Gündem

"ERGENEKON"DA GAZETECİ KILIÇ TANIK OLARAK DİNLENDİ İSTANBUL (A.A)

08 Mart 2011 14:21

-"ERGENEKON"DA GAZETECİ KILIÇ TANIK OLARAK DİNLENDİ İSTANBUL (A.A) - 08.03.2011 - Birinci ''Ergenekon'' davasının 175. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, emekli tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 18 tutuklu sanık katıldı.  Duruşmada, tutuksuz yargılanan gazeteci Güler Kömürcü Öztürk ile başka suçtan tutuklu Semih Tufan Gülaltay da hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Erhan Timuroğlu, Hayrettin Ertekin ve Ergün Poyraz duruşmaya gelmedi. Köksal Şengün'ün mazeretli olması nedeniyle mahkeme heyetine başkanlık eden üye hakim Hasan Hüseyin Özese, tanık olarak çağrılan Esra Feride Gökçimen'in önceki ifadesiyle yetinilmesini, aksi durumda Kadıköy Adliyesinde talimatla ifadesinin alınmasını istediğini bildirdiğini söyledi. Duruşmada, ''Danıştaya yönelik saldırıda işlenen cinayetin 500 milyon dolardan alınacak komisyon için işlendiği'' iddialarına ilişkin olarak 2006'da Yeni Aktüel Dergisi'nde haber yapan gazeteci Ecevit Kılıç tanık olarak dinlenildi.  Kılıç, bir haber kaynağının Danıştay saldırısı ve Irak'tan getirilen 500 milyon doların bağlantılı olduğu, Alparslan Arslan'ın da paranın tahsilatında rol aldığı, komisyon konusunda çıkan anlaşmazlık sonucunda cinayetin işlediği bilgisini verdiğini ifade ederek, bu iddialarla ilgili haber yaptıklarını söyledi. Kaynağının aktardığı ''Hakkı Hoca'' gibi bazı kişilere ise ulaşamadıkları belirten Kılıç, kaynağının verdiği bu bilgi notunun MİT'e de ulaştığını ifade etti. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel de dergide çıkan aynı konuyla ilgili haberleri okuyarak, isimlerinin baş harfleri yazılan kişilerin kimler olduğunu sordu. Haberde bu 500 milyon doların sahibi olarak belirtilen ''V.K''nin Veli Küçük olduğunu ifade eden Kılıç, iddiaları teyit etmek için çok görüşme yaptığını, Veli Küçük'e ise ulaşamadığını, Muzaffer Tekin'le telefonda görüştüğünü, Tekin'in ''Bilgim yok'' diyerek kızdığını, Arif Doğan'la da telefonda konuştuğunu kaydetti. Susurluk olayında da adı çok geçen haberdeki ''D.F''nin ''Adım nasıl ulaştı, ismimi nasıl yazarsınız?'' diyerek kendisini ölümle tehdit ettiğini belirten Kılıç, bu iddialar üzerine Abdülkadir Erdil'le yaptığı röportajı şöyle anlattı: ''Onun ismine ulaştığımız için aramışımdır. Ankara'daki ofisinde görüştük. Röportajı 2 ses kasetine kaydettim. Ne söylediyse soru cevap olarak birebir haberde yazdım. O şekilde de yayınladık. Bu röportaj öndeki haberin teyidi içindi. Bana telefonda 'Alparslan Arslan büroma geldi' dediği için röportaja gittim.'' Pekgüzel'in ''Erdil, Erol Şahin ile bürosuna gelen kişinin Arslan olmadığını, Arslan'ı basından duyduğunu söyledi'' demesi üzerine Kılıç, röportajın kasetlerin birebir tercümesi olduğunu ifade ederek, ''Çok kritik bir dönemdi. Röportajda önce tanımadığını, sonra tanıdığını söylediğini de koyduk. Orası çok açık. Kasetlerimi bir yıl tutuyorum. Sorun olmazsa üzerlerine yeni kayıt yapıyorum. Bunları sakladığıma eminim'' dedi. Erol Şahin'e de ulaşamadığını belirten Kılıç, haberden sonra Erdil'in tekzip metninin ulaşıp ulaşmadığını hatırlamadığını ancak haberin ardından görüştüğü Erdil'in bu şekilde söylemediği, genel başkanlık seçimi olduğunu, çok tepki aldığını söylediğini, kendisinin de kayıt yaptığını, hukuki yola başvurabileceğini belirttiğini kaydetti. Kılıç, Erdil'in seçimler nedeniyle de röportaj yapılmasını istediğini ancak yapmadığını söyledi. Savcı Nihat Taşkın da Kılıç'a sorularını yöneltmeden önce ''Alparslan Arslan, Danıştay cinayetinin türban kararı nedeniyle işlendiğini söyledi. Haberde gerçeklik payı varsa Danıştay eyleminin sebebinin başka bir şey olduğu ortaya çıkıyor'' diye konuştu. Kılıç, haberlerinde yer verdiği iddialar üzerine o dönem Danıştay soruşturmasını yürüten savcıyla görüştüğünü, savcının ciddiye almadığına dair cevap verdiğini ileri sürdü. Duruşma, tanık Kılıç'a soru yöneltilmesiyle devam ediyor.