasıl indirirsin?' Şimdi diyorlar ki: Niye kızıyorsun? Nasıl kızmayacaksın? Yedi sülalene para buluyorsun, herkes köşeyi dönüyor, hortumculara buluyorsun, fakir fukaraya gelince mi para yok?'' dedi. -''ÇILGIN PROJE''- Kılıçdaroğlu, borçlu olmayan vatandaşın bulunmadığını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Memleketi öyle bir hale getirdiler ki Samsun'da 2,5 aylık Kübra, annesinin kucağında açlıktan öldü. Memleketi o hale getirdiler ki Diyarbakır'da bir kadın dört çocuğuna sabah kahvaltısı veremedi diye intihar etti. Memleketi o hale getirdiler ki okula gitmesi gereken çocuk, arabanın altında kaldı. Bu mudur Allah aşkına, özlediğimiz Türkiye bu mudur? Şimdi kalkmış bana nelerden bahsediyorsun. Sen önce bu memlekette açlığı, yoksulluğu, işsizliği önle ondan sonra kalk çılgın olarak ne yapacaksan yap. Buna bir itirazımız yok.'' Kılıçdaroğlu, işsizliği, yoksulluğu önleyeceklerini belirtip, kadın seçmenlere de çağrıda bulunarak, ''Kadın kardeşlerim unutmasınlar size seçme seçilme hakkını veren parti CHP'dir. Annelere sesleniyorum: Anneler daha iyi bilir. Çocuklarını okutmak için yemediler, yedirdiler, giymediler giydirdiler, okusun, çalışsın daha iyi iş imkanı bulsun diye. Her anne babanın hayalidir bu. Çocuğu okuttuk, liseye gönderdik sınava gönderdik bir baktık ne var şifre var'' dedi. Kedisini dinleyen grubun elindeki pankartı okuyan Kılıçdaroğlu, ''Bakın orada yazıyor: Şifre yaz AKP'ye gönder, cevapları cebine gelsin. Bir milyon 700 bin çocuğun günahı o sınavlarda şifre yapanadır. Halen diyorlar ki: O adam yerinde kalsın. Her türlü rezaleti yaptınız, en son o da demiş ki: Efendim biz bu süreci iyi yönetemedik. Hangi süreci iyi yönettin ki onu yöneteceksin.'' Kılıçdaroğlu, emeklilere de seslenerek, şunları kaydetti: ''9 milyon emekli var, eşleriyle birlikte 18 milyon eder. İsterlerse bir siyasi partiyi tek başına iktidar yaparlar, başka hiçbir şeye gerek yok. Emekli de niye gidip AKP'ye oy veriyor. Emekliye sesleniyorum: CHP'ye oy verirsen intibak yasasını çıkaracağız, CHP'ye oy verirsen milli gelir artışından pay vereceğiz. CHP'ye oy verirsen, esnaf kardeşimin emekli maşından kesilen yüzde 15'i kaldıracağız. AKP'ye oy verirsen sürünmeye devam.'' Kılıçdaroğlu, muhtarlara da sözünün olduğunu bildirerek, şunları söyledi: ''Muhtar halkın sesidir. Peki bir muhtarın, kendi mahallesiyle ilgili bir karar alındığında görüşü soruluyor mu? Sorulmuyor, niye sorulmaz? İkinci bir konu; seçimle gelen herkes aylık alır. Milletvekilleri de aylık alır, belediye başkanları da. Bizim aylıklarımızın sigorta primini devlet öder. Muhtarınkini ödemez. Niye ödemez? Muhtar kardeşlerime söylüyorum: Halkın iktidarında ilk yapacağımız işlerden birisi muhtarların sigorta primini İçişleri Bakanlığı bütçesinden karşılamak olacak.'' -2B ARAZİSİ- Kılıçdaroğlu, ezan okunmaya başlanması nedeniyle ara verdiği konuşmasının devamında ''2B'' konusuna da değinerek, şöyle konuştu: ''2B konusundaki bakış açımız AKP ile taban tabana farklı. Bizim bakışımız şu: Orman köylüsünün 2B arazisi, orman köylüsüne ücretsiz verilecek. Onların bakış açısı parayla satılacaktır. Aradaki fark budur, siyah ile beyaz kadar farkımız var. Son olarak şunu söyleyeyim: Bizim ülkemiz dünyanın en güzel ülkelerinden birisidir. Bizim insanımız güzeldir, bizim insanımız çalışkandır, biz demokrasi, özgürlüğü savunan bir toplumuz. Baskıya gelmeyiz, baskıya karşı direniriz. 13 Haziran'dan itibaren karabasan gibi çöken, telefonlarımızı dinleyen, sabah ne olacağı belli olmayan bir yönetimden aydınlık geleceğe güvenle bakan, herkesin iş ve aş peşinde koştuğu, işini aşını bulduğu, fabrikaların kurulduğu, güzel bir Türkiye'yi el birliği ile kuracağız, el birliği ile yaşatacağız.'' Kılıçdaroğlu, sınav sisteminin ailelerin bütçelerini perişan eden bir sistem olduğunu savunarak, ''Hepimiz çocuklarımızı okula göndeririz diploma alsınlar diye, dershaneye göndeririz bir şeyler öğrensinler diye. Böyle düzen olur mu? Halkın düzenini kurduğumuzda bütün bunları bitireceğiz. Çünkü biz halkımız için çalışacağız, sizler için mücadele edeceğiz'' dedi. Seçime 42 gün kaldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Sizden bir tek ricam var, bir tek şey istiyorum sandığa giderken düşünün. 80 küsur yıllık Cumhuriyet tarihinde kurbanlık koyununuzu yurt dışından ithal eden hükümet kim? Bunu düşünün. Size soruyorum: Bizim yaylamız mı yok? Meralarımız mı yok? İnsanımız mı yok? Yemimiz mi yok? Traktörümüz mü yok? Her şeyimiz var o zaman niye kurbanlık koyun getiriyoruz dışarıdan. Bir yılda ithal ettiğimiz tarım ürünlerine verdiğimiz para 10 milyar dolar. 13 Haziran'da güzel, aydınlık geleceğe, mutlu bakan bir Türkiye için beraber çıktık, beraber yürüyeceğiz, yaşlımız, gencimiz, kadınımız, erkeğimiz hep beraber mücadele edeceğiz. Türkiye'nin karanlıklara değil, aydınlık günlere ihtiyacı var.''