Yaşam

"İLK DERS" ÇUBUKÇU'DAN ANKARA (A.A)

20 Eylül 2010 17:49

-"İLK DERS" ÇUBUKÇU'DAN ANKARA (A.A) - 20.09.2010 - Eğitim-öğretim yılının ilk dersini ''Değerler Eğitimi'' konusunda veren Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ''Her şeyin hızla eskidiği, değerlerin ve alışkanlıkların baş döndürücü bir hızla değiştiği bir çağda değişimi sağlıklı yaşayabilmek için de geleneğe ve toplumu bir arada tutan ortak değerlere ihtiyacımız var. Öğretmenlerimize öğrencilere değer kazandırmada çok önemli görevler düşüyor'' dedi. Çubukçu, Sincan İl Genel Meclisi İlköğretim Okulu'nda düzenlenen törende ilk ders zilini çaldıktan sonra bir sınıfa geçerek, öğrencilere ''Değerler Eğitimi'' konulu ders verdi. Geçen eğitim-öğretim yılının ilk gününde ''barış, hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün'' önemine değindiğini söyleyen Çubukçu, bugün de ''değerler eğitimi''nden bahsedeceğini belirtti. Değerler eğitiminin herkese hava, su, ekmek kadar gerekli olan değerleri kapsadığını dile getiren Çubukçu, sevginin, doğruluğun, dürüstlüğün, paylaşmanın, yardımlaşmanın, iyilik ve merhamet duymanın, çalışkanlığın, insan hak ve özgürlüklerine saygının, eşitliğe ve hukukun üstünlüğüne inanmanın, hoşgörünün birer değer olduğunu ifade ederek, ''Bunun gibi sayısız değer ancak demokratik kültürün hakim olduğu bir toplumda kuru söz olmaktan çıkıp hayata geçme şansına sahip olur'' dedi. Bu değerlerin doğumdan başlayarak aile, okul ve toplum içerisinde edinildiğine işaret eden Çubukçu, her kuşağın bir sonraki kuşağa bu değerleri aktardığını anlattı. Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Her şeyin hızla eskidiği, değerlerin ve alışkanlıkların baş döndürücü bir hızla değiştiği bir çağda değişimi sağlıklı yaşayabilmek için de geleneğe ve toplumu bir arada tutan ortak değerlere ihtiyacımız var. Bu yüzden sizlerin bu ortak değerlere sahip çıkmanız, doğru tutum ve davranışlar edinmeniz okul başarılarınız kadar önemli ve değerli. Bilgi dediğimiz şey tek başına bir anlam ifade etmez. Eğer o bilgiyi kendimizin, ailemizin, toplumun ve insanlığın geleceği yararına olumlu kullanabiliyorsak bir anlam kazanıyor. Yani öğrenmekteki amacımız daha çok şey bilmek değil, bildiklerimizi insanlığın başarısı, mutluluğu, refahı ve insanca yaşaması için kullanmak olmalı. Sizler saygı, öz güven, adil olma, aile birliğine önem verme, bağımsızlık, barış, bilimsellik, çalışkanlık, dayanışma, duyarlık, dürüstlük, estetik, hoşgörü, misafirperverlik, özgürlük, saygı, sevgi, sorumluluk, temizlik, vatanseverlik, yardımseverlik gibi değerlere sahip çıkacaksınız.'' -''İNSAN OLMAK''- Bu değerleri benimsemiş bireylerin sağlayacağı katkılarla ülkedeki mutluluğun, huzurun ve barışın güçleneceğini vurgulayan Çubukçu, bilgiye her zaman her yerde ulaşılabileceğini ancak doğru tutum ve davranışları edinmenin küçük yaşlarda başladığını ve hayat boyu sürecek bir uğraş gerektirdiğini ifade etti. Bu uğraşın adını ''insan olmak'' şeklinde niteleyen Çubukçu, şunları kaydetti: ''Toplumu oluşturan bizler, sevgi, saygı, hoşgörü, barış ve huzur içinde bir arada yaşayabilmek için birbirimize karşı sorumluluklarımız, hak ve görevlerimiz olduğunu unutmamalıyız. İşini iyi yapmak, başkalarına yardım etmek, kendisine verilen görevi zamanında yerine getirmek, güzel söz ve davranışlara sahip olmak ve kimi zaman öfkelenmek yerine tebessüm edebilmek iyi insan olmak için çaba sarf etmenin göstergeleridir. Bu çabanızda sizlere destek olmak, rehberlik etmek, başta öğretmenleriniz olmak üzere hepimizin görevi. İnanıyorum ki eğitim hayatınızda sevgiyi, saygıyı, insan olmaya dair tüm güzel davranışları, yardımlaşmayı, işbirliğini, başkalarının haklarına saygı göstermeyi, çevreyle birlikte yaşamanın kurallarını öğrenecek ve pekiştireceksiniz ve sizden küçüklere güzel davranışlarınızla örnek olacaksınız.'' -''ROL MODEL OLUN''- Öğretmenlere de seslenen Çubukçu, öğretmenlerin sadece öğretim programlarının uygulayıcısı olmadıklarını vurgulayarak, öğrencilere değer kazandırmada öğretmenlere çok önemli görevler düştüğünü belirtti. Bu görevlerin başında da öğrencilere iyi bir ''rol model'' olmanın geldiğini ifade eden Çubukçu, ''Bunun yanında büyük önem atfettiğimiz değerler eğitimi, demokratik vatandaşlık, insan hakları eğitimi gibi öğretim programlarında yapılan düzenlemelerin başarısı da öğretmenlerimizin bu konuyu etkili bir şekilde işlemeleri ve öğrencilerine doğru tutum ve davranışları kazandırmalarına bağlıdır. Bu vesileyle ortak değerlerin yeni nesillere kazandırılmasının sadece bir dersin ya da bir öğretmenin işi olmadığını, dolayısıyla başta aile olmak üzere toplumun her kesimine büyük sorumluluklar düştüğünü belirtmek isterim'' diye konuştu.  Dün, bugün ve gelecek çizgisinde kültür ve medeniyetlerin oluşmasında nesilden nesile aktarılan değerlerin önem taşıdığını vurgulayan Çubukçu, gelişmiş ve kalkınmış ülkelerin değişime açık, sorunları tespit edip bunlara çözüm üretebilen, geleceği inşa edebilecek zihinsel alt yapıya sahip bireyler yetiştirdiklerini anlattı.  Türk toplumunun tarihsel ve kültürel birikimiyle ''ben'' ve ''biz algısını dengeleyen değerlere sahip olduğunu belirten Çubukçu, bu açıdan dürüstlük, dayanışma, iyilik, doğruluk, sevgi ve saygı, hoşgörü ve yardımlaşmayı kendine ilke edinmiş, bu değerleri içselleştirmiş ve davranışa dönüştürmüş bireylerin toplumun gelişmesine de katkı sağlayacağına işaret etti. Herkesin hayatında örnek olarak benimsediği öğretmenler bulunduğunu söyleyen Çubukçu, öğretmenlere, ''Okullar bir yaşam alanı olarak öğrencilerimizin hayatı öğrenip toplumsal değerlerimizi benimsedikleri mekanlardır. Bu açıdan öğrencilerimizin öğrenme, sizlerin öğretme mekanları olarak sadece sınıfları değil tüm okulu hatta yakın çevreyi eğitimin bir parçası haline getirmek için çaba sarf etmeniz oldukça anlamlıdır. Okullarımızda değerler eğitimine yönelik çalışmaları gerçekleştirirken bunu okul kültürünün bir parçası haline getirmek için çaba sarf etmeliyiz'' dedi.