-"İLLE DE ROMAN OLSUN" TBMM (A.A) - 04.01.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Romanlara yönelik ayrımcı ifadeler içerip de 1950 yılından beri varlığını sürdüren düzenlemeyi bugün Meclis Genel Kuruluna getireceklerini belirterek, ''ille de Roman olsun, ister taştan çamurdan olsun, o da Allah kuludur her kim olursa olsun'' dedi. AK Partinin ''millet'' kavramına yüklediği anlamın açık olduğunu belirterek, ''Millet kavramına yüklediğimiz anlam itibarıyla, partimizi kurduğumuz günden bu yana, 9 yıl önce neredeysek, bugün de oradayız. Biz, dün farklı, bugün farklı düşünenlerden değiliz. Şartlara göre, renk, şekil değiştirenlerden değiliz'' dedi. Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan,kendilerinin, birilerinin yaptığı gibi Türkiye haritasını farklı renklere boyamanın gayreti içinde olmadıklarını, tam tersine farklı renklerin oluşturduğu birliği, bütünlüğü, dayanışma ve paylaşmayı bir gökkuşağı misali uyum içinde resmetmenin gayreti içinde olduklarını kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Benim sıkça tekrarladığım ve en son da MGK Bildirisi'nde yer alan -ki birilerini bu çok rahatsız etti- fakat ne kadar rahatsız ederse etsin, biz inandığımızı söylemeye devam edeceğiz. Çünkü biz Afyonkarahisar'dan yola çıkarken bir şey söyledik; Bunlar bizim çıkışımızın temel esaslarıydı. 'Biz etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik, dinsel milliyetçilik yapmayacağız.' ülkemizde bir çok etnik unsur var. Biz, bunları zenginlik olarak gördük. Hep söyledik, bazıları bununla kendisine göre dalgasını geçti. Varsın geçsin. Ama biz bu ülkedeki tüm etnik unsurları, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Romanıyla, aklınıza ne gelirse gelsin, hepsiyle bunlar birer alt kimliktir ve bunlar kesrettir ve vahdette de bunları topluyoruz. Bunları zenginlik olarak görüyoruz. Aynı şekilde bölgesel milliyetçilik de yapmayacağız. Batı neye sahipse, Doğu da Güneydoğu da aynı imkanlara sahip olacak. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bunu görmenin de bahtiyarlığı içerisindeyiz. Şu anda Güneydoğu ve Doğu ile ilgili eleştiri yapanlar çıksınlar da bunları konuşsunlar. Yapılan yatırımları konuşuyorlar mı? Takıldıkları birkaç konu var sadece bunu konuşuyorlar. Kültürde yaptığımız değişikliği konuşuyorlar mı konuşmuyorlar.'' -''MİLLET KAVRAMINA YÜKLEDİĞİMİZ ANLAM AÇIKTIR''- Afyonkarahisar'da yola çıkarken tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet dediklerini, bugün de aynı şeyi söylediklerini anlatan Erdoğan, bunun kimseyi rahatsız etmemesi gerektiğini, ama birilerini rahatsız ediyorsa aynaya bakmalarını istedi. Milletin kahir ekseriyetinin bundan rahatsız olmadığını, bu kavramın kucaklayıcı anlamını birilerinin ya anlamadığı ya da işine gelmediği için anlamak istemediğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Özellikle tek millet kavramı, millet kavramına yüklenen farklı anlamlar nedeniyle bizim ifade etmeye çalıştığımız anlamın tam tersi bir noktaya çekilmek isteniyor. Bizim AK Parti olarak millet kavramına yüklediğimiz anlam son derece açıktır, nettir, sarihtir. Hiçbir şeye ihtiyaç duymayacak kadar anlaşılabilir bir kavramdır. Millet kavramına yüklediğimiz anlam itibarıyla, partimizi kurduğumuz günden bu yana, 9 yıl önce neredeysek, bugün de oradayız. Biz dün farklı, bugün farklı düşünenlerden değiliz. Şartlara göre renk, şekil değiştirenlerden değiliz. Biz ilkeli ve tutarlı siyasetten yanayız ve bunun mücadelesini veriyoruz. Biz milleti ortak hedefler, ortak idealler etrafında toplanmış; ortak kaderi paylaşan üst kimlik olarak gördüğümüzü her fırsatta ifade ettik.'' Erdoğan, ırklar, kavimler, aidiyetler, renkler, diller, inançların farklı olabileceğini, ama saygın olduğunu ifade ederek, milletin bunun üzerinde kapsayıcı bir kavram olduğuna dikati çekti. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliği altında herkesin devlet karşısında eşit olduğunu, birinci sınıf, özgür ve kendini ifade etme hürriyetine sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, bugün ve en başından itibaren bunu söylediklerini kaydetti. -''ÇOCUKLUĞUMU ROMAN KARDEŞLERİLME GEÇİRDİM'' Türkiye'nin her dalında ayrı bir çiçeğin açtığı çok büyük bir çınar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, ''Benim Roman kardeşim bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Ben çocukluğumu onlarla beraber geçirdim, aynı mahallede doğup büyüdük, aynı okulda okuduk. Bundan dolayı da rahatım'' dedi. Azınlıkların ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduğunu ifade eden Erdoğan, Farklı din ve mezheplere de sahip olsa, çoğunluk da azınlık da olsa 73 milyonun her bir ferdinin bir ve eşit olduğunu kaydetti. söyledi. Bu yaklaşımlarını 8 yıl önce somut olarak her alanda gösterdiklerini, göstermeye de devam ettiklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu ülkede etnik kimliklere, inançlara, ideolojilere yönelik bir anlayışı değil, ortak değerlere, ortak ideallere, ortak hedeflere dayalı evrensel, demokratik kurallara dayalı bir hak ve özgürlük anlayışını hakim kılmanın mücadelesi içindeyiz. Biz bu ülkede Musevi vatandaşlara da hiçbir siyasinin Cumhuriyet tarihinde göstermediği ilgiyi gösterdik. İlk defa bu noktada gidip Hahambaşı'nı ziyaret etme anlayışını biz ortaya koyduk. Aynı şekilde Ermeni vatandaşlarımızın Patriğini ilk defa ziyaret etme anlayışını ortaya koyduk. İşte dün da Rum Patriğini makamında ziyaret etme anlayışını, Başbakan Yardımcım ortaya koydu. Bu anlayış bizde var, bunlarda yok. Bunlar hep oy hesabıyla hareket ederler, 'acaba bunu yaparsak ne elde ederiz' derler. Bu vatandaşlarımıza gereğini biz yaparız, birilerinden icazet alarak, müsaade alarak değil. Bulunduğumuz makam bunu gerektiriyor.'' -ROMANLARA MÜJDE...- Her kesimin sorunlarını kendi sorunları olarak görüp, bunları çözmek için samimi gayret gösterdiklerine işaret eden Erdoğan, 14 Mart 2010'da İstanbul'da Türkiye'nin dört bir yanından gelmiş olan Roman vatandaşlarla kucaklaştığını anlattı. Onlarla büyüdüğünü, onların hissiyatını çok iyi bildiğini, sorunlarını çok iyi tanıdığını kaydeden Erdoğan, ''Orada bir Roman atasözünü dile getirdim; 'Menzile giden yol, seni menzilden ayırmaz, yol, menzilin bir parçasıdır'' diyerek, grup toplantısına katılan Sanatçı Balık Ayhan'a 'Ayhan hatırladın mı?'' diye sordu. Atasözünün Aşık Veysel'in ''Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece'' sözüyle benzer olduğuna işaret eden Erdoğan, ''Biz de gideceğiz gündüz gece. Adım adım ilerliyoruz. Sorunları çözeriz, geçmişteki hataları telafi ederiz. Yeni bir anlayış ve yeni bir kucaklaşmayla geleceğe ilerliyoruz'' diye konuştu. Roman Çalıştayı gerçekleştirdiklerini, Roman vatandaşlar için TOKİ eliyle 10 bin konutun projelendirmesini yaptıklarını, şu anda 8 bin 250 konutun yapımına başlandığını hatırlatan Erdoğan, konutların kademe kademe sahiplerine teslim edildiğini söyledi. Erdoğan, Romanların nüfus kütüğüne kayıt ve nüfus cüzdanı sorunlarına çözüm amacıyla İçişleri Bakanlığının kolaylıklar getirdiğini, 2006 yılında Romanlara yönelik ayrımcı ifadeler içeren mevzuatı değiştirdiklerini kaydetti. ''Bugün de buradan Roman kardeşlerime yeni bir müjde veriyorum'' diyen Erdoğan, Romanlara yönelik ayrımcı ifadeler içerip de 1950 yılından beri varlığını sürdüren düzenlemeyi bugün Meclis Genel Kuruluna getireceklerini belirtti. Erdoğan, ''İnşallah TBMM kararıyla Romanları rencide eden düzenlemeyi bugün ortadan kaldırıyoruz. Sizler her şeyin en iyisine layıksınız. Çünkü insansınız. Hepimizi yaradan Allah sizi de yaratmış'' dedi. Erdoğan, Balık Ayhan'ın kendisine yönelik iltifatlarına, ''Onlar Fransa'daki roman kardeşlerime Fransız kalabilirler. Ama biz kalmayacağız'' karşılığını verdi. Erdoğan, konuşmasını ''ille de Roman olsun, ister taştan çamurdan olsun, o da Allah kuludur her kim olursa olsun'' diyerek bitirdi. Balık Ayhan, konuşmanın bitiminde kürsüye gelerek Başbakan Erdoğan'a teşekkür etti. Balık Ayhan ile birlikte grup toplantısına gelen diğer Roman vatandaşlar da Erdoğan'ın yanına gelerek kendisiyle sohbet etti. Başbakan Erdoğan, Grup toplantısının ardından, roman vatandaşlarla meclis şeref kapısı merdivenlerinde fotoğraf çektirdi.