Politika

"DÜZEN DEVAM ETSİN İSTİYORLAR" ELAZIĞ (A.A)

16 Mayıs 2011 21:22

-"DÜZEN DEVAM ETSİN İSTİYORLAR" ELAZIĞ (A.A) - 16.05.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Şimdi bunların bir sloganı vardı ya, 'İstikrar sürsün Türkiye büyüsün'. Aslında 'düzen devam etsin biz zaten onu götürüyoruz' diyorlar'' dedi. Kılıçdaroğlu, partisi tarafından Elazığ İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde, AK Parti hükümetini eleştirerek, ''Diyor ki yeri geldiğinde, 'ben siyasete girerken ayakkabım yırtıktı'. E hadi buyurun bakalım. Yırtık ayakkabı ile siyasete girenin haline bakın Allah aşkına. Size sözüm var, size ahdim var. Siyasette zenginleşmeyeceğim, halk zenginleşecek. Halkın cebi para görecek'' diye konuştu. Yoksulluğu tarihe gömeceklerini, Aile Sigortası projesi ile  geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan her ailede kadının banka hesabına en az 600 lira para yatırılacağını yineleyen Kılıçdaroğlu, kadının bankaya giderek parasını çekeceğini, onları kimseye muhtaç etmeyeceklerini söyledi.  Kimsenin yoksulluğunu teşhir etmeyeceklerini de dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Yoksulların bu ülkede onurunu koruyacağız. Onların da bu ülkenin namuslu, dürüst gelir elde etmesi gereken kişiler olduğunu kabul edeceğiz. Bana diyorlar ki, 'sen 600 lira verirsen millet o zaman çalışmaz' Allah aşkına sen iş verdin de millet çalışmadı mı? Açlıktan ölecek sesini çıkarmayacak. Sözde makarna verecek, bulgur verecek. Niye makarna bulgur veriyor? Çünkü ondan da yolsuzluk yapacak. Ondan da köşeyi dönecek. Mahsuni babanın güzel bir deyişi var, 'yoksulun sırtından doyan doyana' diye. Bunları tarif etmiş aslında. Bu ülkede huzuru getirmenin yolu evde herkesin mutlu olmasıdır. Evde mutluluk varsa mahallede vardır, mahallede varsa ilde vardır, ilde varsa Türkiye'de vardır.'' Miting alanında bulunan bir partilinin elindeki ''SSK'lıydı başkan oldu, şiir okudu başbakan oldu, yandaşa verdi zengin oldu, dünyanın en zengin 8. başbakanı hayaldi gerçek oldu'' yazılı pankarta dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''Evet, bir de bizim milletimizin durumunu soralım. Gerçekten böyle mi? Köşeyi dönen milletimiz var mı? Zengin olan var mı? Adaletle çalışacağız. Adaletle bölüşeceğiz. Ben sizin için çalışacağım, sizin için alın teri dökeceğim. Günde 16 saat çalışıyorum, sizden sadece 10 dakika çalışmanızı istiyorum. 10 dakika, komşunuza, kahvedeki arkadaşınıza deyin ki, yeni bir anlayış geldi'' diye konuştu. -''CHP, HALKIN PARTİSİ, GİDİN VE OYUNUZU ORAYA VERİN''- Emeklilere seslenen Kılıçdaroğlu, 'milli gelir artışından pay verilemez' diye yasayı çıkaran iktidarın AK Parti iktidarı olduğunu ileri sürerek, şöyle devam etti: ''Eğer siz diyorsanız ki 'aldığım para çok iyi, ben zaten yaz tatillerini Kanarya Adaları'nda geçiriyorum, huzur içinde yaşıyorum, çoluk çocuğumuzun rızkını buradan sağlıyoruz. Tatildi, eğlenceydi derken her türlü imkanımız var' diyorsanız adresiniz AKP. Gidersiniz oyunuzu verirsiniz. Hayır eğer derseniz ki 'bu aylık bana yetmiyor, milli gelir artışından pay vermiyorlar, ödediğim primin karşılığını almıyorum, benim de hakkım var bu ülkede yaratılan katma değerden pay almaya' diyorsanız sırtınızı AKP'ye dönün. Şöyle bir karşıya bakın Allah aşkına 6 ok kırmızı zemin üzerinde. CHP, halkın partisi, gidin ve oyunuzu oraya verin.'' ''Şimdi bunların bir sloganı vardı ya, 'istikrar sürsün Türkiye büyüsün'. Aslında 'düzen devam etsin biz zaten onu götürüyoruz' diyorlar'' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: ''Örnek vereceğim size. Devletin resmi rakamları bunlar. 2002 hapisteki tutuklu ve hükümlü sayısını veriyorum: 59 bin 459 kişi. Geliyoruz 28 Nisan 2011 tarihine. Hapisteki hükümlü ve tutuklu sayısı 59 binden 123 bin 916'ya çıkmış. İstikrar sürsün mü? Bu istikrar sürsün mü? Bilin sürerse bir daha ki 4 yılda hapistekilerin sayısı 123 bin değil, 223 bin olacak. Vatandaş borcunu ödemiyor, icradan kaçıyor. Hükümlü sayısı arttı. Ne yapacaklar? Cezaevi yaptılar. 49 tane yeni hapishane yaptılar. Şimdi ben size soruyorum: 49 hapishane yerine 49 tane fabrika yapsaydınız orada işçiler çalışsaydı, emek harcasaydı, alın teri dökseydi evine helal ekmek götürseydi günah mı işlemiş olurlardı?''