Politika

"Baykal, CHP’yi şovmenlere indirgedi"

Elazığ’da konuşan Başbakan Erdoğan, Deniz Baykal’ın Atatürk’ün partisini şovmenlere indirgediğini söyledi.

21 Mart 2009 02:00

Elazığ’da konuşan Başbakan Erdoğan, MHP ve CHP için çok ağır konuştu. Yine medyayı eleştirerek ‘İkitelli’yi işaret etti. Baykal’ın Atatürk’ün partisini şovmenlere indirgediğini söyledi.


Erdoğan, Elazığ İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Mehmet Akif Ersoy'un ''Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum. Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum. Kanayan bir yara gördüm mü yanar taaa ciğerim. Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. (Adam aldırma da geç git) diyemem. Aldırırım, çiğnerim, çiğnenirim. Hakkı tutar kaldırırım. Zalimin hasmıyım ama, severim mazlumu'' dizelerini okudu, sonra da TRT açılımlarını anlattı:

''TRT 6, TRT Şeş adıyla Kürtçe yayına başladı. Bu akşam TRT yeni bir kanalı daha devreye alıyor. Bu yeni kanal da Türkçe olarak tüm 'Türk Dünyası'na sesleniyor. Bosna-Hersek'ten Çin'e, Kazakistan'a, Sırbistan'dan Afganistan'a, Gürcistan'dan Türkmenistan'a, Macaristan'dan, Moğolistan'a kadar çok geniş bir coğrafyada soydaşlarımıza, kardeşlerimiz, akrabalarımıza, dostlarımıza artık Türkçe bir TV kanalı ile ulaşıyoruz. Avrupa'dan, Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Uzak Asya bu yeni kanalla Anadolu ile buluşacak. Yani Elazığ'la buluşacak. Özbek şarkıcılar, Boşnak hafızlar, Azeri şairler, Türkmen ressamlar bu kanalla geniş bir coğrafyaya seslenecekler. TRT'nin bu yeni kanalının da hayırlı olmasını diliyorum.''

Kürtçe, Ermenice radyo…

Erdoğan, Nisan ayı içinde ''TRT Türk'' adıyla tüm dünyaya hitap edecek BBC ölçeğinde yeni bir kanalı da devreye alacaklarını belirterek, şunları söyledi:

''Dünyanın 20 farklı bölgesinde temsilciliği olacak. Bağdat'tan, Saraybosna'ya, Bişkek'ten Moskova'ya kadar geniş bir coğrafyayı buluşturacak bir dünya kanalı kuruyoruz. Orada da durmuyoruz. Ardından Arapça kanalımızı, ardından İngilizce kanalımız gelecek. Çünkü biz büyük düşünüyoruz. Burada Kürtçe yayın yapan radyomuz yayına giriyor. Ayrıca Ermenice yayın yapan radyomuz yayına giriyor. İstiyoruz ki her yere en geniş şekilde ulaşalım ve ulaşacağız. Yıllarca bunlar ihmal edildi. Bunlar yapılmadığı için işte duvarlar örüldü aramıza. Şimdi bunu aşıyoruz. Çünkü bizim ufkumuz var.''

Moğolistan'daki Orhun anıtlarını dünya mirasına yeniden kazandırdıklarını, Bosna Hersek'te köprü ve Kudüs'te Mescid-i Aksa'nın restorasyonlarını yaptıklarını, Çanakkale'de şehitlerin hatırasına ve Kudüs'teki Yusufiye şehitliğine de sahip çıktıklarını anlatan Erdoğan, ''Bütün bunları yaparken, ufku olmayan, vizyonu olmayan, hayalleri olmayan, hedefleri olmayan muhalefetle de baş etmeye çalışıyoruz. Onlar Sivas'ın ötesine dahi geçemiyorlar'' dedi.

“Ankara’da kalan Türkiye istemiyoruz”

Melbourne'de Türklerle bir araya geldiklerinde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisini harcırah almak için Avustralya'ya gitmekle ve seyahat etmeyi sevmekle eleştirdiğini ifade eden Erdoğan, ''Sayın Bahçeli, ayıp olmadı mı? Senin uçakla seyahat etme özrün varsa ondan bana ne? Bu ülkede Başbakan yardımcılığı yaptın. 3 tane yerden başka yere gitmemişsin. Nereye ulaşırsan ülkeni oraya tanıtırsın. Ankara'da kaldığın sürece Türkiye Ankara'da kalır'' diye konuştu.

Erdoğan, ''Ankara'da kalan Türkiye değil, dünyanın dört bir yanına açılan Türkiye istediklerini ve onun mücadelesini verdiklerini'' kaydederek, Türkiye'nin bu sayede BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi, medeniyetler ittifakına eş başkan ve ikinci kez İKÖ Genel Sekreteri olduğunu belirtti.

''Marmaray'ı inşa ediyoruz, Londra'yı Pekin'e bağlıyoruz. Onlar Ankara'dan dışarıya başlarını dahi uzatamıyorlar'' diyen Erdoğan, muhalefetin dünya barışı bir yana Türk dünyasına, vatandaşlara ve soydaşlara ilişkin bir hayali olmadığını ifade etti.

“Üç kafadar: CHP, MHP ve İkitelli medyası”

Erdoğan, şöyle devam etti:

''Diyorum ya bunlar iki ruh ikizi. Takılmış birbirinin peşine gidiyorlar. Onlar küçük düşünecek, biz büyük düşüneceğiz. Onlar engelleyecek, biz engelleri aşacağız. Onlar Türkiye'yi paçasından tutup çekiştirecek, biz Türkiye'yi 21. yüzyılın güçlü ülkesi yapmak için mücadeleye devam edeceğiz. Bunlar üç kafadar. CHP, MHP ve bunların İkitelli'deki medyası.

Sayın Bahçeli CHP'nin kuyruğuna takılmış, bir de kızıyor. Kızma. Biz gerçekleri söylüyoruz. DSP'nin arkasına takıldın, barajın altında kaldın. Şimdi de Sayın Baykal'ın iftira, istismar siyasetini taklit ediyorsun. Ankara'da İstanbul'da CHP, MHP üzerinden varlık kazanmaya çalışıyor. Bu oyuna geliyorsun. Gel bu sevdadan vazgeç. CHP'nin gölgesinden kurtul.''

Bahçeli'nin ''IMF'siz Türkiye hayali''ne ilişkin sözlerini anımsatan Erdoğan, MHP'nin koalisyon hükümeti döneminde IMF'den 30 milyar dolar borç alındığını, borcun 23.5 milyar dolarını devraldıklarını söyledi. Erdoğan, ''Dürüst ol dürüst. Halkımı aldatma. Doğru konuş. Madem IMF'siz ortam düşünüyordun, neden hem stand-by imzaladın, borçlandın. Siz IMF önünde el pençe divan durdunuz. Ne şartları varsa sorgusuz sualsiz kabul ettiniz'' dedi.

Erdoğan, ülkenin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacaklarını ve buna ters bir anlaşmayı imzalamayacağını belirtti.

“Bürokrasiye bu tavır çirkin”

CHP Genel Başkanı Baykal'ın üslubunu da eleştiren Erdoğan, ana muhalefet liderinin son günlerde hırçınlığını artırdığını ve valileri tehdit etmeye başladığını söyledi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Sayın Baykal, bürokrasiye karşı bu tavır çok çirkin, çok yanlış. Biraz devlet terbiyesi olanlar valileri, bürokratı bu şekilde tehdit etmez. Yeri geliyor savcıları, yargıyı tehdit ediyorsun. Ama sana karşı nedense suskunlar. Anayasa'nın içindeki maddeler çiğneniyor ama bakıyorum ki yargı suskun. Bu nasıl dayanışmadır anlamak mümkün değil. Bunlar uzaydan gelmedi. Bu valiler bu devletin memurları. Diğer bürokraside, teknokraside olanlar bu devletin memurları. 10, 15, 20 yıl bu kadrolarda çalışmışlar. AKP iktidarında bunlar belli görevlere getirilince niçin rahatsız oluyorsun. Senden mi izin alacaktık, onayını mı isteyecektik, sana mı soracaktık? Eğer sana sorsaydık aynen benzin kuyrukları 12 Eylül öncesinde nasıl olduysa, şimdi akaryakıt istasyonlarında kuyruklardan geçilmezdi. Delikli kuruşa Türkiye'yi muhtaç ettiniz.

“Şovmenlerle devam et”

Kampanyaya başladığı günden beri televizyon sevdası içinde. Kendisine yarenlik edecek şovmenler bulmuş. Sen o şovmenlerinle devam et. Çarkıfelek'te mi oynarsın, Televole'de mi oynarsın, nerede oynarsan oyna. Bizim öyle bir derdimiz yok. Bizim için meydanların dili önemli. Halkımla iç içeyim.

Baykal, 'biz Cumhuriyet'ten eskiyiz, Atatürk'ün partisiyiz' diyor. Atatürk'ün partisini getirdiğin yere bak, Atatürk'ün partisini özdeşleştirdiğin şovmenlere bak. İnsan partisine, seçmenine karşı bu kadar insafsız olur mu?''

Baykal'ın telefonların dinlendiği ve insanların rahatça küfür edemediğini söylediğini belirten Erdoğan, ''Sen küfürbaz olmaya devam et. Benim milletim küfürbazdan Başbakan aramıyor. Bu ülkede benim milletim adam gibi adamı Başbakan yapar'' dedi.