-"BATILI MEDYA İSLAM KARŞITI UYGULAMALARI GÖZDEN GEÇİRSİN" İSTANBUL (A.A) - 26.11.2010 - İran Haber Ajansı IRNA'nın Genel Müdürü Ali Akbar Javanfekr Shahri, ''Biz Asya medyası olarak batılı medyayı İslam karşıtı uygulamalarını gözden geçirmeye davet ediyoruz'' dedi. Anadolu Ajansı, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ''Kültür Başkentinde Haber Ajansları Buluşması'' kapsamında, ''Medeniyetler ve Kültürler Arası Diyalog Kurulmasında Haber Ajanslarının Rolü'' oturumu gerçekleştirildi. Başkanlığını ANTARA Genel Müdürü Ahmed Mukhlis Yusuf'un yaptığı oturumda konuşan Shahri, İslam dünyasının bir takım güçlüklerle karşı karşıya bulunduğunu, bunların başında da İslamofobianın geldiğini söyledi. Bazı batı medyasının Müslümanlar hakkında gerçekçi olmayan imaj çizmeye başladığını, ''Müslümanlar'ın bütün dünyaya hakim olmaya çalıştığı, İslamiyet'in terör ve şiddete yataklık ettiği, Müslümanlar'ın ayrımcı olduğu, değişime karşı çıktıkları'' söylemlerinin ortaya atıldığını anlatan Shahri, Avrupa'daki akademik araştırmaların ''İslamofobia'nın daha tehlikeli ve sık rastlanan fenomen haline geldiğini'' ortaya koyduğunu kaydetti. Shahri, İslamofobia'nın kültürlerin ve medeniyetlerin yayılmasına ve yaygınlaşmasına ters düştüğünü ifade ederek, filmler ve karikatürlerin de Müslümanları uçak kaçıran, şehvet düşkünü, bomba yerleştiren, eşlerini öldüren ve esir eden insanlar olarak gösterdiğini dile getirdi. Batı medyasının ABD'yi haklı göstermek ve İsrail'i desteklemek için Müslümanları ve Araplar'ı vahşi insanlar olarak gösterdiğini savunan Shahri, batı hükümetleri ve medyasının negatif hesaplarının medeniyetler arasındaki diyaloğun yaygınlaştırılmasına ters düştüğünü anlattı. Batı medyasının, batının egemen olduğu hegamonyayı dünyada haklı çıkarmaya çalıştığını belirten Shahri, ''Biz Asya medyası olarak batılı medyayı İslam karşıtı uygulamalarını gözden geçirmeye davet ediyoruz. Biz aynı zamanda batılı meslektaşların, doğu medeniyetleriyle çatışmaya girmemelerini istedik. İnanıyoruz ki, mevcut fobi oluşturma uygulaması devam ederse batıda bu, provokatif, tahrik edici olacak, yapıcı olmayacaktır. Eminim mevcut uygulamalar insanlığın kurtulmasına gidecek yolu açmayacak ve kültürler arasında daha çok çatışma yaratacaktır. Bu nedenle adil bir barışın ülkeler ve millet arasında olmasını istiyoruz. Küresel barışı ve adil düzeni sağlamak mümkündür. OANA üyesi haber ajansları burada bir rol oynayabilir'' diye konuştu. -''TELEVİZYONLARIN YÜZDE 95'İNİ NÜFUSUN DÖRTTE BİRİ KONTROL EDİYOR''- Rusya'dan ITAR-TAS Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Mikhail Gusman da milyarlarca insanın online ortamda bilgilendirilmesine imkan tanıyan en yeni küresel bilgi teknolojilerinin kitle haberleşmesini çok kuvvetli bir silah haline getirdiğini belirtti. Gazetecilerin işinin, insanlara gerçek resmi sunmak olduğunu ancak sansürün belki bir tek çatışma alanlarından yapılan haberlerin daha fazla kan dökülmesini, gerilim yaratmasını önlemek amacıyla faydalı olabileceğini söyleyen Gusman, gazetecilerin çatışma ortamlarında çalışırken zorlanabileceğini ve yeni şiddete sebep olabileceklerini belirtti. Gusman, ''Gazeteciler çatışma alanlarında doğru, adil, dengeli ve kapsamlı içerik sunmalı. Belirli grupların insanı olarak değil birey olarak hareket etmeli. Tabii ki bazı engeller ve kısıtlamalar da var. Ancak gerektiği kadar geniş şekilde problemin karmaşıklığını sunabilme imkanından yoksun olduklarında, halk durumu var olan klişeler üzerinden algılayacaktır'' dedi. Küresel düzeyde dünya televizyonlarının yüzde 95'inin, radyolarının ise yüzde 90'ının, dünya nüfusunun dörtte biri tarafından kontrol edildiğine dikkati çeken Gusman, çok büyük bir coğrafi alanda farklı etnik grup ve kültürlere sahip Rusya'nın olaylara olumlu yaklaşması gerektiğini, yabancı ajansların yanlış algılamalarla haberler yapabildiğini söyledi. Gusman, ajansların çalışanlarını araştırmacı ve yaratıcı bir yaklaşımla objektif değerlendirme yapmaya teşvik etmesi gerektiğini vurguladı. -''KAMUYA VERDİĞİMİZ HABERLER POLİTİKACILARIN KARARLARINI ETKİLER''- Suudi Arabistan haber ajansı IINA Genel Müdürü Ali Erdem Kök de ajansın Müslüman ülkelerden batıya sağlıklı bilgi verme mantığıyla kurulduğunu belirterek, İslamofobia'yı, Haçlı Seferlerinden kaldığını düşündüğü ön yargı ve nefretin yüzyıllar sonra gün yüzüne çıkması olarak değerlendirdiğini söyledi. Müslümanların zararlı insanlar olarak gösterildiğini ifade eden Kök, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun başlattığı ''Medeniyetler İttifakı'' projesinin ümit verdiğini bildirdi. Medyaya istikrarlı bir dünya yaratmak konusunda önemli görevler düştüğünü vurgulayan Kök, ''Medya elimizde olduğu için insanları etkileme imkanımız da var. Sonunda kamuoyu da politikacıların algılarını değiştirir. Kamuya verdiğimiz haberler bir şekilde politikacıların kararlarını etkileyecektir'' dedi. -''KÜLTÜRLER ÇATIŞMASI CEHALETTEN KAYNAKLANIYOR''- Eski AA Yönetim Kurulu Üyesi Hadi Adanalı ise son dönemde kültürün haber ajanslarının gündeminde önemli hale geldiğini ifade ederek, medya ve özellikle haber ajanslarının uluslararası ilişkilerin önemli aktörleri olduğunu söyledi. Medyanın ikili bir potansiyeli bulunduğunu, bir yandan toplumları bilgilendirirken bazen de gerginlik ve çatışmalara yol açabildiğini anlatan Adanalı, olaylara tek yanlı bakmamanın önemine işaret etti. Adanalı, her zaman olumsuz olaylar ve haberlerin dikkati çektiğini ve bu haberlerin pazar değeri olduğunu ifade ederek, negatif olaylara eğilimin insanların biyolojik doğasında kök salan bir durum olduğunu ve bunun insanların hayatta kalmalarını sağladığını kaydetti. Negatif yönlere odaklanmanın üstesinden diğer kültürler hakkında yeni bilgiler elde ederek, dostluk, tolerans ve empati oluşturarak gelinebileceğini belirten Adanalı, bilgi eksikliğinin diğer kültürleri yanlış değerlendirmenin temelini oluşturduğunu dile getirdi. Hadi Adanalı, ''Kültürler çatışması denilen şeye bakıldığında cehaletten kaynaklandığı görülüyor. Doğru olduğundan emin olunsa bile bilginin süzgeçten geçirilmesi lazım'' dedi. Adanalı, karşımızdaki insanın niyet ve duygularını anlamanın, benzer reaksiyonları göstermenin müthiş bir insan yeteneği olduğunu vurguladı. -''HABER AJANSLARININ ROLÜ 'SAYGI' İLE ÖZETLENİR''- İspanyol EFE haber ajansının Operasyonlardan Sorumlu Direktörü (COO) Lola Alvarez de haber ajanslarının, medeniyetler ve kültürler arası diyalog oluşturulmasında oynayacağı rolün ''saygı'' kelimesiyle özetlenebileceğini belirtti. EFE'nin İspanyolca konuşan dünyaya hitap eden ve 400 milyon potansiyel takipçisi bulunan bir ajans olduğunu ifade eden Alvarez, 5 sene önce EFE'de kendi etik kurallarını belirlediklerini, bu prensiplerin her bir EFE habercisinin, herhangi bir baskı altında olmadan kaynaklarını kontrol etmek, azınlıklara, kültürel kimliklere saygı göstermek gibi temel prensiplere uymak zorunluluğunu ortaya koyduğunu anlattı. ''Bu etik yaklaşım EFE'de çalışanları bir araya getiren unsur olmuştur'' diyen Alvarez, çalışanlara teknik konuların yanı sıra sosyal, kültürel, dini, ekonomik konularda da eğitimler verdiklerini, haber merkezlerinde değişik ülke ve kültürlerden habercilerin çalıştığını kaydetti. Alvarez, doğru bilgilendirme sağlarken sadece gerçekleri bilmenin yetmediğini, gerçeklerin altında yatan ve etrafında olanları da bilmek gerektiğini söyledi. -''İŞBİRLİĞİ SAĞLANMALI''- AZERTAC Genel Müdürü Aslan Aslanov da küreselleşen dünyada bilginin önemli bir rol oynadığını belirterek, son dönemde haber ajanslarının topluma tesir imkanlarının arttığını ve çağdaş medeniyetleri bir örümcek ağı gibi birbirine bağladığını kaydetti. AZERTAC'ın haber yayıncılığında iddialı bir programı hayata geçirmeye başladığını söyleyen Aslanov, bu kapsamda farklı dillerde hizmet vermeye başladıklarını ve şu anda 6 dilde yayın yaptıklarını, 24 saat politikadan spora çok geniş bir alanda hizmet verecek yeni bir multimedya haber merkezi oluşturduklarını, çalışanlarının eğitimi konusunda da projeler yürüttüklerini anlattı. Aslanov, haber üretiminde son teknolojilerin kullanılması ve doğru ortaklıkların oluşturulmasının, gazetecilerin bakış açısını geliştirme ve daha kaliteli haberler üretme imkanına sahip olmasını sağladığını belirterek, bu yönde adımlar atmayan kuruluşların zaman içinde küçüleceğini, piyasada marjinal bir konuma düşerek zamanla bu işin dışında kalabileceğini kaydetti. İnsanların artık haberlere nerede olurlarsa olsunlar anında ulaşmak istediklerini vurgulayan Aslanov, yeni bin yılın getirdiği yeni zorluklara karşı yeni teknolojilerin kullanılması, risk ve kırılganlıkların göz ardı edilmemesi, iş birlikleri sağlanması gerektiğini söyledi.