Politika

"BİZİM GÜNDEMİMİZDE AF YOK" AMASYA (A.A)

31 Ağustos 2010 18:22

-"BİZİM GÜNDEMİMİZDE AF YOK" AMASYA (A.A) - 31.08.2010 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Bu anayasa konusu 28 yıldır tartışılan bir konu, maalesef burada hem CHP hem MHP hiç bir hazırlığı olmayan iki partidir, sivil toplum örgütlerinin hepsinin bu konuyla ilgili hazırlıkları olmasına rağmen Anayasa değişiklik sürecinde gördük ki çekmecesinde iki sayfalık hazırlığı olmayan iki siyasi parti, bu da Türkiye için hakikaten düşündürücüdür" dedi. Belediye Başkanı Cafer Özdemir'in davetlisi olarak Amasya'ya gelen ve dün akşam iftara katılan Çiçek, kentten ayrılmadan önce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çiçek, Anayasa değişikliği paketinin 12 Eylül'de halk oyuna sunulacağını hatırlatarak, oylanacak paketin kendisinden çok, bu tip konularda artık vatandaşın fikrinin, kararının alınması olduğunu vurguladı. Arzu edilenin, Türkiye'nin yeni bir anayasaya kavuşması olduğunun altını çizen Çiçek, sivil anayasa özleminin Türkiye'de uzun yıllardır her kesim tarafından çekilen bir özlem olduğunu ifade etti. -"TERÖRİST BAŞINDAN MEDET UMMAK..."- Türkiye'deki bir kısım gerginliklerin temelinde 1982 Anayasası'ndaki yetki kargaşasının yattığını savunan Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çünkü bu Anayasa vesayet anayasasıdır, bu Anayasa imtiyazlılar anayasasıdır. Milletin imtiyazı yok, milletin seçtiklerinin de mutlaka vesayet altında tutulması lazım. Artık günümüz Türkiye'sinde böyle bir anayasa bize yakışmıyor. Bir başka gerçeği de söyleyeyim. Bugün dünyada yürürlükte olup da en çok tartışılan anayasa da bu anayasadır. Yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tartışma konusu olmuş, 28 yıl. İlk itirazları yapanların başında da meslek örgütleri geliyor. Daha hazırlanırken ve bu itirazları ilk yapanların başında da Barolar Birliği gelir. O zaman Türkiye Barolar Birliğinin Başkanı da Sayın Önder Sav'dır. Ne gariptir ki daha yapılırken itiraz ettiği anayasaya bugün 'hayır' deyip bu Anayasa'yı savunur duruma düşmek de bir siyasetçi için herhalde düşülebilecek en vahim hatalardan bir tanesidir." -"GÜVEN OYLAMASI PARLAMENTODA OLUR"- Referandumda kullanılacak "evet" veya "hayır"ların bir partiye mal edilmemesi gerektiğini söyleyen Çiçek, "İster 'evet' çıksın ister 'hayır' çıksın bunun içinde her partiden, her kesimden insanların oyu vardır. Hiçbir zaman bir partinin hesabına bunlar yazılamaz. Evet çıkması halinde biz öyle ümit ediyoruz, onun için çalışıyoruz. Evet çıkmış olması halinde de 'evet eşittir AK Parti değildir'. Bu kesinlikle yanlıştır" diye konuştu. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hiç kimse de bunu böyle yorumlayamaz. Çünkü 'evet' diyen insanlar bu paketi beğenir bu pakete 'evet' der ama seçim geldiğinde o partiye oy vermeyebilir. Zaten işi böyle eşitlemek bence bu süreci baltalamak içindir. Hayır oyları açısından baktığımızda diyelim ki belli bir rakam çıktı. O oy kimin oyu olacak? Hayır kampanyasını yürüten yasa içi yasa dışı bir süre örgütler var, bir sürü siyasi kuruluşlar var, CHP var MHP var. Bir çok sol örgüt bu işler için kampanya yürütüyor. Şimdi bu oyları kimin hesabına yazacaksınız? Bu hiç doğru değil. Bu tamamıyla konuyu saptırmacadır. Güven oylaması Parlamentoda olur. Güven oylaması genel seçimde olur. 2011'in ilk altı ayında biz bu seçimi yapacağız. En geç 17 Temmuz'dur, haziran da olabilir. O zaman vatandaş partileri öyle o tarihte oylayacak." -"AFFI DOĞRU BULMUYORUZ"- Genel af söylemleri ile ilgili değerlendirme de yapan Çiçek, "Doğru bulmuyoruz, isabetli bulmuyoruz, Türkiye yararına bulmuyoruz. Bizim gündemimizde af yoktur ama şahsen benim şaşırdığım husus şudur. Bir taraftan bir kısım partilerimiz kendilerinin çıkardığı halk oyunda pişmanlık yasasını 'vatana ihanet' diye damgalarken öbür tarafta şu kadar insanın kanına girmiş en başta terörist başı olmak üzere bunların affına çanak tutan bir şey söz konusu olduğunda sesini soluğunun çıkmamasıdır. Bu da Türkiye'deki çifte standardı gösteriyor" diye konuştu. Cumhuriyet tarihinde 48 af çıkarıldığını kaydeden Çiçek, şöyle devam etti: "Bizden daha fazla af çıkaran bir başka ülke var mı? Bilmiyorum. Bunun Türkiye'ye ne büyük zararlar verdiğini her kesin oturup ciddi düşünmesi lazım. Hele hele terör gibi pek çok insanı mağdur etmiş bir çok insanın ocağına evine ateş düşürmüş bir örgüt ile ilgili af konusu gündeme getirilirken herkesin 9 defa düşünmesi lazım. Onun için bizim gündemimizde af yok. Bunu doğru bulmuyoruz. Milletimizin de tercihinin bu olmadığını düşünüyoruz. Anlaşılıyor ki muhalefet gündem saptırmak ve gündeme de getirecek doğru dürüst bir konu bulamadıkları için af gibi son derece tehlikeli, Türkiye için bir sıkıntıyı beraberinde getirecek tehlikeli bir cümleyi, talebi gündeme getirmiş oldular. Tabi bunu her halde vatandaşımız görüyor, görecektir." -"HİÇBİR KATKILARI OLMADI"- Çiçek, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Anayasa değişiklik paketinin, "uzlaşmadan hazırlandığı" yönündeki iddiaların doğru olmadığını söyledi. 2007'den beri uzlaşı aradıklarına dikkati çeken Çiçek, şunları kaydetti: "Bu anayasa konusu 28 yıldır tartışılan bir konu maalesef burada hem CHP, hem MHP hiç bir hazırlığı olmayan iki partidir, sivil toplum örgütlerinin hepsinin bu konuyla ilgili hazırları olmasına rağmen anayasa değişiklik sürecinde gördük ki çekmecesinde iki sayfalık hazırlığı olmayan iki siyasi parti, bu da Türkiye için hakikaten düşündürücüdür. Biz yüzde 1'in üzerindeki tüm partileri ziyaret ettik. O günkü konuşmaları hatırlayın. MHP dedi ki 'gelir çay içerler giderler' biz de ziyaret ettik. Teklifimizi verdik. 'Beğenmiyor olabilirsiniz değiştiririz. Yeterli bulmuyor olabilirsiniz ilave ederiz. Sizin teklifleriniz varsa bunları da koyarız' dedik. Hiç bir katkıları olmadı. Verdikleri bir tek önerge bile yoktu Parlamentoda bu müzakere sürecinde. CHP  dedi ki 'ben kapağını bile açmam bu teklifin'. Şimdi uzlaşmayan insanlarla, uzlaşmayı arzu etmeyen insanlarla uzlaşmak nasıl olacak? Bunun sihirli formülünü de keşke birileri söylese. MHP baştan beri şunu söylüyor, 'şimdi sırası değil daha sonraki seçimde yapalım bunu' diyor. Daha sonraki seçimde de kimlerin itiraz edeceği bugünden belli olmaz. O zaman da bir başka parti itiraz eder."